Çuval ve sorumluluk
‘Sistem aydınlarının, bu haklı eylemin ‘radikalliğini’ bahane ederek gözden düşürmeye çalışmasının bir nedeni vardır. Çünkü Amerikan askerinin başına geçirilen çuval, müesses nizamın kalemlerinin de başına geçmiştir. Başta FETÖ’cü ve PKK’lılar ve sistemin çarklarına dayayan herkesi rahatsız etmiştir
Vatan Partisi Öncü Gençlik ve Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyelerinin İzmir Limanı’na demirleyen ABD’nin USS Wasp adlı hücum gemisindeki görevli askerin başına çuval geçirmesi, sadece ülkemizin değil dünyanın da gündemine oturdu. Bu haklı eylemle birlikte dost da düşman da açığa çıktı. Eylemin yöntemi zihinleri esir alınan Batı entelijansiyasını bir hayli rahatsız etti.
Cüneyt Özdemir’in deyimiyle bu “gariban” askerlerin İzmir Limanı’nda ne işi vardı? Dünyaya demokrasi ve barış götürürken, şöyle bir İzmir’e de uğrayıp hava almaya mı gelmişlerdi?
Vatan Partili ve TGB’li gençlerin bu haklı eylemi, ABD ve İsrail’in bölgemizde yürüttüğü savaştan ayrı tutulmamalıdır. Okları eylemin yöntemine yöneltmek en basit tabirle katillerin suçlarını örtmesine hizmet etmektedir.
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana katlettiği Filistinli sayısı 40 binin üzerindedir. PKK/PYD’ye kanlı elleriyle verdikleri -ki sayısı artık hesaplanamamaktadır- silahlardan çıkan kurşunlar, Mehmetçiğimizi şehit etmeye devam etmektedir. İsrail’in imdadına yetişen katil sürüsüne verilen yanıtın ölçüsü, bu gerçekliğin içinde aranmalıdır.
İşgal gemisinin hedefi aynı zamanda Türkiye’dir. İsrail’i korumanın ötesinde Türkiye’ye verilen askeri mesajı görmemek için kafamızı kuma gömmek gerekir. ABD, üsleriyle ülkemizin etrafını sarmakta ve İzmir Limanı’na demirleyen zırhlılarıyla Akdeniz’de devriye atmaktadır.
‘İSYAN AHLÂKI’
İsmail Küçükkaya da Halk TV ekranlarından isyanın ahlakından bahsetmektedir. Sahiden bireysel ve toplumsal düzlemde isyan nasıl olmalıdır? Hiç kuşkusuz bu soru ve yanıtı çok önemlidir. Fakat yanıtın, ekranlardan haklı çıkmaya çalışmanın kibri ve müphem birkaç kelimeyi art arda sıralayarak bulunmayacağı açıktır.
Bu anlamlı soru ülkesini ve onurunu korumak için bebesinin naaşını öpüp savaşan Filistinlilerinin, “gariban” ilan ettiğiniz katillerin desteklediği terör örgütleriyle savaşan Mehmetçiğin gözünden verilmelidir. Nitekim paralı katil sürüsü bireysel ya da toplumsal hiçbir şeyi ayırt etmemekte, toplu katliam ve imha politikasıyla bölgemizi kan gölüne çevirmeye devam etmektedir. Asıl soru bu savaşın neresinde olacağımızdır.
Mustafa Sarıgül’ünden, Fatih Altaylı’sına kadar yukarıdaki örnekleri çoğaltmak mümkün. Sistem aydınlarının bu haklı eylemin radikalliğini bahane ederek gözden düşürmeye çalışmasının da bir nedeni vardır. Çünkü Amerikan askerinin başına geçirilen bu çuval, müesses nizamın kalemlerinin de başına geçmiştir. Başta FETÖ’cü ve PKK’lılar olmak üzere sırtını bu sistemin çarklarına dayayan herkesi rahatsız etmiştir.
SORUMLULUK
Zorlu koşulların bizlere hatırlattığı bir gerçek de sorumluluktur. Vatan Partili ve TGB’li arkadaşlarımızın yaptığı bu eylem, ezilenlerin ezenlere karşı yürüttüğü mücadelenin sorumluluğunu bizlere paylaştırmıştır. İşgalcilerin bu topraklarda elini kolunu sallayarak gezemeyeceği bir kez daha gösterilmiştir.
Bireysel tercihlerin ve seçimlerin de bağlayıcılıkları vardır. Guantanamo’dan Filistin’e kadar dökülen her kanın zerresinden Amerikan askerleri sorumludur. Gönüllü ya da gönülsüz “gariban” Amerikan askerleri bu katliam politikalarının birer yürütücüsü olmayı tercih etmişlerdir. Ve bundandır ki dünyanın neresinde olursa olsun mazlumların nefesi enselerindedir.
Attilâ İlhan’ın deyimiyle Batı’nın deli gömleğini giymiş sömürge aydınları da sorumludur. Sonsuza kadar gerçeklerin üzerine perde çekilemeyeceğini tarih ispat etmiştir. Psikolojik savaşın bir enstrümanı olmak hiç kuşkusuz bir tercihtir.
Beyaz Saray’ın “İzmir polisi ve ABD Donanması Kriminal Soruşturma Servisi’nin işbirliğinden duyduğu memnuniyet” açıklamasından Ak Parti Hükûmeti sorumludur. Türk yargısının tavrı, Amerikan tehditlerine karşı mücadele eden arkadaşlarımızı tutuklamak olmamalıdır. Toplumun tüm kesimlerinin yüreklerine su serpen bu eylemi suç olarak görmek ABD politikalarına uyum sağlamaktır.
Şimdi görevimiz bu vatansever gençlerle omuz omuza olmaktır.
Bölgemizi kana bulayan işgalci Amerikan askerlerine haklı cevabın arkasında birleşmektir.