Dama Çözümleri 20 Şubat 2021
Türk Daması Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Sponsorluk Kurulu Başkanı Ahmet Murat Çelik'in hazırladığı Dama Köşesi her cumartesi Aydınlık Gazetesi'nde, yanıtlar Aydinlik.com.tr'de... 20 Şubat 2021 tarihli dama soru ve çözümleri aşağıda...
İLK KIVILCIM - NECİP ÇELİK
Öyle öyküler var ki mutlaka anlatılmalı. Bir de o öyküleri anlatılmaya değer kılan yürekli vefakâr ve cefakar insanlar var . O öykülerden biri olan damanın küllerinden doğuş öyküsünün bu gün anlatılmaya değer kılınmasını sağlayan en önemli aktörlerden biri kıymetli abim Necip Çelik öğretmenimizle olan röportajı aktarmak istiyorum sizlere. Necip öğretmenimiz neredeyse son çırpınışlarını yaşamakta olan damaya can suyunu veren kişi olmasına rağmen, sanki birileri bir organizasyon kurmuş onunda sonradan haberi olmuş ta katılmış edası ve tevezusu içinde sürekli üreten katkı sağlayan ama bunlara karşı hiç bir övgü ve iltifata da özlem duymayan, ödülü yaptığı işin sonucu kabul eden benim de örnek aldığım müstesna bir insandır.
- Necip abim öncelikle kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Şöyle klişe bir soru ile başlayalım. Necip Çelik kimdir?
Ben de öncelikle Aydınlık Gazetesi'ne damaya yaptıkları bu güzide katkı için teşekkürle başlamak isterim. Sağ olsunlar var olsunlar iyi ki varlar. Necip Çelik, Türk Daması iliklerine kadar işlemiş, atadan dededen genlerinde dama olan bir dama sevdalısıdır. Aslen Balıkesirli olup, elli yıldır Bursa Mustafakemalpaşa’da yaşayan ve yaşadığı ilçenin “Damanın Kıkpınarı” olarak anılması için 20 yıl mücadele vermiş bir eğitimcidir.
- Peki damaya olan sevdanızın sebebini söyler misiniz?
Damaya olan sevdamın sebebi değil sebepleri diyebilirim. Öncelikle hayatıma giren ilk oyundur. Küçük yaşlardan itibaren kendimden yaşça büyüklerimle oynayıp beğeni ve takdir toplamak beni hep mutlu etmiştir. Ayrıca gelişmemde ve kişiliğimin oluşmasında, olumlu değerleri kazanmamda, kurduğum dostluklarda önemli katkısı sebebiyle dama yaşamımda hep özel bir yer tutmuştur.
- Mustafakemalpaşa dama turnuvası fikri nasıl ortaya çıktı?
Mustafakemalpaşa’da dama fikri, ilçemizde dönemin belediye başkanı olan Sayın Hayri Öztetikler’in, her yıl 14 Eylül'de düzenlenen ilçemizin kurtuluş etkinliklerinde yer alan birçok faaliyetin yanına damayı da ilave etmek istemesi ile ortaya çıktı.
Yaptığımız görüşmede “Ülkemizde düzenli dama turnuvası yapılıyor mu?” sorusu üzerine, “Bildiğim kadarıyla yapılmıyor.” Cevabını alınca, “Öyleye biz yapalım” demesiyle 2000 yılında başlayan ve daha sonra gelen belediye başkanlarımız Sayın Sadi Kurtulan ve Sayın Mehmet Kanar’ın da himayelerinde, pandemiye kadar 20 aralıksız devam eden bir hikayenin ilk adımıdır.
- Dünyanın en önemli dama turnuvasının oluşumundaki temel taşlardan biri de sizsiniz, bu size nasıl duygular hissettiriyor?
Öncelikle bu ifaden için teşekkür ederim ama bu süreçte yalnız değildim. Size kısaca bu serüveni anlatayım.
Belediye Başkanımız Sayın Hayri Öztetikler bu işin asıl mimarıdır. Benim rolüm ise bu görevi bana vermesiyle başladı. İlk yol arkadasım ise dama sayesinde tanımış olduğum ve bu yolda her zaman yanımda olan Ahmet Ülkü abimdir.
Sürecin çoban ateşinden alev topuna dönüşmesindeki sihir doğru kişilerle yola çıkmamızda gizlidir. Belediyemiz, Milli Eğitim, esnafımız ve ilçe halkının ortak sinerjisi en önemli itici güçtü. İlçenin topyekun damayı sahiplenmesi ise bizi bu günlere getiren gerçek etkendir.
Görevi üstlendikten sonra ilk irtibata geçtiğim kişi olan Mehmet Mürşit Ersöz (Hamleci)'ün yönlendirmesi ile İstanbul'da turnuvalar yönetmiş olan merhum Kemal Demirbaş'a ulaştım. İlk telefon görüşmemizde unutlmaya terkedilmiş olan öz kültürümüz damaya uzatılan elden duyduğu memnuniyeti ve minnettarlığı adeta görür gibi oldum. Kayıtsız şartsız yanınızdayım diyordu. Merhum Kemal beyin turnuva tecrübesi ve üstün yönetim deneyimleri hedefe en doğru adımlarla başlamamızı sağladı. Sonraki dönemde aramıza katılan Osman Pıtır (Osman Baba)'ın varlığı gücümüze güç kattı.
Çekirdek kadrosunda Rıfat Sarı, Kenan Özer, Mustafa Sancak, Vefik Tapkan, Ahmet Ülkü, Mürşit Ersöz, Mustafa Gürses, Fikret Altın, merhum Ali Tayfur ve ilçe damacılarımızın oluşturduğu hareketin ortaya çıkardığı kar topu doğru kişiler ve doğru zeminle çığa dönüştü. Bu doğru adımlarla hareketimiz de "Damanın Kırkpınar'ı" olarak anılmaya başladı.
Ayrıca damanın örgütlenmesi ve gelişiminde öyle iki isim var ki onlardan bahsetmeden geçemeyeceğim. Katkıları saymakla bitmez. Yoğun iş temposuna rağmen hiçbir özveriden kaçınmayan ele aldığı her süreci başarı ile sonuçlandıran Atila Zeybek ve ikinci Federasyon Başkanımız olan dama için neredeyse gecesini gündüzüne katmış en güzel ve kusursuz organizasyonların gerçekleşmesi için cansiperane çalışmış, hakkı ödenmez bir dama gönüllüsü olan Muzaffer Ceylan.
- Dama ile hayatınıza neler kattığınızı düşünüyorsunuz?
Dama aracılığıyla hayatıma kattığım en önemli şeylerin başında, kurduğum dostluklar var. Ülkemizin ve dünyanın her yerinden, ortak yönü sadece dama olan insanların; renk, dil, din, ırk ve iktisadi durum gözetmeksizin bir araya gelip kaynaşması bu dostluklardaki en önemli etkendir.
İkincisi ise; dama ve camiasının kötü alışkanlıklardan koruduğu gerçeğidir. İletişimimi güçlendirdiğini, olgunlaşmama ve eğitimime de pozitif katkı sağladığı da muhakkaktır.
- Sizce dama hayatlarımızda neden olmalı?
Dama hayatımızda mutlaka olmalı. Öncelikle diğer zihin sporları ve masa oyunlarında olmayan bir özelliği vardır. Çok kolay iletişim kurar qve sonucu mutlak dostlukla devam eder. Ayrıca boş zamanları en iyi değerlendirme aracıdır. Akıl sporu olduğu için zihin gelişimine katkısı sağlar. Strateji oyunu olması nedeniyle de yaşamın her anına pozitif katkısı olur.
- Son olarak dama topluluğuna neler söylemek istersiniz?
Topluluğumuz her şeyden önce güzide bir topluluktur. Yardımlaşma, paylaşma ve vefa duyguları üst düzeydedir. Dostlukları kalıcı, muhabbetleri güçlüdür.
Ancak bir masa ve 32 taştan mutluluk üreten camiamız örgütlenme ve organizasyonel başarı anlamında maalesef diğer zeka sporlarının gerisinde kalmıştır. Zaman içerisinde bu açığı da kapatacağımız umuduyla hepsini selamlıyorum. Pandemi sonrası Mustafakemalpaşa’da görüşür.
Bu hafta sorularımız Bağdatlı Vehbi Efendi koleksiyonunda olan oyunlardan gelecek.