22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Darbeci yarbayın başvurusuna ret

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 15 Temmuz Genelkurmay çatı iddianamesinde FETÖ’nün sözde Yurtta Sulh Konseyi üyeleri arasında yer alan eski tabur komutanı yarbay Ertuğrul Terzi’nin yaptığı bireysel başvuru açıkça dayanaktan yoksun bulunarak kabul edilemez bulundu.

Darbeci yarbayın başvurusuna ret
A+ A-
AYDINLIK / ANKARA

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 15 Temmuz Genelkurmay çatı iddianamesinde FETÖ’nün sözde Yurtta Sulh Konseyi üyeleri arasında yer alan ve darbe girişimi sırasında kurduğu Whatsapp grubunda, “Zırhlı araçların üzerine vatandaşın çıkmasına izin vermeyin. Çıkanı vurun, indirin.” mesajını yazan eski tabur komutanı yarbay Ertuğrul Terzi’nin yaptığı bireysel başvuru açıkça dayanaktan yoksun bulunarak kabul edilemez bulundu.

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında 28. Mekanize Tugay Komutanlığına bağlı 2. Mekanize Piyade Taburu Komutanı olarak görev yapan ve sözde "yurtta sulh konseyi" üyeleri arasında bulunan eski yarbay Ertuğrul Terzi, gözaltında tutulduğu 19 Temmuz 2016-22 Temmuz 2016 tarihleri arasında kötü muameleye maruz kaldığı iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Başsavcılık, Terzi'nin şikayet ettiği hususlara ilişkin kamera kayıtlarının olmadığı ve temin edilen sağlık raporları dikkate alındığında Terzi'nin polislerce darp edildiğine dair dava açmaya yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle 17 Eylül 2018 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi. Karara yaptığı itiraz reddedilen Terzi de Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu.

KARAR OY BİRLİĞİYLE ALINDI

Terzi'nin yaptığı bireysel başvuruyu Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü inceledi. Yüksek Mahkeme, Şehit Kadir Özcan Polis Merkezi Amirliğinde görevli polislerin muameleleri yönünden kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna, Ankara Emniyet Müdürlüğüne ait spor salonunun fiziki koşulları yönünden kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verdi. Anayasa Mahkemesi, kötü muamele yasağının, masumiyet karinesinin ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiaların da açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna oy birliğiyle karar verdi.

'YENİ BULGULARIN TESPİT EDİLMESİ GEREKİRDİ'

Anayasa Mahkemesi kararının gerekçesinde ise, "Gözaltı süresince her gün hatta günde iki üç defa bayılıncaya kadar öldüresiye dövüldüğünü ve sıkıca kelepçelendiği için bileklerinin aylarca iyileşmediğini iddia eden başvurucuda eski değil yeni travmatik bulguların tespit edilmesi gerekirdi. Zira muayene gözaltının sona ermesinden sadece bir gün sonra yapılmıştır. Ayrıca kendi iddiasına göre başvurucunun işbu başvurunun konusunu teşkil etmeyen 16 Temmuz 2016 tarihli linç girişimi nedeniyle beyin kanaması ve sol yanağından kısmi yüz felci geçirdiği, kafatası kemiğinin çatladığı, sol şakak kemiği ile burnunun kırıldığı, başından ayak parmaklarına kadar olan tüm vücudunun mosmor olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle başvurucunun fiziki şiddete uğradığına ve ellerinin sürekli olarak sıkıca kelepçelendiğine yönelik iddialarının savunulabilir olmadığı sonucuna varılmıştır." denildi.

'BAZI İDDİALARI TUTARSIZ'

Anayasa Mahkemesi kararında ayrıca şu ifadelere yer verildi:

"Başvurucunun bazı iddialarının savunulabilir nitelikte olmaması, başvurucunun kötü muamele yasağının ihlal edildiğine yönelik diğer iddialarının güvenilirliğini de zedelemiştir. Kaldı ki başvurucunun bazı iddiaları tutarsızdır. Bu tutarsızlığa verilebilecek ilk örnek başvurucunun bir yandan gözaltı süresince kendisine ekmek ile su verilmediğini ve yanındakilerin ekmekle sularını kendisiyle paylaştığını iddia etmesine karşın diğer yandan gözaltının ilk gününden sonraki günlerde kendisine ekmek ve su verildiğini iddia etmesidir. İkinci örnekte ise başvurucu, hem hastaneden spor salonunda getirildiğinde üzerinde sadece iç çamaşırı ile mavi bir önlük olduğunu iddia etmekte hem üzerinde iç çamaşırı olmamasına rağmen spor salonuna sadece mavi önlükle getirildiğini öne sürmektedir. Bu sebeple başvurucunun kötü muamele yasağının ihlal edildiğine yönelik diğer iddialarının güvenilir olmadığı değerlendirilmiştir."


‘ZIRHLI ARAÇLARA ÇIKANI VURUN’ TALİMATI

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, 15 Temmuz Genelkurmay çatı iddianamesine göre, FETÖ’nün darbe girişiminin erkene alınması üzerine görev yerine giden Ertuğrul Terzi, emrinde bulunan askerleri "Alarm tatbikatı" diyerek kışlaya çağırdı. Cephaneliklerin kapısını kırdırarak askerlere silah ve mühimmat dağıtan Terzi, tank ve zırhlı araçlara "Kışladan çıkın" emri verdi. Terzi, itiraz eden personele TBMM, Genelkurmay Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığına terör saldırısı olduğunu ve güvenliği sağlayacaklarını söyledi.

İddianameye göre, Akıncı Üssü'ndeki darbecilerle sürekli irtibat halinde kalan Ertuğrul Terzi, vatandaşların Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve Jandarma Genel Komutanlığı önünde toplanması üzerine hava desteği talep etti ve telsizle helikoptere "Ateş edin" emri verdi. Helikopter ve uçakların o bölgeyi bombalaması sonucu onlarca vatandaş şehit oldu.

Ertuğrul Terzi, Türk bayrakları taşıyan vatandaşların üzerine de ateş açtı. Terzi'nin açtığı ateş sonrası bazı vatandaşlar yaralanırken bazıları ise şehit oldu. Sabaha kadar eyleminden vazgeçmeyen Terzi, kendisinin kurduğu "Türkiyem" adlı WhatsApp grubundan "Zırhlı araçların üzerine vatandaşın çıkmasına izin vermeyin. Çıkanı vurun, indirin." Mesajını yazdı. Terzi'nin odasında yapılan aramada Ankara şehir haritası, "Çakırsöğüt 4 tabur, bin asker" ibareli not ve sözde sıkıyönetim atama kararları bulundu.


AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI VERİLDİ

FETÖ’nün darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı karargahında yaşanan olaylara ilişkin sözde “Yurtta sulh konseyi” üyelerinin de aralarında bulunduğu 224 sanıklı “Çatı davası”nda eski Yarbay Ertuğrul Terzi’ye, “anayasal düzeni ihlal” ve “adam öldürme” suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmişti. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince 20 Haziran 2019’da karara bağlanan dosyanın istinaf incelemesi de Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesince yapılmıştı. İstinaf kararında, ilk derece mahkemenin verdiği hükmün, usul ve esas yönünden hukuka aykırılığının bulunmadığı belirtilmiş, sanık ve avukatlarının istinaf başvuruları esastan reddedilmişti.

FETÖ WhatsApp Ankara 15 Temmuz cumhuriyet başsavcılığı