Deichmann çalışanlarına baskı!
Deichmann'da çalışanlara uygulanan baskı ve tehditlerle sendikal hakların engellenmeye çalışılması protesto edildi. Alman Ver.dı Sendikası'ndan destek mesajı geldi.
Alman menşeili Deichmann Ayakkabıcılık Mağazalarında Tez-Koop-İş Sendikası üye çoğunluğunu sağlamasına rağmen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından sendikaya olumlu yetki tespitinin tebliğ edilmesi üzerine sendika üyesi çalışanlar sendika üyeliğinden istifaya zorlanıldı. Deichmann çoğu çalışanını çeşitli bahanelerle işten çıkarttı.
"Deichmann ayakkabıcılık mağazalarında çalışanlara uygulanan baskı ve tehditler ile sendikal hak ve özgürlükler engellenmek isteniyor!" başlıklı açıklamada yaşananlar tek tek anlatıldı. İşte Tez-Koop-İş'in yapmış olduğu açıklama;
Tüm ülkede sayıları gün geçtikçe artan, emek sömürüsünün ve güvencesizliğin yoğun bir biçimde hissedildiği AVM’lerdeki mağazalarda çalışan işçilerin, insan onuruna yakışır çalışma koşullarına ve ücretlere erişmesi, sendikalı, güvenceli ve toplu iş sözleşmeli bir çalışma düzeni için Sendikamız Tez-Koop-İş, yoğun bir örgütlenme çalışması yürütmektedir.
AVM’lerde yaygın bir biçimde yürütülen sendikal örgütlenme çalışmalarımız kapsamında yaklaşık 1,5 yıl önce Alman menşeili bir şirket olan Deichmann Ayakkabıcılık Mağazalarının bulunduğu tüm lokasyonlarda örgütlenme çalışmalarımız, Deichmann çalışanlarının sendikamıza yoğun bir biçimde üye olması neticesinde başlamıştır. Sendikamız Deichmann çalışanlarıyla birlikte; Deichmann çalışanlarının daha yüksek ücretlerde, daha iyi koşullarda, sendikalı, güvenceli, toplu iş sözleşmeli bir çalışma hayatına kavuşması için yaklaşık 1 yıllık bir örgütlenme kampanyası yürütmüştür.
Sendikamız tarafından yürütülen örgütlenme süreci içerisinde bazı mağaza ve bölge müdürleri sendikal örgütlenme karşıtı söylemlerle çalışanları sendikadan uzaklaştırmaya çalışmış ve sendikamız üyesi işçiler üzerinde “işten çıkarılma” tehdidi ile baskı kurarak sendikadan istifaya zorlamıştır. Ülkemizde asrın felaketi olarak yaşanan ve geride bıraktığı acılarını-yaralarını hala saramadığımız 6 Şubat Depremi’nin sonrasında deprem bölgesi mağazalarının sorumluluğuna atanan Deichmann bölge müdürü, sendikamız üyelerinin e-devletlerini bizzat açarak tek tek kontrol edip üyelerimizi sendikadan istifa ettirmiştir. Bu ve buna benzer durumlar İstanbul Avrupa Yakası, Ege ve Marmara bölge müdürleri tarafından da devam ettirilmiştir. Çalışanların “sendikasızlaştırması” yönünde bölge müdürleri birbirleriyle adeta kıyasıya yarış haline girmiştir.
SENDİKA ÜYELERİNİ İŞTEN ÇIKARIYORLAR
Deichmann mağazasında çalışmakta olan herkesin sendikalaşma hakkı olduğu gibi mağaza müdürleri de sendikamıza üye olma hakkına sahiptir. İstanbul Anadolu Yakası’nda faaliyette bulunan bir Deichmann mağazasında mağaza müdürü olarak çalışan arkadaşımızın sendikamıza üye olduğunun bölge müdürleri ve Deichmann genel merkezi tarafından öğrenilmesinin ardından, almış olduğu bir sağlık raporu gerekçe gösterilerek üyemizin iş sözleşmesi feshedilmiştir. Benzer bir durum Kayseri’de de yaşanmış, sendikamıza üye olan mağaza müdürü arkadaşımız Ramazan Ayında, AVM’de bulunan diğer markaların da yapmış olduğu gibi, iftar vaktinde mağazanın kepenklerini yarıya indirerek mağazada çalışanlar ile birlikte orucunu açtığı gerekçesiyle bölge müdürü tarafından asılsız bir suçlama ile işten çıkarılmıştır.
Unutulmamalıdır ki; sendikalaşma hakkı demokratik toplumun temeli olan örgütlenme özgürlüğünün bir parçasıdır. Tüm Avrupa ülkelerinde olduğu gibi sendikal haklar ülkemizde de Anayasa ve yasalarla güvence altına alınmıştır. Ülkemizde faaliyet göstermekte olan Deichmann şirketi de bu yasalara tabidir. Deichmann işvereni Bölge müdürleri aracılığıyla çalışanlarının sendikalaşma hakkını aleni bir biçimde engelleme suçunu işlemiştir.
Bilindiği üzere; uluslararası sözleşmelerle de örgütlenme, sendikal faaliyetlerde bulunma, toplu iş sözleşmesi imzalama hak ve özgürlüğü evrensel düzeyde tanınmış ve koruma altına alınmıştır. İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin 11. Maddesinde; “Herkes barışçıl olarak toplanma ve dernek kurma hakkına sahiptir. Bu hak, çıkarları korumak amacıyla başkalarıyla birlikte sendikalar kurma ve sendikalara üye olma hakkını da içerir.” denilmektedir. Aynı şekilde Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı’nın “Toplu Pazarlık Hakkı” başlıklı 6. Maddesinde; “Akit Taraflar, toplu pazarlık hakkının etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak amacıyla; Çalışanlar ve işverenler arasındaki ortak görüşmeleri teşvik etmeyi, gerekli ve uygun olduğu durumlarda, toplu sözleşme yoluyla ücretlerin ve iş koşullarının düzenlenmesi amacıyla işverenlerin ya da işveren örgütlerinin çalışanların örgütleriyle isteğe bağlı görüşmelerini sağlayacak yolları teşvik etmeyi taahhüt eder.” hükmü yer almaktadır.
SENDİKALAŞMA HAKKINI TANIMAK ZORUNDA
Deichmann işvereni de bu uluslararası sözleşmelere tabidir; sendikalaşma ve toplu iş sözleşme hakkını tanımak zorundadır. Örgütlenme sürecimiz tüm bu baskı ve tehditlere rağmen hız kesmeden devam etmiştir. Ancak; işveren temsilcilerinin örgütlenme çalışmalarımızı engelleme girişimlerinin ve sendika karşıtı davranışlarının devam etmesi nedeniyle Deichmann Türkiye işverenliğine bir uyarı yazısı yazılmıştır. Yasadışı takınılan bu tavrın devam etmesi halinde hukuki sürecin tarafımızca başlatılacağına dair yazı, hukuk birimimiz tarafından Deichmann genel merkezine 24 Ekim 2023 tarihinde noter aracılığı ile iletilmiştir. Ayrıca Deichmann Türkiye CEO’su Atilla Özkul’a 3 Kasım 2023 tarihinde tarafımızca gönderilen bir yazıyla da yaşanan problemler aktarılmıştır.
'OLUMLU YETKİ TESPİTİ VERİLDİ'
Tüm bu engelleme çalışmalarına rağmen Deichmann işçilerinin kararlı duruşu ve güçlü iradesi sonucunda sendikamız, 27 Kasım 2023 tarihinde 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun yetki için aradığı yasal üye çoğunluğuna erişerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yetki tespiti istemiyle başvuruda bulunmuştur. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 7 Aralık 2023 tarihinde sendikamıza yasanın aradığı %40 yeterli çoğunluğa eriştiğine dair “olumlu yetki tespiti” verilmiştir. Deichmann işvereni, çalışanların toplu iş sözleşmesi sürecini engellemek amacıyla sendikamızın olumlu yetki tespitine itiraz etmiştir. Yetki uyuşmazlığı devam ederken çalışanların prim sistemlerindeki çarpan sayıları düşürülmüş, primler doğalında azalmış, işçiler üzerinde mobbing ve iş yükü arttırılmış, yemek ücretlerine yeni yıl itibariyle yapmış oldukları zam bu zamana kadar uyguladıkları zamlara kıyasla daha düşük bir oranda belirlenmiştir.
Bakanlık tarafından verilen olumlu yetki tespiti sonrasında Deichmann çalışanlarına tüm bölgelerde tehdit devam etmiş, bazı çalışanlar sendikamızdan zorla istifa ettirilmiştir. Hatta işveren temsilcileri kimi mağazalarda işçileri keyfi gerekçelerle işten çıkarmıştır. İşveren temsilcileri, çalışanları “sizinle hesaplaşacağız, var olan haklarınız da kısılacak, bedelini ödeyeceksiniz…” gibi söylemlerle tehdit etmeye devam etmektedir.
DEİCHMANN'DAN GÖSTERMELİK HAREKET
Deichmann’ın kurumsal web sitesinde “İş Ahlakı Kuralları” adı altında kamuoyu ile paylaştığı belgede çalışanların sendika üyeliklerine saygı duyacağı iddia edilse de tüm bunlar göstermektedir ki; Deichmann işvereni sendika ve işçi düşmanı bir tavır sergilemekte, çalışanların anayasal ve yasal haklarını gasp etmektedir.
Kimi zaman çocuğumuza okul ayakkabısı almak için uğradığımız, kimi zaman ışıltılı vitrinlerine bakarak geçtiğimiz Deichmann’da güneş yüzü bile görmeden çalışan emekçilerin hakları bu şekilde ayaklar altına alınmaktadır!
Ancak bilinmelidir ki; Deichmann çalışanları alışveriş merkezlerini eylem alanına çevirecek iradeye ve kararlılığa sahiptir. Türkiye, Deichmann gibi çok uluslu şirketlerin emekçilerin haklarını gasp ettikleri ucuz emek deposu değildir! Tez-Koop-İş Sendikası olarak biz buna “DUR!” diyoruz. Deichmann’ı da bağlayan “Tedarik Zincirlerinde Şirketlerin Özen Yükümlülüğü” yasasına uymaya çağırıyoruz!
SADAKA DEĞİL TOPLU SÖZLEŞME
Buradan, Deichmann’ın Türkiye Merkezinden sesleniyoruz; Deichmann işvereninin sendika karşıtı uygulamaları ve çabaları nafiledir! Deichmann işçileri son sözünü söylemiştir: SADAKA DEĞİL, TOPLU SÖZLEŞME! Deichmann işvereni sendikamızın olumlu yetki tespitine karşı itirazını derhal geri çekmeli ve işçilerin sendikalaşma ve toplu iş sözleşmesi haklarına saygı duymalıdır!
Buradan uyarıyoruz: Deichmann işvereninin toplu iş sözleşmesi masasına oturarak müzakereye başlamadığı her an Deichmann mağazaları eylem alanımız, AVM’ler mücadele alanımızdır! Deichmann işçileri sendikalı, güvenceli, toplu iş sözleşmeli çalışma düzenine geçene kadar uluslararası sözleşmelerle birlikte Anayasadan ve yasalardan aldığımız güçle haklı ve meşru mücadelemiz büyüyecektir!
Sendika üyelerimizin haklarını ulusal ve uluslararası hukuk alanı da dahil tüm yasal platformlarda savunmaya devam edeceğiz.
Ve biliyoruz ki; kazanacağız! Mutlaka kazanacağız! Umutsuzluğa, kararsızlığa ve karamsarlığa kapılmıyor, birleşerek ve direnerek kazanacağımızı biliyoruz!
ALMAN VER.DI SENDİKASI’DAN DESTEK MESAJI
Değerli Çalışanlar,
Uluslararası çatı örgütümüz UNI Global'den öğrendiğimize göre, Türkiye'deki Deichmann işçileri olarak sendikanız Tez Koop-İş ile başarılı bir şekilde örgütlenmişsiniz ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından sendikanıza olumlu yetki tespiti verilmiştir. Bu başarıdan dolayı sizi tebrik ediyoruz!
Tez Koop-İş Sendikası, UNI Global aracılığıyla, Deichmann'ın Türk yönetiminin saldırgan bir sendika karşıtı politika izlediğini ve bazı sendika aktivistlerini/işçilerini işten çıkarmak, sendika üyelerine baskı yapmak ve onları sendikadan ayrılmaya zorlamak da dahil olmak üzere çeşitli sendika karşıtı taktikler uyguladığını bildirdi. Buna ek olarak, işçilerle yapılan bir toplantıda işvereniniz, Tez Koop-İş sendikası ile toplu sözleşme görüşmesi yapmak zorunda kalmamak için mahkemeye gideceğini açıkladı.
Görünen o ki, Deichmann da dahil olmak üzere pek çok işveren, Türkiye'de toplu sözleşme sürecini tıkamak ve örgütlü işçilerin sendikadan ayrılmaları için zaman kazanmak veya işyerinde sendikaların gücünü zayıflatmak için yasalardaki bir boşluktan yararlanıyor. Bu nedenle sizlere tam dayanışma ve desteğimizi iletmek istiyoruz. Bu tür sendika karşıtı uygulamalar tam bir skandaldır ve bir sendikada örgütlenmenin ve işvereni Deichmann'a karşı birlikte çıkmanın ve böylece güçlenmenin tamamen doğru olduğunu gösterir. İşçiler, çıkarları için mücadele etme ve daha iyi ücretler ve daha iyi çalışma koşulları için birleşme fırsatına sahip olmalıdır. Bu bir işveren tarafından kabul edilmelidir.
Deichmann'ı işçilerin ve sendikaların haklarına saygı duymaya ve onlar adına sendikanızla toplu sözleşme görüşmesi yapmaya çağırıyoruz. Deichmann, sendikanızın yetkisini kabul etmeli ve sendika karşıtı eylemi durdurmalıdır.
Sendikada örgütlü işçilerin gücünün ne kadar büyük olduğunu anlayacaksınız. Size diyoruz ki, sendikal birliğinizin parçalanmasına karşı mücadeleye devam edin, bölünmenize izin vermeyin, bir arada kalın ve dayanışma içinde olun. Dayanışma içinde arkanızdayız! Kendi payımıza, Almanya'daki Deichmann yönetimiyle temasa geçeceğiz ve Türkiye'deki şirketlerinde sendikal hakların ihlalini sona erdirmek için gerekli önlemleri almalarını isteyeceğiz. Sizlerin, Tez Koop-İş sendikasının örgütlü işçileri olarak, Türkiye'de Deichmann işçileri için ilk toplu sözleşmeyi gerçekleştireceğinize inanıyoruz. Dayanışma ve desteğimizden emin olabilirsiniz.