DEM Parti’den Bahçeli’nin çağrısına şartlı yanıt: Kürtlere statü istedi

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Meclis kürsüsünden hafta sonu Diyarbakır’da yapılacak olan terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan için özgürlük mitingine çağrıda bulundu. Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki PYD/ PKK varlığına destek olmasını istedi. Hatimoğulları’nın yeni anayasada masada olmak için “yol temizliği” vurgusu yapması dikkat çekti.

Hatimoğulları, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Uzattığım el ‘Türkiye partisi olun’ elidir” çıkışını da yanıtladı.

‘PYD İLE DAYANIŞMACI OLUN’ MESAJI

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın dün Meclis’teki grup toplantısı konuşmasında şunlar öne çıktı:

“Erdoğan, 'İsrail'in gözü Anadolu'da' diyor. Bu gerçeklerin altını çizmek zorundayız. Bu konuşmalar hamasettir, pratik karşılıkları yoktur...

“Türkiye’de Kürt sorunu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmelidir. Sadece Türkiye’de değil; Suriye’de statü elde etmek üzere olan Kürt halkının statü hakkına dayanışmacı bir çizgi ile yaklaşılmalıdır. Bu Türkiye’nin resmi görüşü olarak da sunulabilmelidir. Bizler bu taleplerimizi yükseltmek için 13 Ekim’de ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa çözüm’ diyerek Amed’de on binlerle mitingde olacağız...”

‘YARGIDA DÜZENLEME YAPILSIN'

Hatimoğulları toplantı sonrasında basın mensuplarının sorusu üzerine Bahçeli’nin DEM Parti’ye yönelik ifadelerine ise “yol temizliği” kastını da açarak şu yanıtı verdi:

“DEM Parti zaten bir Türkiye partisi. Yeni bir anayasa yapımına ihtiyaç olduğunu her zaman söyledik. Yol temizliğinden bahsettiğimiz; bugün yargıda çok fazla hatalar var, orada düzenlemenin yapılması. Başta Kobani ve Gezi davaları olmak üzere AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) kararlarının uygulanması. Özgürlüklerin kısıtlanmasının ortadan kalkması. Bir insan bile yatağa aç girmemeli. Bu da yol temizliklerinden bir tanesidir.

"İç barışın sağlanması şarttır. Bundan kastımız bir yandan Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi, öte yandan da bahsini ettiğimiz özgürlükler alanının ciddi bir biçimde genişlemesidir. Kendilerinin yeni dönemden ne kast ettiğini, ajandalarında ne olduğunu bilmiyoruz. Bize açıklanmış bir şey yok. Yeni bir dönem açılacaksa bu yol temizliğiyle ilgili olan bir şeydir. Atılacak adımları izleyeceğiz.”