DEM Parti'den CHP'ye mesaj: Biz CHP'nin eylemci kitlesi değiliz
DEM Parti, CHP'nin başlattığı sokak eylemleriyle ilgili açıklama yaptı. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, 'Biz CHP'nin eylemci kitlesi değiliz. Biz toplumsal barışı örgütlemeye çalışıyoruz.' dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yolsuzluktan tutuklanmasının ardından başlayan sokak eylemlerine DEM Parti'den mesaj geldi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan Medya Haber'e konuştu, "Biz CHP'nin eylemci kitlesi değiliz." dedi.
Brüksel merkezli yayın yapan Medya Haber TV'ye konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından başlayan sokak eylemlerine ilişkin konuştu. Bakırhan, “Biz CHP'nin eylemci kitlesi değiliz. Bizim partimizin böyle bir şeyi yok. Biz eleştiririz bu kararı ama bizim kendi, başka bir meselemiz var, bu meseleyi de aşan. Biz toplumsal barışı örgütlemeye çalışıyoruz.” dedi.
‘KENT UZLAŞISI BAŞKA BİR ŞEY’
Kent Uzlaşısı’nın başka bir şey olduğunu, İmamoğlu'nu desteklemediklerini anlatan Bakırhan, “Bizim bunları aşan ciddi bir yoğunluğumuz var. Biz barışı toplumsallaştırmaya çalışıyoruz. İmamoğlu ile mücadeleyi bizim üzerimizden yürütmesinler. Biz İmamoğlu'nu desteklemedik, ‘Kent Uzlaşısı’ başka bir şeydir.” ifadelerini kullandı.
‘ÇAĞRIYI KÜRTLER BENİMSEDİ’
Bakırhan, yayında Abdullah Öcalan’ın PKK’ya ‘silah bırakma’ çağrısıyla ilgili de değerlendirmelerde bulundu. “Sürecin yanında olduğumuzu, desteklediğimizi söyledik. Çağrının Kürtler tarafından benimsendiği ortada. Bir çok tartışmayı geride bıraktı. Nevruza katılanlar bu çağrının yanındayız dediler.” diyen Bakırhan, devamında şu mesajları verdi:
“Öcalan’a güveniyoruz ama iktidar samimi mi diye kaygılar vardı. Bizde dedik ki; bunun başarıya ulaşması milyonların bu işi sahiplenmesiyle olur. Türkiye’de emekçileri, yoksulları bu meseleye katarak olur. Çünkü bu 50 yıllık çatışma ortamı sadece Kürtleri yaralamadı, Türkiye’nin dört bir yanında evlat acıları yaşandı. Barış sadece Kürtleri ilgilendiren bir mesele değil. 85 milyonu rahata kavuşturacak bir çağrı.
“Halk bu çağrının arkasında. Sistem bile burayı tartışmayacak. İktidar, devlet bu işin neresinde sorusu, ‘Kürt zemini hazır ve sahiplendi’ diyoruz. Ama keşke iktidar da bizim kadar bu meseleye hazır diyebilsek. Çok erken, süreç daha yürüyor. Süreci heba edecek bir pratik yok. Erdoğan’ın son yaptığı açıklamalar da kıymetli. Umuyorum, diliyorum bu irade hükümet tarafından da dikkate alınır. Öcalan çağrısını yaparken sadece Kürtlerin demokratik hakları demedi. 85 milyonun demokratik zeminde eşit bir şekilde yaşaması dedi. Hükümetin bunları doğru okuması gerekiyor.”
‘SÜREÇ PROVOKASYONLARLA BOŞA ÇIKARILABİLİR’
PKK’nın kendisini feshetmesi için kongrenin neden toplanmadığı ve meselenin nerede kilitlendiğiyle ilgili soruyu da yanıtlayan Bakırhan, “Kongrenin toplanması için koşulların tıkandığı yer belli.” sözlerini kullanarak şunları aktardı:
“Kongre toplama çağrısı yapıldı. Hiç kimsenin beklemediği yalınlıkta bir açıklama. Kongrenin toplanması için bazı gerekliliklerin yerine getirilmesi gerekiyor. İktidarın yoğunlaşma içinde olabileceğini düşünüyorum. Sıradan yaklaşıldığını düşünmüyorum. Muhtemelen çalışıyorlar. Artık adım atması gereken iktidarın kendisi. Çözüm Ada’da, meseleyi çözecek irade oradadır. Tek başına muhatabı biz değiliz. Bu tartışmaları muhtemelen önümüzdeki günlerde aşıyor olacağız. DEM Parti üzerinde süreci tartışmak doğru değil. Bu mesele uzatmadan çözülmeli. İçerden dışarıdan provokasyonlarla boşa çıkarılabilir süreç. Şart koşmadan pazarlık yapmadan açıklama yapıldı. Sorumluluk alan bu irade dikkate alınmalı.”
Abdullah Öcalan’ın ‘silahları bırakın’ mesajının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve CHP yöneticileri, sürecin ‘Meclis komisyonu’ ile yürütülmesi gerektiğini belirtmiş, sürecin başından itibaren ‘kapalı kapılar ardında pazarlık’ iddialarını gündeme getirmişti. Özel, belediye oprerasyonlarını da sık sık gündeme getirerek, ‘böyle çözülmez’ mesajları vermişti.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, 4 Mart’ta Meclis’te bir gazetecinin, CHP Milletvekili Gülizar Biçer Karaca'nın yürütülen sürece ilişkin ‘Asıl amaç Anayasa değişikliği. 400 milletvekilini Meclis'e tahkim ederek bir değişikliği hedefliyorlar.’ sözlerinin anımsatılması üzerine şunları söylemişti:
"Biz ne zaman iktidarla kapılar arkasında pazarlık yaptık? Bu, CHP'nin bir türlü bu denkleme doğru yerden girmemesinin en iyi göstergesidir. CHP, bu süreci böyle heba etmemeli. Beğenmiyorsa, kendi çözüm önerilerini ortaya koymalı. Barış süreci siyasi partilerden çok daha değerlidir. Bu bahsedilen mesele bizim milyonda bir bile gündemimizde değil."
Zorlandığımız yer
“Biz şart falan koşmuyoruz, dikkat edin ‘gerekleri yerine getirsin’ diyoruz ama görüştüğümüz bütün partiler bu kayımcı anlayış gitmeden diye başlayıp kendi düşünceleri olarak zaten beklentilerini ortaya koyuyorlar. Şimdi bu konuda şunu söyleyeyim, bizim zorlandığımız yer neresi biliyor musunuz? Biz bu süreci oraya götürürken, İstanbul Belediye Başkanı tutuklanıyor, gündem oluyor. İşte biz götüreceğimiz şeyi götüremiyoruz. Çünkü insanlar diyor ki bu iktidarla, bu yaklaşımla, bu anlayışla mı demokrasiyi getirecek? Sorularıyla karşılaşıyoruz. Bizim için de kolay değil. Yani zemin bazen bu çok değerli, çok kıymetli meseleyi tali hale getirebiliyor. Çünkü sıcağı sıcağına başka bir şey yaşanıyor.”
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.