Kapatmadığınız DEM Parti FETÖ’ye böyle kalkan oldu

DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, “darbenin bir numarası ilan edilen Akın Öztürk hakkındaki dosyaların şaibeli olduğunu” öne sürdü. “Araştırdığınızda -dosyaları ayrıntılı bir şekilde araştırdım- darbeyle falan alakasının olmadığı ortaya çıkıyor.” diyen Gergerlioğlu, Öztürk'ün savunmalarını esas alırken mahkeme tutanaklarını, kamera görüntülerini ve diğer delilleri görmezden geldi. Sosyal medya üzerinden birçok FETÖ firarisi de Gergerlioğlu'nun açıklamalarına destek verip benzer paylaşımlar yaptı.

ABİDİN ÜNAL'I OYALAMAYA ÇALIŞTI

Gergerlioğlu’nun iddiasının aksine bugüne kadar dava dosyalarında Akın Öztürk’ün 15 Temmuz’daki eylemlerine ilişkin çok sayıda delil yer aldı. Son olarak Yargıtay 3. Ceza Dairesi geçen günlerde, 15 Temmuz Genelkurmay Çatı Davası’nda aralarında eski orgeneral Akın Öztürk'ün de bulunduğu 17 sanığa verilen 138'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını onamıştı. Yargıtay kararında, Akın Öztürk’ün 15 Temmuz’daki eylemleri de ayrıntılı şekilde aktarılmıştı. Kararda şöyle denilmişti:

“Sanık Akın Öztürk'ün olay günü Hava Korgeneral Mehmet Şanver'in kızının İstanbul'daki düğününe davetli olmasına ve nikah şahitliği teklif edilmesine rağmen İzmir'den Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak'ın uçağı ile birlikte Ankara'ya geldiği, buradan Akıncı Hava Üssü’nde ikamet eden kızının evine geçtiği... Abidin Ünal'ın sanık Akın Öztürk ile yaptığı görüşmede Öztürk'e 'Akın Paşam, sen neredesin?' diye sorduğunda Öztürk'ün Akıncı Hava Üssü’nde torunları ile beraber olduğunu belirttiği, uçakların sesini duyduğunu sorduğunu, sanığın gece uçuşu olduğunu söylediği, Abidin Ünal'ın ise, 'Akın Paşam, şimdiye kadar hangi tarihte cuma günü bu saatte gece uçuşu olmuş, darbe yapıyorlar, git bak bilgi ver.' dediği, Akın Öztürk'ün darbe teşebbüsü konusunda bilgisinin olmasına rağmen herhangi bir bilgi sahibi olmadığını belirterek Abidin Ünal'ı oyalamaya çalıştığı.”

'ATAMA LİSTESİNDE YER ALIYOR'

Yargıtay kararında 15 Temmuz gecesi sanıklardan Mehmet Akçara'nın “Komutan yok komutan Akın Öztürk Paşa” dediği kaydedilerek, “Sanığın, Hulusi Akar'ın darbeyi kabul etmemesi üzerine Genelkurmay Başkanlığına getirildiği, sanığın sözde atama listesinde de Genelkurmay İkinci Başkanlığı görevine atandığı, Genelkurmay Başkanlığı görevini kabul ederek sanığın darbe teşebbüsünün önemli yönetim merkezlerinden biri olan Akıncı Hava Üssü’ne geçerek darbe faaliyetinin yönetilmesinde ve organizasyonunda görev aldığı, bu kapsamda sanıklar Mehmet Dişli, Ömer Faruk Harmancık, Kubilay Selçuk ve Hakan Evrim ile birlikte Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ı darbe teşebbüsünü desteklemesi için ikna etmeye çalıştıkları” belirtildi.

'KOMUTANLARI KURTARMA GİRİŞİMLERİ OLMADI'

Akın Öztürk'ün savunmasında darbe teşebbüsünden Akıncı Hava Üssü’nde Genelkurmay Başkanı’nın söylemesi üzerine haberinin olduğunu ve Genelkurmay Başkanı’nın emirleri doğrultusunda 143. Filo’ya gidip darbe teşebbüsünde bulunan yöneticiler ile görüştüğünü söylediği hatırlatılan Yargıtay kararında, şu ifadelere yer verilmişti:

“Ancak sanığın, Hulusi Akar'ın ifadesinde belirttiği isimler dışında görüştüğü isimleri özellikle vermekten kaçındığı, bu isimlerin kamera kayıtlarında kimler olduğunun belli olmasına karşın savunmasında belirtmediği, sanığın rütbesi ve konumu itibariyle dosyada mevcut kamera görüntülerinden de anlaşılacağı üzere rahatlıkla dolaştığı, derdest edilen diğer komutanların Akıncı Üssü’nde tutulduğunu bildiği halde gece boyunca bunları kurtarmaya yönelik girişimde bulunmadığı, Akıncı Üssü’nde darbe teşebbüsünde bulunan yöneticiler ile birlikte hareket ettiği anlaşılmakla sanığın bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.”

DARBE TOPLANTISINDA ADI GEÇTİ

Ankara Konutkent'te darbe teşebbüsü öncesi yapılan toplantılarda Genelkurmay Başkanı’nın ikna edilmemesi durumunda gözaltına alınacağı, yerine Genelkurmay Başkanlığına Akın Öztürk'ün getirileceğinin konuşulduğu kaydedilen Yargıtay kararında, şu tespitler yer aldı:

"Bu planlama doğrultusunda olay gecesi sanık Mehmet Dişli tarafından Hulusi Akar'a darbe teşebbüsünü bildirmek ve darbe teşebbüsünün başına geçmesi teklif edildiği, ancak Akar'ın bunu kabul etmediği, bunun üzerine Partigöç'ün Akın Öztürk ile telefonda görüşerek 'Komutanım, komutanı Akıncılara tahliye ettik, siz de oraya geçin.' dediği, sanığın kendisine teklif edilen Genelkurmay Başkanlığı görevini kabul ederek Akıncı Hava Üssü’nde bulunan yönetim merkezine geldiği, sanığın Akıncı Hava Üssü’nde bulunan diğer FETÖ/PDY yöneticileriyle birlikte darbe teşebbüsü eylemlerini koordine ettiği, sanığın darbenin tüm ülke genelinde planlanıp yönetilmesinde görev aldığı, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü yöneticisi olduğu ilk derece mahkemesince kabul edilmiştir.”