08 Ocak 2025 Çarşamba
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Demir ve demir dışı metallerde pazar kaybının telafisi bekleniyor

Bölgedeki savaşlar nedeniyle sadece Rusya’da 10 milyar dolarlık pazar kaybına uğradıklarını dile getiren İDDMİB Başkanı Tecdelioğlu, 2025’te bölgede normalleşme ve kaybedilen pazarların tekrar kazanılmasını beklediklerini söyledi

Demir ve demir dışı metallerde pazar kaybının telafisi bekleniyor

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu, sektörün 2024 yılı değerlendirmeleri ve 2025 yılı öngörülerini paylaşmak için basın mensuplarıyla bir araya geldi. Toplantıda konuşan İDDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, sektörün 2022'de ulaştığı 14,4 milyar dolar ihracattan sonra 2023 ve 2024'ü 12,5 milyar dolarla tamamladığını söyledi. Türkiye'nin kuzeyindeki ve güneyindeki savaşların ve seçimli bir yıl olmasının 2024'ü zor bir yıl hale getirdiğini dile getiren Tecdelioğlu, “Bunun yanında içeride enflasyonla paralel gitmeyen bir kur politikası ve yüksek faizler ciddi anlamda rekabet gücümüzü azalttı, fiyat tutturamaz hale geldik. Tüm bunlara karşın ihracatımızı aynı seviyede tutmayı başardık. Biz ihracatta artış olmamasına karşın 2024'ü başarılı bir yıl olarak ilan ediyoruz ve tüm ihracatçılarımızı tebrik ediyoruz.” dedi.

İstanbul, Ankara, İzmir’de sektör ihracatında düşüş olduğunun bilgisini veren Tecdelioğlu, şu an tek haneli oranlarda olan gerilemelerin büyümemesi için önlem alınması gerektiğine dikkat çekti. İhracatın Almanya’ya yüzde 11, AB’ye yüzde 0,5, ABD’ye yüzde 8 azaldığını bildiren Tecdelioğlu, Avrupa’daki seçim döneminin ve durgunluğun etkisini çok ağır biçimde gördüklerini söyledi.

SIRBİSTAN’A İHRACAT YÜZDE 96 ARTTI

Tecdelioğlu’nun aktardığı verilere göre ihracat; İspanya’ya yüzde 29, Irak’a yüzde 14 arttı. 31 ülkeye ihracat da yüzde 50’nin üzerinde artış gösterdi. Bu ülkeler arasında Sırbistan’a yüzde 96, BAE’ye yüzde 44, Hindistan’a yüzde 79, Ürdün’e yüzde 70’lik artış dikkat çekti.

2025'e çok daha umutlu olarak baktıklarının altını çizen Tecdelioğlu, Suriye'nin ardından İsrail-Filistin ve Ukrayna-Rusya savaşlarının biteceği yönünde beklentilerin arttığını dile getirerek şöyle devam etti:

“Türkiye için en büyük fırsatlar bu savaşların bitmesinin ardından gelecek. Sadece Rusya bölgesinde 10 milyar dolarlık bir pazar kaybı yaşadık. Suriye'de de aynı şekilde çok ciddi kayıplarımız oldu. Biz Suriye'de müteahhitlik hizmetleri, altyapı, üst yapı, eğitim, barınma ve bu başlıkla ilgili en az 10 milyar dolar ve üzerinde bir ekstra pazar yakalayacağımızı tahmin ediyoruz. Savaşlar nedeniyle kaybedilen pazarlar Türkiye'nin önünde büyük bir potansiyel olarak duruyor. Ayrıca Türkiye dünyada tedarik zincirinde çok önemli bir ülke. Etrafımıza baktığımız zaman, hızlı teslimatıyla, parsiyel mal üretme kapasitesiyle, güçlü bankacılık sistemiyle, güçlü lojistik ve sigortacılık ağıyla dünyaya iyi ürün tedariği yapabilecek bir ülke konumunda. Bunu iyi değerlendirmemiz lazım."

ABD'de Trump yönetimi ile birlikte Çin'e ve diğer Uzakdoğu ülkelerine uygulanacak tedbirlerin de Türkiye'ye avantaj sağlayacağını iddia eden Tecdelioğlu, "Avrupa ve Amerika otomotivden elektroniğe, makinadan elektriğe kadar birçok önemli sektörü Çin'e kaptırmış durumda ve tüm dünyada Çin'e karşı koruma duvarları örülmeye başladı. Türkiye'nin bu fırsatı görüp dünyaya partner olabilecek ülke konumunu güçlendirmesi gerekiyor." diye konuştu.

‘EXİMBANK’A BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR’

2025 yılında uygulanacak ekonomi politikalarında bir değişiklik beklemediklerini belirten Tecdelioğlu, ihracatçının biraz daha rahatlayıp rekabet edebilmesi için Eximbank ve diğer bankalara büyük iş düştüğünü vurguladı. Özellikle Eximbank'ın burada çok önemli bir oyuncu olduğunu ve Merkez Bankası'nın faiz indiriminin hemen ardından onların da faizleri düşürdüğünü hatırlatan Tecdelioğlu, "Hem Eximbank'tan hem de diğer bankalardan ihracatla ilgili alternatif ürünler geliştirmesini ve gelecek ihracat bedelleriyle ilgili stratejiler oluşturmasını bekliyoruz. Ayrıca geçen yıl faaliyetlerine başlayan Türk Ticaret Bankamız ihracatçılarımıza da çok ciddi destek oluyor. Şu anda Eximbank'ın tam bir alternatifi olmasa da gelecekte ihracatçılara destek noktasında çok daha önemli bir konuma yükseleceğini düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.

Demir ve demir dışı metallerin alt sektörlerine de değinen Tecdelioğlu, özellikle bakır, alüminyum ve hırdavatta önemli başarıların elde edildiğini söyledi. Bakırda miktarda yüzde 4,79'luk, değerde de yüzde 7,84'lük bir artış olduğunu kaydeden Tecdelioğlu, "En büyük ikinci sektörümüz alüminyumda da miktarda yüzde 7,34, değerde yüzde 0,89'luk bir artış var. Alüminyumun birim fiyatı yüzde 6 düşmesine karşın miktarda ve değerde artı yazması bence alüminyum sektörünün ciddi bir başarısıdır. Hırdavatta da yüzde 8,27'lik bir birim fiyat düşüşüne karşın miktarda ve değerde artışlar yaşanması sektör açısından son derece önemli." sözlerini kaydetti.

‘ÖNLEM ALINMALI’

Tecdelioğlu, döküm sektörü, ev ve mutfak eşyaları sektörü, endüstriyel mutfak sektörü ve armatür sektörlerinin ise birim fiyatlarındaki artışa karşın ihracatta 2024'ün altına düştüklerini belirterek, bu sektörlerin rekabet gücünü kaybetmeye başladıklarını ve artık kırmızı ışığın yanmaya başladığını söyledi. Tecdelioğlu, bu sektörlerde eksiye gidişi durduracak önlemlerin bir an önce alınması gerektiğini vurguladı.

‘KUZEY AFRİKA’NIN TÜRKİYE’YE GÜMRÜK VERGİLERİ İHRACATA ENGEL’

İDDMİB Yönetim Kurulu Üyesi Sevgür Arslanpay, Kuzey Afrika ülkelerinin Türkiye’ye uyguladığı yüksek gümrük vergilerinin kaldırılması gerektiği mesajını verdi. Arslanpay, şunları söyledi:

“Kuzey Afrika ülkelerinde de Türkiye’ye karşı ciddi bir gümrük vergisi uygulanıyor. Tüm uğraşlarımıza rağman bu uygulamanın kaldırılmasını sağlayamadık. Söz konusu vergi oranları, bölgedeki ülkelere ihracatımızı artırmamızı zorlaştırıyor. Cumhurbaşkanımızın bölgedeki ülkelerle ilişkisini biliyoruz. 2025 yılında bu ülkelerin Türkiye’ye uyguladığı verginin kaldırılmasını umuyoruz.”

İşlenmiş bakır ithalatının artışa geçtiğini dile getiren Arslanpay, “Türkiye, bakır ham maddesinin yalnızca yüzde 20’sini kendisi karşılayabiliyor, geriye kalan yüzde 80’ini ithal etmek durumunda kalıyor. Son yıllarda ham madde ithalatının yanına tel ve boru ithalatı eklendi. 2024’te 1,5 milyar dolara ulaştı. Bir önceki yıla göre neredeyse yüzde 60 artmış vaziyette. Türkiye’nin bunu üreterek karşılama kapasitesi var. Bu ithalatın önlenmesi gerekiyor.” dedi.

‘PLANSIZ YATIRIMLA KENDİ AYAĞIMIZA SIKTIK’

İDDMİB Yönetim Kurulu Üyesi Ali Bakaner, kontrolsüz yatırımların yol açtığı sorunları aktardı. Bakaner, şu ifadeleri kullandı:

“Ülkemizde Devlet Planlama Teşkilatı gibi bir kurumumuz vardı, hangi sektörde boşluk varsa ona göre bir yatırım teşviki gerçekleştirirdi. Bu kurumdan mahrum kaldık. Pandemi döneminde alüminyum sektörü iyi kazanç sağladı. Bunu gören bir hayli firma, sektöre kontrolsüz yatırım yaptı. Ve şu an sektörde 3 kat daha fazla yatırım mevcut. Bu fazla yatırım, karşılıklı rekabet ve fiyat düşüşünü getirdi. Maalesef müşterilerimize fiyat kırarak gidiyoruz. Bu durum ABD’de bize karşı antidamping çalışmasına neden oldu. Şimdi AB’de de aynı soruşturmanın başlamasından endişeleniyoruz. Kendi ayağımıza, kendi sektörümüze kurşun sıkıyoruz. 3 kat fazla yatırım olduğuna göre yeni ürünlerle yeni pazarlara çıkmak zorundayız.”

İstanbul ihracat Türkiye