Demirtaş'tan Akşener'e mektup! HDP oylarıyla Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacaksınız
İYİ Parti'nin 6'lı masaya geri dönmesiyle birlikte HDP'nin de ittifaka dahil olup olmayacağı konusu merak ediliyordu. Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e açık mektubunu paylaştı.
Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sosyal medya hesabından İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e açık mektubunu paylaştı.
Demirtaş'ın "İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener'e açık mektubum" diyerek paylaştığı mektup şöyle:
Sayın Meral Akşener, İYİ Parti Genel Başkanı, Sayın Genel Başkan, bu mektubu HDP seçmeni kimliğimle kaleme alıyorum. Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte Millet İttifakındaki partilerin genel başkanları ve iki belediye başkanı olarak tarihi bir dönemde zorlu bir görev üstlendiniz.
Öncelikle hayırlı olsun diyor, başarılar diliyorum. İzleyebildiğim kadarıyla, Sayın Kılıçdaroğlu ile sizin dışınızdaki partilerin genel başkanları, HDP seçmeni dahil tüm seçmenleri demokratik dönüşüm umudu etrafında buluşturmak istiyorlar.
“Hayır, biz de HDP seçmeninin oyuna ve desteğine talibiz ama HDP’yi kurumsal olarak muhatap almaya karşıyız.” diyorsanız hemen belirtmeliyim ki, tıpkı diğer partilerin seçmenlerinin yaptığı gibi ben de siyasi haklarımı koruma görevi ve sorumluluğunu HDP’ye vermiş bulunuyorum. Dolayısıyla çok güvendiğim HDP yönetiminin kararı hangi yönde olursa benim de oy tercihim aynı yönde olacak, doğal olarak.
Partimiz HDP, aynen İYİ Parti gibi meşruiyetini halktan almıştır. Üstelik, halk HDP’ye partinizden daha fazla ilgi göstererek HDP’yi Türkiye’nin üçüncü partisi yapmıştır. Zaten Meclis sıralarında HDP ile yan yana olup komisyonlarda da aynı masada oturuyorsunuz. Ayrıca zaman zaman Meclisimizi, HDP Milletvekili Sayın Nimetullah Erdoğmuş yönettiğinden, Meclis’teki varlığımızı da biliyorsunuzdur.
Sayın Genel Başkan, Bu tarihi seçim öncesinde toplumun büyük bölümü “birleşe birleşe kazanacağız” sloganlanyla umudu büyütmeye çalışırken sizin, partimiz HDP’ye dönük bazı açıklama ve yaklaşımlarınızın bu amaca uygun olmadığını düşünüyorum.
HDP’li bir seçmen olarak sizi daha iyi anlayabilmek için bazı konuların netleşmesinde büyük yarar görüyorum. Siz Millet İttifakının bir parçası olarak kendi ittifakınızdaki partilerle bile kıran kırana bir müzakere yürüttünüz. Size hak olan müzakere siyaseti, HDP için neden bir hak değil? HDP seçmenini ikinci sınıf yurttaş, iradesiz vatandaş olarak görmediğinizden eminim. 0 halde HDP’nin, oy vereceği Cumhurbaşkanı adayı ile müzakere yapmasının nasıl bir sakıncası olabilir?
Kaldı ki HDP’nin defalarca açıkladığı gibi müzakere başlıkları da Eylül 2021’de HDP’nin ilan ettiği 11 maddelik tutum belgesidir, öyle gizli kapaklı şeyler de değil. HDP destek kararı alırsa Sayın Kılıçdaroğlu çok yüksek olasılıkla Cumhurbaşkanı olacak ve siz de Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacaksınız. Ayrıca partiniz birkaç bakanlık görevi üstlenecek.
Sayın Genel Başkan, bu durumda açık açık sormam gerekiyor:
1- HDP’li seçmen olarak benim oyumu istiyor musunuz? Benim de oyumla Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı ve bakanlık koltuklarına oturacağınıza göre beni nasıl ikna etmeyi düşünüyorsunuz? Bu arada, yerel seçimlerde Millet İttifakının belediye başkanlarının kazanmasını sağlayan HDP oyları için “istemem” demediğinizi de hatırlatırım.
2- HDP’nin bakanlık isteği olmamasına rağmen bazı arkadaşlarınız “HDP’ye bakanlık vermeyiz” diyerek biz HDP’li seçmenleri incitmiş, ötekileştirmişti. Şimdi bu arkadaşlarınız HDP seçmeninin oylarıyla bakanlık koltuklarına oturmaya adaylarsa bizi ikna etmeniz gerekmez mi?
3- HDP demokratik ilkeler dışında herhangi bir talepte bulunmadığını açıklamasına rağmen “HDP ile diyaloğu CHP kurabilir ama taviz verilemez, talepleri de bu masaya getirilemez” dediniz. Demokratikleşmeye dair talepleri taviz olarak mı görüyorsunuz?
Eğer iktidar olursanız ve HDP’nin talepleri sizin masanıza gelmeyecekse bize hangi masayı öneriyorsunuz? Elli yıldır yapıldığı gibi bizi yine “terörle mücadele masasına” mı yönlendirmeyi düşünüyorsunuz?
4- HDP de HDP seçmeni de eşitler arası, omuz hizasında yapılacak bir müzakere dışında hiçbir üstenci, dayatmacı, egemen bakış açısıyla yaklaşımı asla kabul etmeyecektir. Sorunlarımızın demokratik siyaset alanında, barış içinde, çağdaş şekilde konuşarak çözülmesi dışında herhangi bir yöntemi benimsemiyoruz. Sizin önerdiğiniz başka bir yöntem var mı?
Tüm seçmenler gibi İYİ Parti ile HDP seçmenleri de sokakta yan yana yaşıyor, aynı ateşte kavruluyorlar. Seçmenler arasında bir arada durmakla ilgili hiçbir sorun yokken siyasi öncülerin de topluma layık olması gerektiğine inanıyorum. Koşullarımız ve kararlarımız ne olursa olsun bir arada eşit, özgür ve refah içinde yaşayan Türkiye’yi var etmek zorundayız. Sizlerin de bu çabaya katkı sunacağınıza inanıyor, tekrardan hayırlı olsun diyor, başarılar diliyorum.
HDP FIRSATI KAÇIRMADI
Tüm bu olanları köşesinde izleyen HDP ise krizi fırsata çevirme şansını kaçırmadı. HDP'den 'Biz olmadan kazanamazsınız' açıklamalarıyla birlikte Altılı Koalisyon'a üst üste mesajlar gelmeye devam ediyor.
HDP'NİN TUTUM BELGESİNDE SKANDAL TALEPLER
Öte yandan HDP'nin 11 maddelik tutum belgesinde birbirinden dikkat çekici ayrıntılar var.
YERELDEN YÖNETİM VURGUSU!
Tutum belgesinde "Güçlü demokrasi, aynı zamanda yerinden ve yerelden yönetim anlayışını gerektirir. " ifadesi ile özerklik niyeti açıkça ortaya konuyor.
"TERÖR DESTEKÇİSİ BELEDİYELER DÖNSÜN"
Yine "Kayyım mağdurlarının tüm haklarının iadesi acildir." ifadesiyle terör örgütü PKK'ya destek veren HDP'li belediyelerin tekrar görev başına geçmesi isteniyor.
"TERÖR ÖRGÜTÜNE OPERASYONLAR DURSUN"
"Barışçı dış politika" başlığında ise sınır dışı operasyonlara son verilmesi isteniyor. Terör örgütüne can simidi olma arzusu ortaya konuyor. Yine pekçok maddede kimi yerlerde açık kimi yerlerde ise gizli şekilde Anayasa'ya aykırı taleplerin dile getirildiği de görülüyor.