DEM’le normalleşmeye oy savunması
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin DEM Parti’ye uzattığı eli AK Partili kaynaklarla konuştuk. Kaynaklara göre uzatılan elin arkasındaki plan şu: Bölgede oy kaybı arttı. Seçime kadar yapıcı tavır sergilenecek. DEM Parti uzatılan eli tutmayacak. Seçmen bu duruma tepki gösterecek
Sıla Kemahlı
Cumhur İttifakı, DEM Parti’ye uzattığı elin tutulmayacağının farkında. Hedef, seçmene “yapıcı tavrı ve birlik çağrısı”nı göstermek. Uzatılan eli reddedince bölge seçmeni, Cumhur İttifakını farkına varacak, düşen oy oranı artırılacak…
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Parti’ye el uzatmasıyla başlayan süreç siyaset gündeminde yerini koruyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Bahçeli’nin tavrını “iyi niyetli” karşılamasıyla DEM Parti ile sürecin daha da ilerleyeceğinin sinyali verildi. İsrail’in bölge ülkelerine yönelik saldırılarıyla, Türkiye’nin de tehditte olduğu DEM Parti’yle de bu noktada birlik olunacağı belirtiliyor. Ancak Cumhur İttifakının tek amacı “tehdide karşı” birlik olmak değil. Seçime yönelik çalışmalar da ön planda.
‘ELİMİZİ İTENİ VATANDAŞ GÖRECEK’
AK Partili kaynaklar, yeni bir açılım süreci olmayacağı konusunda kesin konuşuyor. “Türkiye’de birlik istiyoruz” söyleminin vatandaşa yansıtılması için sürecin başlatıldığı belirtildi. “Birlik istediğimizi vatandaşa yansıtmalıyız” diyen kaynaklar, DEM Parti’ye terör örgütü ile bağını kesme çağrısı yapacak.
Ancak AK Parti, DEM Parti’nin bu çağrıya olumlu yanıt vermeyeceği kanaatinde. Bu durumda da süreç bir seçim stratejisine dönüşecek. Kaynaklar, “DEM Parti’ye gideceğiz ama zaten onlar dağdan inip bize tamam demeyecekler. Bizim elimizi itenleri (DEM Parti’yi) vatandaş da görecek. Seçimde de bu yansıyacak.” değerlendirmesini yaptı.
‘EL SIKMAKTAN BİR ŞEY OLMAZ’
Seçime kadar Türkiye gündeminde anayasa tartışmaları olacağı bildirildi. Anayasa yapma konusunda Meclisin yetkisi ve kabiliyeti olduğu ancak istek noktasında endişelerin varlığı dile getirildi. DEM Parti ile diyalog ve uzlaşmanın da bu sürecin bir paydaşı olduğunu anlatan kaynaklar, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “her kesimi birleştirme” hedefini ifade ettiler. “El sıkmaktan bir şey olmaz” diyen kaynaklar, Diyarbakır Annelerinin HDP önündeki eyleminin hak olduğunu, aynı kefeye konmaması gerektiğini de anlattı.
‘KANDİL’DEN TALİMAT ALMAYI KES DEMEK İÇİN EL UZATTIK’
ADNAN TÜRKKAN
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve önceki Aile Bakanı Derya Yanık, Sinan Burhan’ın başkanlığındaki Anadolu Yayıncılar Federasyonu'nda gazetecilerle bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM’e el uzatmasını değerlendirdi. Yanık sorumuz üzerine şunları söyledi:
ÇÖZÜM SÜRECİNDE KREDİ AÇILDI
Çözüm süreci içerisinde Trabzon’da vatandaş dedi ki ya bu akan kan duracaksa ‘ben Abdullah Öcalan'ı evimde ağırlamaya hazırım.’ Kardeşim ben unutmaya hazırım. Ama ne yaptılar? Daha kör gözün parmağına vekalet savaşlarının ortasına, daha şiddetli bir biçimde ve daha şımarık bir biçimde…
İşte hendek konusunda biz yine sivilleri hukuk içerisindeki mücadelenin son derece dikkatli davranmakla beraber o saatten sonra artık kimsenin ya ne yapıyorsunuz deme lüksü kalmamıştı. Çünkü yapılabilecek her şey, açılabilecek bütün kapılar sonuna kadar açılmıştı. Ve ondan sonra terörle mücadele devam etti.
DEM SEÇİMLERİ KİMLİK SİYASETİ İLE KAZANDI
Şimdi şunu görmemiz lazım. Biz terörle mücadeleyi başardık. Ama kimlik siyasetini başaramadık. DEM Parti’nin adayları belediyelerde, milletvekillerinde seçimleri açık ara kazanıyorlar. Bir defa bunu değiştirmemiz lazım. Bu iki yolla mümkün. Ya kendi siyasetinizi öne geçireceksiniz ama kimlik siyaseti karşısında mesafe almak sosyolojik olarak çok kolay değildir. Ya da o kitleyi siyasetin doğal alanına çekeceksiniz.
Biz yine el uzatıyoruz. İşte Cumhur ittifakının eli derken Cumhurbaşkanımız şunu ifade diyor ‘arkadaş siyasetin doğal alanı içine girmek istiyorsan, buyur gel. Kandil’den talimat almayı kes. Bunu yapacaksan gel siyaset içerisinde varlığını devam ettir. DEM’in içinde buna belki kişisel olarak olumlu yaklaşanlar olabilir. Ama kurumsal tavır ne olacak bakacağız.”
