Ruhsattan sonrası Allah'a havale! Denetleme tartışmasına otelcilerden yanıt: Ruhsattan sonra bizi denetleyen yok!
Turizm işletmeleri ve oteller kimin denetiminde? 78 kişinin hayatını kaybettiği yangın faciasının ardından yetki tartışması çıktı. Otelcilere ‘Sizi kim denetliyor?’ diye sorduk, ‘Denetleyen yok’ dediler...


78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya Kayak Merkezi Grand Kartal Otel'deki yangın faciasının ardından ‘Turizm işletmelerinin, otellerin denetimi kimde?’ tartışması başladı. Yönetmelikte ise bu konuda büyük açıklar bulunuyor. Bolu Belediyesi, ‘Yetki Kültür ve Turizm Bakanlığında’ diyor, bakanlıksa ‘belediyede...’
İnşaat mühendisleri ve otel işletmecileri ise ruhsat alımından sonra yangın açısından herhangi bir denetlemenin hiçbir kurum tarafından yapılmadığını belirtti. İşletmeler, kendi inisiyatifleriyle özel firmalarla anlaşarak yıllık bakımlarını yaptırıyorlar ama bu da işletmenin insafına kalmış. Alınan raporları ise isteyen herhangi bir kamu kurumu yok.
EKSİKLER TAMAMLANMAMIŞ
İnşaat Mühendisi Mustafa Aynur, “Bakanlık, 2007’de turistik tesislerdeki binaların dayanıklılığıyla ilgili eksikliklerin tamamlanması için 2023 yılına kadar süre verdi. ‘Eksikler tamamlanacak’ dediler. Bu otelde böyle bir çalışma olmamış gibi görülüyor. 2023 yılına kadar eski binaların yangına dayanıklı hale getirilmesi, kaçış merdivenlerinin dayanıklı hale getirilmesi gerekiyordu. Buradan anlaşılıyor ki bunu tamamlamamışlar. Ya da raporu veren itfaiye birimi, doğru düzgün incelemedi ve ‘dayanıklı hale gelmiştir’ diye rapor verdi. Bu raporun verilip verilmediği de daha anlaşılamadı. İncelemelerin ardından binadaki eksikler açıklanacak. Şartlara uymuş mu bu otel?” diye konuştu.

KONTROLLERİ ÖZEL FİRMALAR YAPIYOR
İşletme açabilmek için mimarlar önce proje hazırlar. Ardından belediyeler yangın raporu ister. İtfaiye müdürlüğündeki uzman kişiler, projeyi ya da binayı inceler, rapor uygunsa verir, ruhsat alınır. Ama sonrasında denetim olmaz!
Aynur, şöyle devam etti:
“Kontroller, otellerde danışman firmalar tarafından yapılıyor. Bazen de yapı denetime verirler bu işi. Özel şirketler yapıyor. Her sene yangın konusundaki raporu bu özel şirketler verir. Sonuçlar işletme sahibine gider. Bakanlık ve belediyenin işi, ruhsattan sonra biter. Firmalara kalır sonrası. Belediye ya da bakanlık ‘uygunluğa’, sadece ruhsat alırken bakar. Sonraki kusurlar için de süre verdiler ama bu kusurlar düzeltilmemiş demek ki...”
DÜZENLİ DENETİM YOK
Uzun yıllar otel işleten, şu anda da bir otelde genel müdürlük görevi yapan Tuncer Güven de şu bilgileri verdi:
“Oteller kurulurken itfaiye biriminden rapor alıyoruz. Uygunluk raporundan sonra işyeri açma ve çalışma ruhsatını alırız. Turizm Bakanlığı denetlemeye geliyor ama bazen 5 yıl bazen 10 yıl sürüyor. Düzenli bir denetim yok. Acı ama gerçek. Benim çalıştığım otellerde en erken 5 yılda geldi. Yangın sistemlerine de pek bakmıyorlar işin doğrusu. Genel anlamda oteli inceliyorlar. Aslında her yıl ‘yangına karşı önlem var mı?’ diye oteller denetlenmeli. Bir sefer raporu alıyorsunuz, işletme ruhsatını alıyorsunuz sonra gidiyorlar, kimse gelip bakmıyor.”
‘BAKIMLARIMIZI YAPARIZ AMA RAPORU ALAN KURUM YOK’
Güven, Kartalkaya’da yanan otelle ilgili de “Dış kısımda merdiven ve sprink olsa bu kadar büyümezdi bu yangın. Yangına dayanıklı kapılar ve kaçış merdivenlerinin olması gerekiyordu.” dedi.
Güven, kendi otellerinde bakımlarını özel firmalar aracılığıyla yaptırdıklarını da belirterek, şöyle devam etti.
“Özel şirketlerle yangın sisitemleri için yıllık bakım anlaşması yapıyoruz. Onlar periyodik olarak alarm sistemlerine bakıyorlar. Bu raporu devlet kurumu istemiyor. Kimse istemiyor. Kendimizi garantiye alıyoruz. Kendi sorumluluğumuz var. Tüm otellerimizde yangına 90 dakika dayanıklı kapılarımız var, yangın söndürme sprinkleri var, duman dedektörü ve alarm sisitemlerimiz var, yangın çıkış kapıları da var, olması gereken budur. Bunu periyodik olarak aylık, yıllık denetleyen yok ama olmalı.”

İzmir’de uzun yıllar otelcilik yapan Hüseyin Akkaya da şunları belirtti: “Otelin kuruluş aşamasında geldiler, baktılar, uygunluk raporu verdiler. Ama ondan sonra hiç denetim yapılmadı.” dedi.
CENAZELER DEFNEDİLİRKEN KAYAK PİSTLERİ AÇILDI!
Bolu Kartalkaya’da hayatını kaybedenler toprağa verildi. 40 vatandaş hastanelerden taburcu edildi. Otel mühürlenirken 10 yaralının ise tedavisi sürdü. Bölgedeki oteller kayak pistlerini yeniden açtı. Tatilciler kayak yapmaya devam etti…
Sağlık Bakanlığı Bolu’daki yangına ilişkin açıklama yaptı. “Kartalkaya’da meydana gelen yangında yaralanan 40 vatandaşımız taburcu edilmiş olup, 10 yaralımızın tedavisi hastanelerimizde devam etmektedir.” denilen açıklamada hayatını kaybedenlerin sayısının 78 olduğu ve tamamının kimliklerinin tespit edildiği bildirildi.
12’NCİ KATTAN ATLADI
Otel yangınında 12'nci kattan atlayan ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden otel çalışanı 25 yaşındaki Şevval Şahin, memleketi Bartın'da toprağa verildi. AİBÜ İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi morgundan alınan Şahin'in cenazesi evinin önüne getirildi.
Baba Erdal, anne Bilhan ve kız kardeş Çisel Şahin ile yakınları tören sırasında gözyaşı döktü. Baba Erdal Şahin'in güçlükle ayakta durabildiği görüldü. Yaklaşık 1,5 ay önce Grand Kartal Otel'de garson olarak çalışmaya başlayan 25 yaşındaki Şevval Şahin'in, yangın sırasında babasını görüntülü aradığı ve uzun süren mücadelesinin ardından kurtulmak için bulunduğu 12. kattan atladığı öğrenildi.
‘YANIYORUZ’ DİYE ARADI
Kartalkaya’daki yangın faciasında yaşamını yitiren otelin aşçısı Esra Nazik'in cenazesi de memleketi Konya'da toprağa verildi. Esra Nazik'in yangın sırasında babası Süleyman Nazik'i arayarak, “Yanıyoruz, bizi kurtarın” diyerek yardım istediği belirtildi. Nazik'in yanan otelin personel katı olan 12'nci katta, aynı yangında hayatını kaybeden garson Şevval Şahin ve Eslem Uyanık ile birlikte kaldıkları belirlendi.
OTEL MÜDÜRLENDİ
Öte yandan 78 kişiye mezar olan 12 katlı Grand Kartal Otel mühürlendi. Otelin ana giriş kapısına şerit çekilip mühür konuldu. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından hazırlanan ön raporda, otele ağır hasar raporu verildi. Ayrıca otelde jandarma ekiplerinin ziynet eşyası ve değerli eşya araması yapacağı öğrenildi. İlan edilen 1 günlük milli yasın sona ermesinin ardından bölgedeki oteller, dün kapattıkları pistlerini yeniden açtı. Tatilcilerin bölgedeki 4 otelin pistlerinde kayak yaptığı görüldü.
BÖLGE MİLLİ PARKLAR’A BAĞLI
Aydınlık’a konuşan bir öğretim üyesi de 2021 yılında turizm belgesi düzenlenme konusunda kanunda bir değişiklik yapıldığını belirtti, “11. Maddeye göre belediyeye ait olan belgelendirme ve onaylama yetkisi bir gecede belediyelerden Kültür ve Turizm Bakanlığına geçti.” dedi.
Öğretim üyesi şu bilgileri verdi:
“Bu otel aynı zamanda Bolu Belediyesi sınırları dışında olduğu için Bolu da büyükşehir olmadığı için doğrudan doğruya Bolu Belediyesiyle ilgisi yok. Bu alan Milli Parklar Genel Müdürlüğüne ait bir alan. Bu nedenle de otel tahsisi ve tahsis edilen alan üzerinde kurulan projenin denetlenmesinde yetkili olan Milli Parklar Genel Müdürlüğü yani Orman Bakanlığıdır. Orman alanı burası. Denetleme yetkisi şu anda Orman Bakanlığı’nda olmalı. Orman Bakanlığı’nın itfaiye teşkilatı var.”
TURİZM BAKANLIĞI KOORDİNATÖR OLMALI
Eski bir turizmci, sektörün tümüyle ilgili sıkıntı olduğunu belirtti, yönetmeliklerdeki eksikliklere dikkat çekti:
“İnşaat yönetmeliklerimizde mutlaka eksiklikler var ki bu tür olaylar oluyor. Bizim yönetmelikleri tekrardan tarayıp günün koşullarına göre revize etmemiz lazım. Bu işin uzmanı olan kurumlarla bu işi götürmek lazım. Belediyedeki, itfaiyedeki arkadaşın yapacağı bir iş değil bu.”
Konuştuğmuz turizmci, büyükşehirlerde bu tür yangınların daha büyük facialara neden olabileceğini belirtti, yapılması gerekenleri şöyle anlattı:
“Yıllardır şunu şunu şöyleriz. Bu tür binaların belgelendirmesinde yetki Kültür ve Turizm Bakanlığındadır. Ama aynı zamanda başka kurumların da müdahalesi var. 50 başka kurum var. Biz diyoruz ki Kültür ve Turizm Bakanlığı bu işteki koordinatör bakanlık olmalı. Yetkiler de bakanlığa verilmeli. Belgelendirmeyi o yapıyorsa sorumluluğun tamamını onun üstüne alması lazım. Bakanlığın yetkilerle donatılması lazım.”
PROF. DR. ÇAĞATAY KESKİNOK: OTANTİK BAĞLANMALAR YANLIŞ
Şehir ve Bölge Planlama uzmanı Prof. Dr. Çağatay Keskinok, çok yoğun insanın gelip gittiği yerlerde dağ evi gibi biçimlerde ısrar etmenin doğru olmadığını belirtti. Keskinok, şöyle konuştu:
“Bu kadar yoğun insanın gelip gittiği yerlerde dağ evi biçimlerine ısrar etmek doğru değil. Bu tip yapılar, ABD’de de deprem bölgelerinde çok fazladır. Bu yapılar yangın çıktığı zaman yanar. Şehir plancısı olarak söyleyebilirim, ahşap yapılar çok insanın kullanımına uygun bir yapılaşma değil. Ama bu oteller, çok sayıda insanı çekmek için bunu yapıyorlar. Otantik bağlanmalar yanlış yapılaşmayı, güvenli olmayan yapılaşmayı getirir. Bu kadar insan nasıl kurtarılamaz? Kalabalık insanı barındıran, açık büfe olan yerlerde ahşap yapı olmaz. Heves ediyorlar, otantik diyorlar ama dağ evi bir aileye özgü. Otel fikri yoktur dağ evinde. Bu kadar yataklı olan, bu kadar açık büfe, ocağı olan bir yerde ahşap yapı olur mu?”