DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş 2023 öngörülerini paylaştı: 'Mevduat rekabeti maliyeti artırabilir'
DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, “Halihazırda da enflasyonla mücadele devam etmekte. Bu da demek oluyor ki 2023, faiz oranlarının yüksek seviyelerini koruduğu, üretim ve istihdam sıkıntılarının yaşanacağı bir yıl olacak.” dedi.
Yeni yıla ilişkin öngörülerini paylaşan Hakan Ateş, “Benim beklentim küresel enflasyonist sürece ilişkin belirsizliğin 2023 yılının ilk yarısında ortadan kalkması ile birlikte beklentilerin olumluya dönüşeceği, özellikle ikinci yarıda para politikasındaki sıkılaşmanın etkisini belirgin şekilde görülmeye başlayacağı yönünde. Buna paralel gelişmekte olan ülkelerin de desteği ile yüzde 3’e yakın bir küresel büyümenin mümkün olacağı kanaatindeyim.” ifadelerini kullandı.
ENERJİ MALİYETLERİ VE DURGUNLUK RİSKİ
Türkiye’de ise farklı bir süreç yaşandığını büyümenin ve istihdamın önceliklendirildiği, ekonomik aktivitenin canlı tutulmaya çalışıldığı bir politika seti uygulandığını vurgulayan Hakan Ateş, şunları söyledi: “Enerji fiyatlarını yukarıya itmesi ile belirginleşen cari açık ekonomimizi zorluyor. Ana ihracat pazarımız olan Avrupa’da da resesyon beklentileri ile dış talebin yavaşlaması bizi olumsuz etkiliyor. Ama bunlar çözümsüz problemler değil. Önümüzdeki dönemde döviz kurunda sağlanan dengelenme ve baz etkisinin de devreye girmesi ile enflasyonun gerilemeye devam etmesini bekliyoruz. Enerji fiyatlarında geri çekilme ve emtia fiyatlarındaki düzelme ile maliyetlerin daha aşağı inmesi de bu sürece yardımcı olacaktır. Turizm sektöründe 45 milyar dolar civarında gelirin oluşacağı iyi bir sezonu geride bırakıyoruz. Önümüzdeki yılın daha da güçlü olacağını öngörüyoruz. Tüm bunlar risk olarak değerlendirilen cari açığın sürdürülebilir seviyelerde kalmasını sağlayacaktır. Ancak küresel ekonomideki yavaşlama, enflasyonun yarattığı problemler ve fonlama imkanlarındaki daralmaya paralel bizim de mevcut güçlü büyümeyi sürdürmemiz zor olacak. 2023’te son iki yıldaki güçlü büyüme performansının biraz gerisinde kalmamız beklenebilir.”
ENFLASYON BAZ ETKİSİ İLE DÜŞECEK
Türk bankacılık sektörünün güçlü yapısını koruduğunu anlatan Hakan Ateş, sektöre ilişkin ise şunları kaydetti: “Bankacılık göstergeleri uluslararası kriterlere uygun seviyelerde kalmaya devam ediyor. Bankaların sermaye yeterlilik oranı yüzde 19’un üzerinde. Aktif kalitesinde de bozulma görünmüyor. Sorunlu kredi oranı yüzde 2 seviyesinde istikrarlı seyrini koruyor. Mevduatlar yüzde 56 pay ile bankaların en önemli fonlama kaynağı olmaya devam ediyor. Diğer tarafta kredi artışı yabancı para kredilerdeki geri çekilmenin de etkisiyle yüzde 50’lerde ve yıllık enflasyonun gerisinde kalıyor. Yani bu yıl için reel bir kredi büyümesinden bahsedemiyoruz. Buna mukabil 2022 yılında özellikle politika faizinde yaşanan geri çekilme ve enflasyona endeksli tahviller banka karlarını destekledi. Önümüzdeki yıl enflasyonun baz etkisi ile yılın ilk yarısında yüzde 40’lara doğru hızlı gerileyeceğini öngörüyoruz, kredilerin de enflasyona paralel bir artış eğiliminde olmasını bekliyoruz. 2023 yılında dış fonlama girişinin yavaş seyretmesi ve mevduat rekabetinin artması, fonlama maliyetlerinin yükselmesine neden olabilir. Ayrıca mevduattaki gelişmelerin yanında regülasyonlar sebebiyle ticari kredi faizlerindeki gerileme net faiz marjını daraltıcı etki yaratıyor.”