Deprem bölgesi ders ziline hazır değil
İlk defa atanan öğretmenlere, 2-3 kişi başına bir konteyner verildi. Ancak geri dönen öğretmenler ne kiralık ev bulabiliyor ne yeterli konteyner var. Bazı konteynerlerin yağmurda tavanının akması, çamurlu yollar, öğretmenlerde ‘kışı nasıl geçireceğiz’ endişesi yaratıyor. Okullarda da tamirat bitmedi
Z. Ruhsar Şenoğlu
Depremin ardından eğitim öğretimin önemi hep vurgulandı, okulların bir an önce açılması için çabalar harcandı. Ancak araya yaz girdi, deprem bölgesi unutuldu. Okulların yeni döneme hazırlanmasında yavaş davranıldı. Hatay’ın tamamında olmak üzere Adıyaman, Malatya ve Kahramanmaraş’ın bazı ilçelerinde koşullar, eğitim öğretime tam anlamıyla başlanmasına uygun değil.
Sorunun en yaygın olduğu il Hatay. Bu ilimizde okulların tümü, en azından çatılar depremden etkilendi. Her okul az çok bir tamirat istiyordu. İhale alan şirketlerin çoğu, tamiratı zamanında bitiremedi. Şirketler, eleman bulamadıklarını ifade ediyorlar. Çünkü deprem bölgesinde bir taraftan deprem konutları yapılıyor, bir taraftan az hasarlı binalar onarılıyor.
‘ÖĞRETMENLER BAŞLAYACAK’
Kırıkhan ilçesinde Cumartesi günü çekilen fotoğraflarda da gördüğünüz gibi, Hatay’ın büyük bölümünde okullar ders ziline henüz hazır değil. Bu haber yayına hazırlandığı sırada konuştuğumuz bir öğretmen, “Valilik kararına göre Pazartesi günü bölgemizde okullar açılacak. Ama nasıl açılabilecek? Çok problem var bölgede. Birkaç hafta ertelenmesi söz konusu olabilir” dedi.
Nitekim Cumartesi günü akşam saatlerinde öğretmenlere şu içerikte mesaj geldi: “Pazartesi itibari ile öğrencilerimiz tadilat ve tamiratın bitmemesi nedeniyle okula gelmeyecek ancak öğretmen arkadaşlarımız sanki öğrencilerimiz okula gelmiş gibi okula giriş çıkış yapacaklar.”
Peki öğretmenler gönül ferahlığıyla okullarına gidip gelebilecekler mi?
YARIM YAMALAK KONTEYNERLER…
Öğretmenlerin yerleştirileceği bazı konteyner kentler de okulların açılmasına yetişmedi. Sadece MEB kadrosunda öğretmenlik mesleğine ilk defa atanan öğretmenler yerleştirildi ama oralarda da eksikler var. Örneğin ilk defa atanan öğretmenler için inşa edilmiş bir konteyner kente, henüz su bağlanmadığını öğrendik.
Su sorunu Hatay'da yaz boyunca devam etti. Yakın zamanda Devlet Su İşleri devreye girdi. Şimdi daha az su kesintisi oluyor ama sorun çözülmüş değil. İçme suyu ise belli noktalarda dağıtılıyor, oralardan su taşınması bir başka problem…
GERİ DÖNENLERİN BARINMA SORUNU
Depremin ardından başka illere ya da köylerine göç edip de tayin istemeyen öğretmenler geri döndüler. Onlar, barınma sorunuyla yüz yüzeler. Hâlâ çevre ilçelerde, köylerde, bir yakınında kalıp da her gün okula gidip gelen öğretmenler var.
Evi orta hasarlı ve ağır hasarlı olanlar 3 bin lira ile 5 bin lira arasında kira yardımı alıyorlar. Ancak örneğin Hatay’da ev bulunmuyor, bulunsa da 7 bin liradan aşağı kiralık ev yok. Konteynere başvuranların kira yardımı kesiliyor. O noktada ‘Konteynerde kışı geçirebilecek miyiz’ sorusu gündeme geliyor. İki- üç çocuğu olan bir ailenin, sadece iki odadan ibaret 5 metrekare bir konteynerde barınması zor. Ancak daha önemlisi, konteynerlerin niteliği. Yaz boyunca klimasız konteynerler fırın gibi ısındı. Şimdi konteynerde kışı geçirmek de zor olacak. Yakında meydana gelen şiddetli yağmurda konteynerlerin çoğunun tavanından içeriye su aktı, yolları su bastı.
TPAO’nun yaptırdığı prefabrik evler örnek gösteriliyor: İki artı bir, eşyalı, beyaz eşyası olan ‘ev gibi’ evler. Özellikle çocuklu öğretmenlere bu tür bir barınma olanağı sağlanması isteniyor.
Depremden etkilenen illerde, yıkılan okullarla birleştirilen okullarda ders süreleri, derslik sayısının yetersiz olması nedeniyle 30 dakikaya düşürülmüştü. Hatay genelinde bu sorun da devam ediyor.
‘DEVLETİN ŞARTLARINI ZORLAMASI LAZIM’
Bir öğretmenimiz şöyle konuşuyor: “Yaz geçti bir şekilde. Şimdi kış geliyor. Zaten her taraf çamur-çatlak olacak. Bir taraftan yıkımlar var. Şimdi bu kadar yıkım varken belediyeler yol da yapmaz. Ağır hasarlı binalar var yıkıyorlar, ortalık toz duman. Çevreye yayılan asbestin uzun vadede yol açacağı hastalıklar, bu ortamın psikolojik etkisi bir tarafa, öğrencilerin bu koşullarda okula gidip gelmeleri güvenli değil. Yıkımın beşte biri ancak yapıldı. Etrafta dünya kadar ağır hasarlı bina var, yamuk yumuk duruyor, binalardan yola kiremitler falan düşüyor... Pazartesi günü okulların başlayabileceğinden emin değiliz. Devletin, deprem bölgesi için şartlarını zorlaması lazım.”
