Öğrencilere psikolojik destek şart

Keçiören Öğretmen Hatıra Ormanı'nda ‘Depremde Hayatını Kaybeden Öğretmen ve Eğitim Neferleri’ anısına yapılan anıtın açılış töreni yapıldı. Bu vesileyle deprem bölgesinden öğretmenlere taleplerini sorduk. Öğretmenler öncelikle, öğrencilerin psikolojik desteğe olan ihtiyacına işaret ettiler.

Kahramanmaraş’tan bir ilköğretim okulunun müdürü “Öğrencilerin psikososyal desteğe ihtiyacı var. Kayıp büyük, hasar kalıcı.” dedi.

Hatay’dan bir sınıf öğretmeni, “Deprem bölgesinde eğitim-öğretim tam anlamıyla başladığında rehberlik ve psikolojik destek her zamankinden daha önemli olacak.” diye konuştu. Hasarlı okulların onarımının bir an önce tamamlanması gerektiğini belirten sınıf öğretmeni, “Şu an hasarsız okullar açıldı. Öğrenciler yeniden okullarına kavuştukları için heyecanlılar. Ancak bazı öğrencilerde içe kapanıklık, aşırı duygusallık gibi davranışlar görüyoruz.” dedi ve şöyle sürdürdü: “Bu nedenle ana sınıfı öğretmeni, rehberlik ve psikolojik danışmanlık alanlarına atamalarda ayrılacak kontenjan önemli. Depremde birçok öğrenci yakınını kaybetti. Koşup oynadığı sokaklar artık yok. Birçok olumsuz görüntüye maruz kaldı çocuklar. Bu da psikolojik olarak negatif etki yaptı.”

Bir lise öğretmeni, depremden iki ay sonra döndükleri Hatay’da 6 yaşındaki çocuğunun yaşadığı bunalımı anlattı. Çocuk bir hafta boyunca yemek yememiş. Çocuk ne bir arkadaşını ne bir yakınını ne de bir öğretmenini kaybetmiş ama kentin içinden geçerken gördükleri ona yetmiş. Eskiden yerinde duramayan, hiç durmadan konuşup sorular soran çocuk, öylece oturup kalıyor, her fırsatta anne babasına tepkili davranışlar sergiliyormuş… Öğretmen, çocuğun bu durumuna en iyi ilacın okul hayatı olacağını düşünüyor.

Öğretmenler, psikolojik destek için okulları ziyaret eden, çadır kentlerde etkinlikler düzenleyen ekiplerin çabasına değer veriyorlar. Velilere, yetişkinlere yönelik olarak da çadır alanlarında rehberlik odaları kuruluyor. Ancak öğretmenler yapılan şeylerin dağınık olduğunu, herkese erişilemediğini, psikolojik desteğin birebir izlemeye dayalı olarak planlı, kayıtlı ve kesintisiz bir biçimde yapılması gerektiğini ifade ediyorlar. Kahramanmaraşlı öğretmen şöyle konuşuyor: “Öğrenci, öğretmen, buradaki insanın, psikoloji noktasında ciddi sorunları var. Kolay değil çünkü kaybedilenler, yaşlanılanlar ortada. Ama biz iş ve işlev olarak baktığımızda, herkes taşın altına elini sokuyor, fedakarlık yapıp gece gündüz çalışmaya devam ediyor.”

KOŞULSUZ NAKİL HAKKI TARTIŞILIYOR

Bir okul yöneticisi, psikolojik olarak deprem bölgesindeki durumu kaldıramayacak durumda olan öğretmenler de olduğuna dikkat çekti. Yönetici, depremin en şiddetli yaşandığı Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Adıyaman illeriyle Gaziantep’in Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde görev yapan öğretmenlere, koşulsuz- sağlık raporu istenmeksizin bir il dışı tayin hakkının verilebileceğini, bunun gündemde olduğunu söyledi. Bazı sendikalar konuyu Bakanlık gündemine de getirmiş.

Ancak koşulsuz tayin hakkına karşı çıkan eğitimciler de var. Hataylı eğitimci şöyle konuşuyor: “Koşulsuz nakil bölgenin önemli ölçüde boşalmasına yol açabilecek riskli bir hamle olur diye düşünüyorum. Zaten birinci dereceden akrabasını kaybedenlere ve sağlık mazereti olanlara nakil hakkı verildi. Artık bence olması gereken haziran-temmuz ayında uygulanacak olağan yer değiştirme sürecinin işletilmesi. Bölgenin yeniden ayağa kalkması için deprem bölgesinde ne kadar çok kişi tutulursa o kadar iyi olur. Yapılacak atama sayısı sınırsız değil. Şartsız tayin meselesine karşıyım. Bu durum bölgeler arası çalışma ve işleyiş dengesini bozar.”

Milli Eğitim Bakanlığı, 45 bin yeni öğretmen ataması yapılacağını açıklamıştı. Atanan öğretmenlerin depremden etkilenen 11 ilde görevlendirileceği, 22 bin 500'ünün ise Hatay’a ayrıldığı belirtiliyor.

ÖĞRETMEN AÇIĞI

Deprem bölgelerinde okullar açıldı, yıkılan ya da ağır hasarlı okullar en yakın okullarla birleştirildi, bazı okulların bahçelerine çadır ya da konteyner sınıflar açıldı. Hafif hasarlı olan okulların inşaatlarına da başlandı.

Öğrenci devamlılığının genel olarak yüzde 50 ile 80 arasında değiştiği ifade ediliyor. Depremde en çok hasar gören Hatay, Nurdağı ve İslahiye’de durum farklı; oralarda öğrenci devamlılığının çok düşük olduğu belirtiliyor. Hatay’da 21 derslikli bir okulda 7 derslik açılmış, buna rağmen sınıf mevcutlarının eskisinin yarısı kadar olduğu bildiriliyor.

Genel olarak bakıldığında deprem bölgesindeki öğrenciler için sınav zorunluluğunun kaldırılması, MEB’in “Hangi dönemin notu yüksekse o notun değerlendirmeye alınması” kararı, bölgeyi terk eden ailelerin geri dönmesini teşvik etti. Devam zorunluluğu da yok. Oysa nakil giden öğrencilerin gittikleri okullarda yazılı sınavlara tabi tutuldular, bu durum, psikolojik olarak iyi durumda olmayan öğrenciler üzerindeki baskıyı artırdı.

Öğretmen açığı da var. Milli Eğitim Bakanlığı, depremde öğretmen kaybına ilişkin net bir rakam açıklamadı. İdari izinleri devam eden öğretmenler de var okullarda. Bu nedenle mevcut öğretmenlerin ders saatleri maksimum seviyeye çıkarıldı. Kalan açık, şimdilik ücretli öğretmenlikle kapatılıyor. 45 bin öğretmenin ataması, yeni eğitim öğretim dönemine ancak yetişecek.