Deprem tetikledi! Burası Suriye Hiroşima değil
Lazkiye gece yarısı nükleer saldırıyı andıran bir patlamayla uyandı. Hava Kuvvetleri son 12 yılın saldırısını düzenlerken, işgal de yeni stratejik noktalara ulaştı. Netanyahu, Golan'daki Yahudi nüfusu iki katına çıkaracak tasarıyı kabineden geçirdi. Haaretz'e göre Netanyahu fatih olmak istiyor
İsrail pazartesi sabaha karşı Suriye'ye “2012'den beri en ağır” hava saldırılarını düzenledi. Hava Kuvvetleri, Tartus'ta eski Suriye ordusuna bağlı 23. Hava Savunma Tugayı'nın bir mühimmat deposunu ve üssünü vurdu. Depoda karadan karaya füzelerin de bulunduğu kaydedildi. Kentte nükleer saldırıları anımsatan devasal bir mantar bulutu oluştu, şok dalgası hissedildi. İsrail basın kaynaklarına göre patlama o kadar büyüktü ki 3,1 şiddetinde bir depremi tetikledi. Henüz bilanço açıklanmasa da ölü ve yaralıların olduğu bildirildi.
DEYRİZOR'U DA VURDU
Savaş jetleri ayrıca Lazkiye'deki 107 nolu üste bulunan füzeleri de hedef aldı. Hava saldırılarının diğer bir kolu da ülkenin doğusuna uzandı. Savaş uçakları, Deyrizor askeri havaalanını ve tesisteki radarları bombaladı. İsrail ordusu daha önce Suriye'nin stratejik askeri kabiliyetlerinin yüzde 90'ınının hava saldırılarıyla imha edildiğini ileri sürmüş, geriye kalanların da bir tehdit oluşturmadığını duyurmuştu.
'HİÇBİR MAZERETİ YOK' DEMİŞTİ
Heyet Tahrir Şam (HTŞ)'nin lideri Ebu Muhammed el-Colani kod adlı Ahmed el-Şara bir gün önce Suriye televizyonuna verdiği mülakatta, İsrail güçlerinin Suriye'de “açıkça çatışma angajmanını aştığını” belirtmiş ve İran ile Hizbullah'ın ülkeden ayrılmasına atıfta bulunarak, hava saldırıları düzenlemek için "artık hiçbir mazereti" kalmadığını ileri sürmüştü. Yine de “İsrail ile bir çatışmaya girmiyoruz.” diye vurgulayan Şara, "Yeni yönetimin İsrail'le herhangi bir anlaşmazlığı olmadığını” da sözlerine eklemişti.
BİR STRATEJİK NOKTA DAHA ELE GEÇİRİLDİ
Fakat Suriye'nin fiili liderini terletecek olan sadece hava saldırıları değil ayrıca işgal de derinleşiyor. Beyrut-Şam uluslararası karayoluna 15 km. mesafede bulunan İsrail güçleri pazar günü itibarıyla Kuneytra'nın ötesine geçerek üç yeni yerleşimi daha işgal etti. Ordu, geçen hafta sonuna kadar Suriye'de yedi köyde faaliyet gösteriyordu. Yerel muhabirlere göre askerler, “Yarmuk Havzası'nda bulunan en önemli tatlı su kaynaklarını” kontrolü altına alarak bir stratejik noktayı daha ele geçirmiş oldu. Tüm bölgenin alçak uçuş yapan İsrail İHA'ları tarafından gözlendiği, ayrıca işgal alanına yeni tank ve zırhlıların sevk edildiği öğrenildi. Ordu son gelişmeler üzerine "kurulu ve tanımlanmış bir devlet kurulana kadar bölgede kalmayı planladığını” iddia etti.
GOLAN'I İLHAK PLANI
Nitekim Tel Aviv pazar akşamı işgal altındaki Golan Tepeleri ve Katzrin'deki yasa dışı yerleşimlerde Yahudi nüfusunu “iki katına çıkarmayı” öngören planı onayladı. Binyamin Netanyahu'nun gündeme getirdiği proje bölgedeki demografik yapıyı İsrail lehine geliştirmeyi amaçlıyor. Başbakanlık Ofisi projenin bölgeyle ilgili yapılması tasarlanan değişikliklerin ilk adımı olduğunu açıkladı. Başbakanlığa göre “Golan topluluklarını güçlendirecek” olan karar, “eğitim, yenilenebilir enerji, bir öğrenci köyünün kurulması ve Golan Bölge Konseyi'nin yeni gelecek sakinleri özümsemesine yardımcı olacak bir örgütsel gelişim planını da” içeriyor.
'ELİMİZDE TUTMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Netanyahu konuya ilişkin olarak şu kısa açıklamayı yaptı: “Golan'ın güçlendirilmesi İsrail Devleti'nin güçlendirilmesidir ve özellikle bu dönemde büyük önem taşımaktadır. Burayı elimizde tutmaya, geliştirmeye ve iskân etmeye devam edeceğiz.” Başbakan, geçen hafta işgal güçlerinin yakın zaman önce ele geçirdiği Suriye'deki Hermon Dağı'nı ziyaret etmiş, "Heyecan verici tarihi bir an" ifadelerini kullanmıştı.Tel Aviv, 50 yıldan uzun bir süre stratejik dağda ilk kez askeri varlık bulunduruyor.
İsrail'in 1967'den bu yana işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri'nde yasa dışı yerleşimleri genişletme kararını ilk kınayan devletler Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar oldu.
SİLAHLAR TOPLANIYOR
Gelişmelere paralel olarak İsrail askeri yetkilileri son günlerde Golan Tepeleri'nde ele geçirilen Suriye köylerinin liderleriyle toplantılar düzenliyor. Yediot Aharonot gazetesi, Suriye işgalinin en derin noktasında bulunan Umm Batnah köyünün ileri gelenleri ile görüşen “Yüzbaşı Ömer” adlı İsrail subayının şu sözlerini aktardı: "Önce terk edilmiş Suriye askeri karakollarındaki tüfeklere el koyduk sonra köyün yaşlılarından köydeki tüm silahları toplamasını istedim." Haberde, aynı emirlerin diğer köylerde de uygulamaya koyulduğu belirtildi.
Jerusalem Post gazetesine göre kararın altında yatan sebeplerden biri 8 Ekim 2023'te Hizbullah'ın top atışlarıyla başlayan ve bir yıla aşkın süre sonra ateşkes ile noktalanan çatışmada kuzeyden tahliye edilen 100 binden fazla yerleşimciyi hızla bölgeye geri getirecek motivasyonu yaratmak. Özellikle Golan Tepeleri'nde yaşayan yerleşimcilerin Suriye'deki karışıklıklar nedeniyle geri dönmeye pek hevesli olmadığı bildiriliyor.
'FATİH' NETANYAHU
Haaretz gazetesine bakılırsa işgali kalıcı hale getirmenin psikolojik bir boyutu da var: “Netanyahu, “50 yılın ardından İsrail'in sınırlarını genişleten lider olarak anılmak istiyor.” Yayın, "Sağda, İsrail'in düşmanlarına verilecek uygun cezanın toprak kaybı olduğu fikrine coşkulu bir destek olduğu görülüyor. Ayrıca Netanyahu'nun Donald Trump gibi önemli bir ortağı var" ifadelerini kullandı. Haaretz'e konuşan Brookings Enstitüsü Başkan Yardımcısı Suzanne Maloney, "Yeni Şam yönetimi, İsrail'in toprak hırslarına karşı kesinlikle hoşgörülü bir yaklaşım sergileyecek." dedi.
Haaretz şu sonuca varıyor: "Netanyahu, Gazze'de 100 rehineyi terk eden yolsuzlukla suçlanan bir siyasi entrikacı olarak değil, Büyük İsrail'i yaratan kişi olarak hatırlanmak istiyor. Bu yüzden Kuzey Gazze'de İsrail kontrolünü sağlamlaştırmaya çalışacak. Golan'daki yeni işgal edilen topraklardan çekilmek için acele etmeyecek. Belirli koşullar altında, onları daha da genişletebilir bile."
ABD: SURİYE'DEN AYRILIN
Washington'ın Şam Büyükelçiliği, Amerikalılara Suriye'yi terk etmeleri tavsiyesinde bulundu. 2012'den beri kapalı olan büyükelçilik, X'te yayınladığı bildiride, ülkedeki güvenlik durumunun, silahlı çatışmalar ve "ülke genelinde terörizm" nedeniyle istikrarsız ve öngörülemez olmaya devam ettiğini söyledi.
RUS ÜSLERİ BELİRSİZ
Moskova, Suriye'deki askeri üslerinin geleceğiyle ilgili “henüz karar vermediğini” açıkladı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov pazartesi günü, "Ülkedeki durumu şu anda kontrol eden güçlerin temsilcileriyle temas halindeyiz." dedi. Katar gazetesi el-Arabi el-Cedid'e konuşan bir Suriyeli kaynak, Rusya'nın ülkedeki askeri güçlerinin tamamını bir ay içinde çekeceğini iddia etti. Hmeymim üssündeki muharip güçlerinin bir kısmının Rusya'ya döndüğünü de söyledi.
Rusya, pazar günü ülkedeki bazı Rus, Belarus ve Kuzey Koreli diplomatik personelin tahliye edildiğini duyurdu. Reuters cuma günü Rus güçlerinin kuzey ve Alevi Dağları'ndaki mevzilerinden geri çekildiğini bildirdi fakat Tartus deniz üssü ile Hmeymim hava üssünde varlığını sürdürdüğünü kaydetti.
BRÜKSEL ŞAM'A NÜFUZ EDİYOR
Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları pazartesi günü yeni yönetimle kurulacak ilişkiyi görüşmek üzere Şam'a gitti. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, "Bence bölgesel ve uluslararası aktörlerin tabloyu aynı şekilde görmeleri ve bu ülkenin istikrarlı ve barışçıl bir hükümeti olmasını istemeleri çok önemli." dedi. Yüksek Temsilcisi, yeni yönetimin eylemlerinin AB'nin gelecek haftalarda atacağı adımlarda belirleyici olacağını kaydetti.
ELÇİLİKLER DÖNÜYOR
İran, Şam'daki resmi diplomatik faaliyetlerine geri dönüyor. Tahran'ın Şam Büyükelçisi Hüseyin Ekberi pazartesi günü "Bir sorun yaşanmasın diye elçilik çalışanlarımızı bir iki günlüğüne Beyrut'a göndermiştik. Şam Büyükelçiliğimiz yakında faaliyetine başlayacaktır." açıklamasında bulundu.
Aynı şekilde Katar da salı günü itibarıyla başkentteki elçiliğin yeniden hizmete açıldığını bildirdi.