Depremin hasarı 104 milyar dolar
Cumhurbaşkanlığı SSB hesapladı: depremin ekonomiye yükü yaklaşık 1 trilyon 995 milyar TL. Bu yük 2023 yılı milli gelirinin yaklaşık yüzde 9’una ulaşabilir. Deprem cari dengede de 5 milyar dolarlık bozulma yaratacak
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı (SSB) Deprem Sonrası Değerlendirme Raporu'nu yayımladı. 140 sayfalık raporu incelediğimizde şunu gördük: Afetin yaratacağı etki topluca değerlendirildiğinde, 2023 yılı cari işlemler dengesinde yaklaşık 5 milyar dolarlık bir bozulma yaşanabilir. Sigortacılık sektörü kayıpları ve esnafın gelir kayıpları ile makroekonomik etkiler dikkate alındığında, deprem yol açtığı felaketin Türkiye ekonomisi üzerindeki toplam yükünün yaklaşık 1 trilyon 995 milyar TL (103.6 milyar dolar) düzeyinde olduğu tahmin edildi. Bu büyüklüğün 2023 yılı milli gelirin yaklaşık yüzde 9’una ulaşabileceği öngörüldü.
Çalışmaya göre,
- Depremin Türkiye ekonomisi üzerindeki toplam yükün içerisinde en önemli bileşenini yüzde 54.9 oranıyla konut hasarı (1 trilyon 74 milyar TL / 56.9 milyar dolar) oluşturuyor.
- İkinci ağırlıklı hasar kalemi kamu altyapısı ve hizmet binalarındaki yıkımdan (242.5 milyar TL / 12.9 milyar dolar) kaynaklandı.
- Konut hariç özel kesim hasarı ise (222.4 milyar TL / 11.8 milyar dolar) ve diğer bir ağırlıklı hasar kalemi olarak tahmin edildi. Bu kalemin içerisinde imalat sanayii, enerji, haberleşme, turizm, sağlık ve eğitim sektörleri ile küçük esnaf hasarı ve ibadethaneler deyer aldı.
KAMU MALİYESİNE YÜKÜ YÜZDE 2.6
- Afet kaynaklı acil operasyonel faaliyetlerin 2023 yılında kamu kesimine yükü 2023 GSYH’nin (milli gelirin) yaklaşık yüzde 0.6’ı düzeyine ulaştı.
- Depremlerin meydana gelmesiyle ilk etapta yapılan harcamalar öncelikle arama, kurtarma faaliyetlerinin yürütülmesine ve acil alt yapı hasarlarının giderilmesine yönelik oldu. Buna paralel olarak geçici barınma gereksinimine yönelik harcama kalemleri karşılandı. İaşe gibi acil insani ihtiyaçlar da karşılandı. Söz konusu harcamalar yaklaşık 128 milyar TL’yi (6.8 milyar dolar) buldu.
- Kamu kurum ve kuruluşlarından derlenen verilere göre kamu kesiminin toplam hasarı 240.2 milyar TL (12.7 milyar dolar) olarak tahmin edildi. Ayrıca, özel kesime ait temel altyapı ve dağıtım tesislerine yönelik hasarların boyutu 19.3 milyar TL (1 milyar dolar) olarak tespit edildi.
- Kamu maliyesine deprem nedeniyle yansıyacak olan olumsuz hususlardan bir diğeri de yerel yönetimlerin tahsil edemeyeceği öz gelirleri. Ayrıca, yerel alt yapı stokundaki kayıplar ile yerel yönetimlere ait makine teçhizat varlıklarındaki kayıpların giderilmesi için önemli miktarda sermaye yatırımı yapılması gerekiyor. Yıl boyunca beklenen harcamalar ve gelir kayıpları dikkate alındığında söz konusu maliyetlerin milli gelire oranının yüzde 2.6’ya kadar yükselmesi olasıdır.
BÜYÜMEYİ AŞAĞI ÇEKECEK
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı (SSB) Deprem Sonrası Değerlendirme Raporu'nda büyümeye ilişkin senaryolar da ele alındı. Buna göre,
- Birinci senaryo kapsamında, sermaye stokunda ortalama olarak yüzde 1.3 erime, kapasite kullanım oranında yaklaşık 1 puanlık düşüş ve istihdamda yaklaşık yüzde 0.9 oranında azalma varsayımıyla 2023 yılı büyümesinin baz senaryodan yaklaşık 1.4 puan aşağıda gerçekleşebileceği tahmin edildi.
- İkinci senaryo sonuçlarına göre, birinci senaryodaki kaybın bir miktar yatırım artışıyla telafi edileceği varsayımı altında 2023 yılı büyüme oranının baz senaryoya göre yaklaşık 1 puan aşağıda gerçekleşebileceği tahmin edildi.
- Üçüncü senaryoya göre, depremin 2023 yılının ilk çeyreğinin ortasında gerçekleşmesi nedeniyle, yıkımın en derin etkilerinin, yılın ilk yarısı boyunca hissedileceği öngörüldü. Bu kapsamda, büyümedeki ivme kaybının yılın birinci ve ikinci çeyreğinde belirginleşmesi ve yıl genelinde büyüme hızının üretim ve tüketim kanallarının birlikte değerlendirildiği bir tahmin yaklaşımıyla 0.6 puan azalması beklendi.
- Milli gelir büyüme hızındaki söz konusu azalmada sanayi ve hizmetler sektörlerindeki kayıpların etkili olacağı bekleniyor. Kısa vadede, depremin etkisiyle yıkılan veya hasar gören fabrika binaları, üretim tesisleri ve yolların ilk etapta üretimi sınırlandırıcı etkisinin olacağı ve dolayısıyla sanayi katma değerinin yıl boyunca gerileyeceği (ülke düzeyinde hedeften sapmanın 1.1 puan aşağı yönlü olması) tahmin ediliyor. Benzer şekilde hizmetler sektöründe de yıllık katma değer artış hedefinden sapmanın yaklaşık 0.4 puan düşüş yönünde olması öngörüldü. Ancak, mevsimsellikten ötürü tarımsal katma değerde anlamlı bir sapma beklenmiyor.