Dergicilerden kağıt krizine çözüm çağrısı
İthal kağıttan kaynaklı kriz, gazetelere olduğu kadar dergilere de zor günler yaşatıyor. Kağıt bulamadıkları için baskıları geciktirdiklerini vurgulayan yayıncılar, devletin maliyetlere destek olmasını istiyor. Teori, Masa ve 221B dergisi yöneticileri Aydınlık'a konuştu.
İthal kağıda bağımlılık ve maliyetlerin sürekli artışı, bilim, kültür, sanat hayatının vazgeçilmezi olan dergileri de olumsuz etkiledi. Dergi yöneticileri, yaşadıkları zorlukları Aydınlık’a anlattılar. Stokçuluktan, maliyetlerin anlık yükselişine, devletin maliyetlere destek vermesine kadar önemli şikayetlerini ve çözüm önerilerini paylaştılar.
'TOPLUMUN OKUMA OLANAKLARI AZALIR'
Teori Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Kuntay Gücüm, kriz nedeniyle çok zorlandıklarını belirtti. Satış fiyatlarına zam yaptıklarını vurgulayan Gücüm, devletin maliyetlere ortak olması gerektiğini ifade etti. Gücüm şöyle konuştu: "Dergi olarak biz fiyat artışına gideceğiz. Maliyetlerin bir kısmını yayıncıların üzerinden almalı devlet. Kâğıtta üretim başlamak üzere. Ama fiyatlara yansıyacağı döneme kadar devletin bir şekilde bu maliyete ortak olması lazım. Bütün yayın faliyetleri topluma kamu hizmetidir. Bu faaliyetin yürütülmesi lazım. Bu koşullarda mümkün değil. Ya çok yüksek zamlar gerekecek -ama bu satışları çok zorlayacaktır- ya da maliyetlere devletin ortak olması lazım. Bir süre sonra toplumun okuma olanakları azalmaya başlar. Kâğıt üretimi kamusal bir işletme olmalı, kâr amaçlı olmamalı. Başka türlü yürümez. Türkiye'nin yayın yapabilme olanakları daralıyor.
BASKIYI DÜŞÜRECEĞİZ
Masa Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Gamze İyem sadece kâğıtta değil, dağıtım maliyetlerinde de artış yaşandığını vurguladı. Krizin çözümünde acil olarak gümrük vergilerinin kaldırılması gibi önerilerde bulunan İyem, dağıtımcılara da çağrıda bulundu:
"Önümüzdeki ayın içinde yüzde 50'lik bir zam bekliyorum ben de. Alınacak tedbir tamamen maliyetleri azaltmak üzerine olacaktır. Dergi, gazete, kitap vs ülkemizde genellikle hobi ürünü olarak görülüyor. Halkın zorunlu tüketim mallarına olan ihtiyacıyla birlikte alım gücü de azalacaktır. Aynı zamanda petrole gelen zamlarla birlikte dağıtım maliyetleri de zamlandı. Biz de toplam baskı adedimizi yüzde 50'lik oranda azaltacağız. Daha az ürün basıp daha az ürün dağıtıp bu süreci bu şekilde bekleyerek geçireceğiz. SEKA kâğıt fabrikası kapatılmamalıydı. En kısa sürede 1. hamur kâğıt üreten bir fabrika kurmak öncelikli olmalıdır. "Gümrük vergileri kaldırılabilir. Yurt dışından yüksek fiyatla aldığımız kağıda bir de gümrük vergisi ödüyoruz. Devlet vergi almayabilir. Bu bir şekilde yüzde 50'lik zamdan yüzde 18'ini kurtarması anlamına gelir. Dağıtım devletin de içinde bulunduğu Turkuaz Dağıtım'da. Turkuaz Dağıtım dağıtım masraflarını artırmak yerine düşürürse kâğıttaki farkı kompanse edebilir. Kitabevleri bir aylık raf kiralarında indirime gidebilir."
BİRKAÇ HAFTA KAĞIT TEDARİK EDEMEDİK
Mylos Yayın Grubu Genel Müdürü Özlem Özdemir, kağıt bulamadıkları için baskıyı geciktirdiklerini söyledi. Yayımlamaları gereken kitapların bir bölümünü çıkaramadıklarını vurgulayan Özdemir şöyle konuştu:
“Mylos Yayın Grubu olarak iki tematik dergimiz ve bir yayınevimiz var. 1. hamura basılan 221B’nin Kasım-Aralık sayısı, Kasım ayının ortasında yayımlanacaktı. Ancak dövizdeki ani sıçrayış, kağıtta 2021 başından beri artarak devam eden tedarik krizi ve yurt dışındaki kağıt tekellerinin süreklileşmiş zamları nedeniyle birkaç hafta kağıt tedarik edemedik. Dergi için gerekli kağıdı ancak Aralık başında alabildik ve baskıya çok gecikerek girdik maalesef. Diğer dergimiz Episode, kuşe kağıda basılıyor 5 yıldır. Kuşe kağıda zaten 2021 içinde defalarca zam geldi, üstüne döviz kurundaki sıçrayış da binince artık kuşeden vazgeçmek zorunda kaldık. Bir taraftan yayınevimiz var; Mylos Kitap. Okurla kurduğumuz sağlam bağı koparmamak için dergiler önceliğimizdi. Bu nedenle Kasım-Aralık kitaplarının bir bölümü halen yayımlanamadı.
'BU KRİZ ÖNCEKİLERDEN FARKLI'
"Bu, önceki krizlerle karşılaştırılabilecek bir kriz değil. Türk lirası, tarihin en değersiz seviyesinde. Neredeyse her konuda dışa bağımlı bir ülke haline geldik ve yurttaşlar olarak alım gücümüz düşmedi, çakıldı. Bir derginin neredeyse herşeyi, euro ve dolara bağlı. Ülkemizde bağımsız dağıtım ağları yok, bağımsız kitapçılar yok denecek kadar az. Her aşamada krizle çarpışarak, tekellere mahkum edilmiş bir biçimde ilerlemek zorundayız. 221B’nin baskı adedinin artması gerekiyordu. Kasım-Aralık sayısında, artırmadık. Elbette satış fiyatına zam yapmak zorunda kaldık, ki bu da bir önlem değil. Biz zam yapıp baskıya verdikten sonra bile baskı maliyeti tekrar arttı. Dijital yayıncılık alanı ve etkili bir abone sistemi kurma konusunda çalışmalarımızı hızlandırdık.
DEVLET KAĞIT TEDARİKİ YAPMALI
"Dışa bağımlılığı bitirecek adımlar atılmalı. Türkiye, kağıt üretimini kendi yapmalı. O güne kadar da kağıt tedariğini gerekirse devlet yapmalı, kağıt ithalinde uygulanan KDV oranları sıfırlanmalı. Kültür Bakanlığı ve yerel yönetimler, hızlı bir biçimde zengin kütüphaneler kurmalı. Bu kütüphaneler için yayıncılardan kitap alımları yapılmalı. Ayrıca okurun bu kütüphaneler sayesinde kitaba ulaşımı da devlet ve yerel yönetimler tarafından üstlenilmeli.
"Kesin çözüm, özelleştirme hayranı politikalardan uzak durup kağıt, boya, ham madde konularında üretebilen bir ülke haline gelmek. Kalıcı, yurttaşları, yazarları, yayıncıları gözeten kültür sanat politikalarını gerçekleştirmek ve bunların süreklileşmesini sağlamak. Kitap dergi okumanın, sinemaya, tiyatroya konsere gitmenin lüks hale gelmesi, tüm toplumun geleceği için en tehlikeli şeylerden biri.”