27 Kasım 2024 Çarşamba
İstanbul 11°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Derin suların işleri baretli dalgıçlara emanet

Dünyanın en zorlu, riskli ve ilginç mesleklerinden birini yapan sanayi dalgıçları, sualtında boyadan kaynağa, inşaattan çukur açmaya kadar pek çok görevi yerine getiriyor.

Derin suların işleri baretli dalgıçlara emanet
A+ A-

Zorlu meslekler sıralamasında en üstlerde yer alan sanayi dalgıçlığı, Türkiye'de çeşitli üniversitelerde açılan sualtı teknolojisi bölümleriyle akademik eğitimi de olan bir meslek kolu oldu. Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye'de geniş bir iş sahasına sahip olan sanayi dalgıçlığı, bir ayağı suda olan devasa projelerin de önemli bir parçası haline geldi.

Dışarıdan bakıldığında tehlikeli gibi görünse de gerekli eğitimler, donanımlar ve emniyet tedbirleri alındığında uzmanına göre karada iş yapmaktan bir farkı olmayan sanayi dalgıçlığı, çeşitli sektörlerin ihtiyacına paralel ilerleyen yıllarda istihdam alanı daha da büyüyecek mesleklerden biri olarak görülüyor.

Türkiye'deki önemli projelerde yer almış Hakan Aykanat ile Amil Turgay ve meslekte yolun başında olan Durakhan Zeybek, sanayi dalgıçlığına başlama hikayelerini ve mesleğin zorluklarını anlattı.

KOMŞUSUNDAN ETKİLENDİ SANAYİ DALGICI OLDU

Sanayi dalgıcı Hakan Aykanat'ın hikayesi, gençken aynı sokakta oturan ve iş için sürekli yurt dışına gidip gelen bir sanayi dalgıcı komşusuyla başladı. Bu mesleğe merak duyduğunu anlattığı komşusu, Aykanat'ı patronuyla tanıştırdı. O günden sonra Aykanat için bambaşka bir dünyanın kapıları aralandı.

Mesleği sayesinde birçok ülkeye gitme imkanı bulan Aykanat, gemi kurtarma, batık gemi çıkarma, deniz inşaat işleri, tesislerde bakım onarım işlerinin yanı sıra aralarında 1915 Çanakkale Köprüsü, Galata Köprüsü, Metro Geçiş Köprüsü ve Unkapanı Köprüsü'nün de yer aldığı inşaatlarda çalıştı. Su altında boyadan kaynağa, inşaattan çukur açmaya kadar pek çok görevi yerine getiren Aykanat, denizde, barajda, fabrika havuzlarında, silolarda meydana gelen acil olaylara da müdahale etti.

Aykanat, sanayi dalgıçlarının genelde kapalı alanda, kimi zaman bulanık, kirli sularda bazen de görmeden çalıştığını ifade etti. Aykanat, "Yıllar sonra böyle bir yetiniz gelişiyor. Hiçbir şey görmeden cıvata takıp, söküp montaj yapabiliyoruz. Akıntının çok olduğu, 'Burada bu yapılır mı?' denilen işleri yapıyoruz. Tabii bu biraz sevmekle alakalı. İnsanlar sabah yüzünü yıkamak için kombiyi açarken, bizim mesaimiz sabahın sekizinde buz gibi suyun içinde başlıyor. Sevilerek yapılacak bir iş." dedi.

Derin suların işleri baretli dalgıçlara emanet - Resim : 1
İş temposunun ağırlığı nedeniyle sanayi dalgıçlarının sporcu gibi yaşaması gerektiğini anlatan Aykanat, “Aşağıya indiğim zaman benim gözümde cıvata sıkacaksam sadece cıvata olur. O derece odaklanarak iniyoruz aşağıya. Sonra dalışınız bittikten sonra basınç odasına giriyorsunuz. Gerekmiyorsa 30-40 dakika kadar dinlenip sonra diğer dalış yapan arkadaşa yardım ediyorsunuz ve beraber mesainizi bitiriyorsunuz. Gününüz böyle geçiyor." dedi.

‘SPORTİF DALGIÇLIĞIN ÜSTÜNDE’

Sanayi dalgıçlığının çok tehlikeli bir iş olmasının yanında çok güvenli bir iş olduğunu da işaret eden Aykanat, sportif dalgıçlıkla kendi işlerinin alakası olmadığını söyledi. Aykanat, bu iş için elin anahtar tutması gerektiğini kaydetti ve ekledi:

“Sportif dalgıçlık aslında bu işin temelinde, sanayi dalgıçlığı bu işin üstünde. Bu sebepten sanayi dalgıçlığı daha da çok emniyet gerektiriyor. Çünkü normal sportif dalışta başınıza baret takmanız, üstünüze can yeleği giymenize gerek yok ama sanayi dalgıçlığında ayağınıza çelik burunlu ayakkabı giymeniz bile gerekiyor. Çünkü ayağınıza bir şey düşebilir. Sportif dalışta böyle bir riskiniz yok. Aşağıda sadece sizi bekleyen şey güzel balıklar. Bizde pas, çamur, yağ, lağımsa lağım, yakıtsa yakıt..."

INDEPENDENTA BATIĞI MESLEK  HAYATINA YÖN VERDİ

Sanayi dalgıcı Amil Turgay da Toroslar'da yaşayan 8 çocuklu bir ailede büyüdüğünü, herhangi bir yerde sigortalı çalışmayı hayal ederek 18 yaşında İstanbul'a geldiğini dile getirdi.

Independenta batığı çalışmasında işe başladığını belirten Turgay, mesleğe başlama hikayesini şöyle anlattı:

"Kadıköy'de Independenta batığı vardı. 1979 yılında batmıştı bu tanker. İşsiz kaldım. Dalgıçların hortumunu tutarak işe başladım. Hem çalıştım hem okudum. Üniversiteyi de orada bitirdim. Dalgıçların hortumunu tutarken bu iş beni çok sardı ve çok zevkliydi. Toroslar'dan geldim, parası da güzeldi dolayısıyla. Dedim ki bundan sonra artık bu işi yapayım."

Turgay, o günden sonra Artvin'den Rize'ye kadar Türkiye'nin bütün karasularında hem deşarj hatlarında çalıştığını hem de batık gemileri çıkardığını aktardı. Meslek hayatı boyunca yaklaşık 40 kadar batık gemi çıkardığını dile getirdi.

ÇİĞDEM ALYANAK - AA
Son Dakika Haberleri