Devlet desteklesin sektör ayakta kalsın
Soma faciasının ardından sektöre ilişkin çeşitli reformlar yapılsa da yeterli adım atılmadığını belirten Maden-İş Örgütlenme Uzmanı Selçuk Metin, Enerji Bakanlığı’ndan ayrı bir Maden Bakanlığı kurulmasını istedi. Metin, TKİ’nin kömür tekeli haline gelmesi gerektiğini söyledi
Türkiye Maden İşçileri Sendikası (Maden-İş) Ege ve Marmara Bölgesi Örgütlenme Uzmanı Selçuk Metin, “Maden sektörü can çekişiyor.” dedi. Metin, sektörün acilen devlet tarafından desteklenerek ayağa kaldırılmasını istedi.
Mayıs ayının sonunda Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul da sektörün çalışamaz duruma gelmekle karşı karşıya olduğunu, özel sektör için teşviklerin artarak sürmesi gerektiğini ifade etmişti. Akçul, özel sektöre destek amacıyla 2020'den beri tekrarlanan devlet teşviğinin hala açıklanmadığını; bununla beraber ithal kömür bağımlılığı nedeniyle de madencilerin ekmek derdine düştüğünü belirtmişti.
‘ŞİRKETLER ZOR DURUMDA’
Konuya ilişkin bir açıklama da Maden-İş Örgütlenme Uzmanı Selçuk Metin’den geldi. Linyit kömür rezervlerinin yoğun olduğu Soma havzasının istihdam ve enerji açısından başkent olduğunu vurgulayan Metin, gerek kamuya gerek özel sektöre ait birçok ocağın çalıştığını belirtti. Özellikle 13 Mayıs 2014’te 301 canımızı maden kazasında kaybettikten sonra yer altı maden sektörüne ilişkin çeşitli reformlar yapıldığını hatırlatan Metin, “Çalışma saati 37,5 saate düşürülüp 2 gün hafta tatili ve iki asgari ücret uygulamasına geçildi. İki asgari ücretin bir kısmı devlet tarafından karşılandı. Daha sonra bu uygulama kaldırılıp şirketlere ‘kendi başınızın çaresine bakın’ denildi. Şu anda maliyetlerin yanı sıra kömürde de fiyat güncellemesi olmaması tüm şirketleri zor durumda bırakmakta.” ifadelerini kullandı.
‘17 BİN MADENCİ İÇİN TKİ TEKEL OLMALI’
Sektörde yaklaşık 17 bin işçinin çalıştığını belirten Metin, “Can çekişen madencilik sektörü acilen devlet tarafından desteklenmelidir. Özel sektörler yine rödevanslı olarak işletilmeli, kömürü Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) alıp tekel olmalı. Böylece fiyat farkı ortadan kalkmalıdır. Maliyetlerin bir kısmı devlet tarafından karşılanmalı, sektör ayağa kaldırılmalıdır.” dedi.
SORUNLAR TESPİT EDİLDİ AMA HAREKETE GEÇİLMEDİ
2010 yılında kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nda söz konusu sorunların tamamına yer verildiğini ancak bir türlü uygulamaya geçilemediğini vurgulayan Metin, bu ana başlıkları şöyle sıraladı:
“Siyasi irade eksikliği, MİGEM ve diğer kamu kuruluşlarının kurumsal yapısı, bürokratik süreç, devlet yardımları, Maden Kanunu ve ilgili mevzuat, uygulama, rezervlerin küçüklüğü, sermaye yetersizliği, madencilik sektöründe halkla ilişkilerin eksikliği ve bilgi kirliliği, genel bir veri tabanı eksikliği, eğitim, iş güvenliği kültürü eksikliği, teftişlerin etkinsizliği, meslek mensuplarının uzmanlaşma yetersizliği, meslek hastalıklarının teşhisinde yetersizlik, arama yetersizliği, yatırım güvencesinin eksikliği, maden arama, rezerv ve madenlere ilişkin diğer bilgilerin güvenilir ve uluslararası standartlara uygun olmayışı” gibi alt başlıklar bulunduğunu belirtti. Metin, “Başta Maden Kanunu olmak üzere tüm ilgili mevzuat günümüzün ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde yenilenmelidir.”
ÖNERİLERİNİ SIRALADI
Metin, önerilerini şöyle açıkladı:
“Madencilik sektörüne özgü kurumsal yapıların oluşturulması için tüm bürokratik yapıların, madenciliğin sorunlarının çözümüne katkı yapabilecek fiziki imkânlara ve personel yapısına kavuşturulması gerekmekte. Bu kapsamda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ikiye ayrılarak madencilik için ayrı taşra teşkilatı olan müstakil bir hizmet bakanlığı kurulmalıdır. Maden Bakanlığı kurulup ülkemiz madencilik sektöründe söz sahibi olmalıdır. Maden sektörü bakanlığı tez zamanda oluşturulup sektöre sahip çıkılmalıdır. Madenciler bu ülkenin aydınlık feneri olmaya devam ediyor.”