Devlet indiriyor şirketler bindiriyor
Vatandaş elektriğe gelen yüksek zamlara isyan etti. Zamlar, hayatın her alanını etkileyecek. Aydınlık, elektrik faturalarındaki özel şirket vurgununun peşine düştü. Sonuç; tekelleşen şirketlerin yüksek kârları ve faturalara yansımayan indirimler oldu. Çözüm, enerji sektörünün kamulaştırılması.
Yeni yıla yeni zamlarla girdik. Vatandaşlar 2022'ye merhaba demek için geri sayım yaptıktan hemen sonra, 1 Ocak 2022 saat 00.00 itibarıyla konutlar için elektrik tüketim bedellerine yüzde 52 ile yüzde 127 oranında zam yapıldı. Sanayi ve ticaret kuruluşları için yüzde 130 zam uygulanırken, tarımsal sulama için belirlenen zam oranı yüzde 96 oldu. Doğalgaz, otoyol ve köprü geçiş ücretlerinde de yüksek zamlar uygulandı.
Bu yıl ilk kez konutlar için tüketim miktarına bağlı kademeli tarife uygulamasına geçildi. Günlük 5 kwh (aylık 150 kwh) altında tüketimi olan konutlar için zam oranı yüzde 52 olurken, tüketimin bunu aşan kısımları için uygulanacak zam yüzde 127 oldu. Elektrik Mühendisleri Odası'nın araştırmasına göre 4 kişilik bir aile için belirlenen ortalama tüketim aylık 230 kwh. Bu durumda aylık 250 kwh elektrik tüketen bir haneye uygulanacak zam, yüzde 80 olacak.
Aydınlık, elektrik faturalarına yansıyan bedellerin izini sürdü. Faturaları şişiren nedir? Hangi adımlar vatandaşın cebini rahatlatabilir?
FATURADA NELER VAR?
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) yılda dört kez, faturalara esas olacak elektrik tarifelerini yayınlıyor. Buradaki oranlar genellikle değişmiyor. Bunlar incelendiğinde faturalara yansıyan bedelleri üç başlıkta toplamak mümkün: Elektrik tüketim bedeli, dağıtım bedeli ve vergiler.
100 TL'lik bir elektrik faturasının 52 TL'si tüketim bedeli, 29 TL'si dağıtım bedeli, 19 TL'si ise vergilerden oluşuyor. Özellikle tüketim bedeli ve dağıtım bedeli kalemlerine yakından bakıldığına büyük vurgun ortaya çıkıyor.
2013 itibarıyla devlete ait Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ)'ye bağlı tüm dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesi tamamlandı ve kurum işlevsiz hale getirildi. Bu tarihten itibaren elektriğin perakende satışı ve dağıtımı özel şirketlere devredildi. 2020 itibarıyla Türkiye'de 21 perakende elektrik satış şirketi ve bu şirketlerin kardeşi olan 21 elektrik dağıtım şirketi bulunuyor. Yani hem vatandaşa satışını hem de dağıtım işlerini aynı anda yapıyorlar. Bu şirketler, 81 ilin tamamını paylaşmış ve faaliyet gösterdikleri illerde tekel durumundalar.
ÖZEL ELEKTRİK TEKELLERİ
Peki bu şirketler bize ulaştırdıkları elektriği nereden satın alıyorlar? Elektrik satış ve dağıtımı gibi, üretimi de piyasaya açılmış durumda. Dağıtım şirketlerinin bir kısmı aynı zamanda enerji üreticisi. Kimisi kendi yatırımlarını yaparken, kimisi devlete ait çeşitli santralleri özelleştirme ya da işletme devri yoluyla eline geçirmiş durumda.
Ancak yine de hem üretim hem de toptan satış alanındaki en güçlü oyuncu, devlete ait Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ). 2009 yılında toptan elektrik satış pazarının yüzde 50'sine sahip olan EÜAŞ'ın bugünkü payı yüzde 20. EÜAŞ'ın Sektör Raporu'na göre 2003'te 77 olan üretici sayısı 2020 yılında 1344'e çıkmış durumda. EÜAŞ'ın kurulu gücü 21.594 MW iken en yakın oyuncu EnerjiSA'nın kurulu gücü 3.600 MW. Yani EÜAŞ'ın toplam payı yüzde 20 olsa da piyasada hâlâ belirleyici durumda.
Özel perakende satış ve dağıtım şirketlerinin en büyük tedarikçisi EÜAŞ. Yani devlet. EÜAŞ yılda dört kez "toptan elektrik satış tarifesi" yayınlıyor. Yani bu şirketlere hangi fiyattan satacağını ilan ediyor. Vurgun, tam da bu noktada ortaya çıkıyor. Haberdeki tabloda 1 Ocak 2019'dan başlayarak EÜAŞ'ın toptan satış fiyatları ile özel şirketlerin faturalara yansıttıkları perakende satış fiyatları karşılaştırılıyor.
DEVLET VE VATANDAŞ KAYBEDİYOR ŞİRKETLER KAZANIYOR
2020 yılı ve 2021'in ilk iki çeyreği incelendiğinde devlet, özel perakende ve dağıtım şirketlerine yönelik toptan satış fiyatını sürekli düşürmesine karşın, perakende satış fiyatlarının sabit kaldığı ya da arttığı görülüyor. Bu dönemde toptan satış fiyatı kwh başına 34,86 kuruştan 16,91 kuruşa kadar düşerken, hatta bir dönem 13,2 kuruşu bile görürken, faturalara yansıyan perakende satış fiyatının kwh başına 71.02 kuruştan 79,75 kuruşa yükseldiği görülüyor.
1 Ocak 2022 zammıyla birlikte EÜAŞ'ın toptan satış fiyatı 31,85 kuruş oldu. Bu fiyat, aslında 1 Ekim 2019'da belirlenen 34,86 kuruşun dahi altında. Buna karşılık özel şirketlerin perakende satış fiyatı, aynı dönemde 71,02 kuruştan, ortalama 1 lira 65 kuruşa fırlamış durumda! Başka bir ifadeyle 2019'a göre özel perakende ve dağıtım şirketlerinin alım maliyeti yüzde 8,6 azalırken, satış fiyatları ise yüzde 132 artmış oldu. Böylece kaybeden devlet ve faturalarına indirim yansımayan vatandaş olurken, kazanan özel elektrik şirketleri oluyor.
UCUZA ALIP YÜZDE 170 KÂRLA SATIYORLAR
Ankara ve çevre illeri ile İstanbul Anadolu yakasında elektrik dağıtım ve perakende satış tekeli olan EnerjiSA, 2021'in sadece ilk üç ayında net kârının yüzde 48 büyüyerek 522 milyon TL'ye ulaştığını açıklamıştı. Aynı tarifeleri uygulayan CK, Alarko, Çalık-Kiler, Zorlu, Aksa, İçtaş gibi enerji şirketleri de benzer kârlara sahip. AA'nın derlediği verilere göre 2019'un ilk üç ayında borsada işlem gören 7 özel elektrik şirketinin toplam aktif büyüklüğü yüzde 25 artmıştı. Peki bu kâr nasıl elde ediliyor?
1 Ocak 2022 itibarıyla EPDK tarafından belirlenen konutlara esas tüketim tarifesine göre, 1 kwh elektrik vatandaşa vergiler dahil ortalama (ikili tarife uygulanıyor) 1 lira 65 kuruştan satılacak. Bunun 86 kuruşu tüketim bedeli olacak.
Aynı dönemde devlet, özel elektrik şirketlerine 1 kwh elektiriği 31,85 kuruştan satacak. Yani, özel şirketler, devletten 31,85 kuruşa aldıkları elektriği vatandaşa 86 kuruşa satacaklar. Yüzde 170 kâr! Bu durumda toplam faturanın yüzde 33'ü özel şirketlerin herhangi bir emek harcamadan, al-sat yoluyla elde ettikleri kârdan oluşuyor.
Yine ortalama 1 lira 65 kuruşluk satış bedelinin 48 kuruşu dağıtım bedeli. Bu bedel de dağıtım şirketlerine gidiyor. Bu kalem, elektrik hatlarının bakım, onarım, yenileme gibi işlemleri için kullanılıyor. Oran EPDK tarafından belirleniyor. Ancak bu bedelin ne kadarının belirtilen işler için kullanıldığı belirsiz. Yani buradan da kâr elde etmeleri mümkün. Toplanacak olursa 1 lira 65 kuruşluk tüketim bedelinin, 1 lira 34 kuruşu, özel şirketlere gidiyor. Bunun en az 55 kuruşu (en fazla 1 lira 2 kuruşu) şirketlere kâr olarak yansıyor.
KAMULAŞTIRMA TEK ÇÖZÜM
Gelinen süreç 2000'li yıllar boyunca hayati öneme sahip enerji sektörünün yavaş yavaş serbest piyasaya açılmasının ve özelleştirilmesinin bir sonucu. Çözüm ise yeniden kamulaştırma. Üretim, işletme, bakım ve yeni yatırım giderleri çıktığında bile kamulaştırmanın elektrik faturalarını yüzde 50'nin üzerinde rahatlatacağı kesin. Bir kamu hizmeti olan enerji arzını devlet, kâr gözetmeksizin yapabilir.
Konutların yanı sıra sanayi, ticaret ve tarımda kullanılan elektriğin, özel şirketlerin kâr hırsıyla neredeyse karşılanamaz boyutlara ulaşması, üretime de darbe vuracak nitelikte. Üreticilerin, üretimden vazgeçip faiz, döviz gibi yatırım araçlarına yönelmesine neden olması kuvvetle muhtemel. Elektrik fiyatlarındaki fahiş artış, üretim maliyetlerini ciddi oranda artıracağı için temel tüketim mallarının fiyatlarının fırlaması ve yüksek enflasyonu da beraberinde getirecektir.
GEREKÇE GEÇERSİZ
EPDK zamları duyurduğu açıklamasında gerekçe olarak elektrik üretiminde kullanılan kömür ve doğal gaza dünya çapında gelen zamları gerekçe gösterdi. Ancak Enerji Sektör Raporuna göre 2020 itibarıyla Türkiye elektrik üretiminde doğal gaz ve ithal kömürün toplam payı yüzde 36'ya gerilemiş durumda. 2011'de ise doğalgaz ve ithal kömürün payı yüzde 42 seviyesindeydi.
Su, yerli kömür, rüzgar, güneş, jeotermal gibi yerli kaynakların ağırlığı giderek artıyor. Doğal gaz, enerji üretiminde birincil kaynak olma konumunu hidroliğe kaptırmış durumda.