‘Devletimi, mahallemi seviyorum’
Hatay'da hırsızlıklara karşı düdük çalarak çevredeki kişileri uyararak vatandaşlık görevini yapan Mehmet Serkan Sincan gazetemize konuştu.
Antakya’da hırsızlıklara karşı düdük çalarak diğerlerini uyaran, hırsızları kovalayan esnaflardan biri de Mehmet Serkan Sincan. Antakya’da antika dükkânı vardı, en canlı caddesi olan Saray’daydı... Her taraf yerle bir, Serkan Sincan’ın kırık dökük de olsa dükkanı ayakta. Hala gelen gideni, eski eşya alım satımı soruşturan müşterileri, eşi dostu var. Yörenin sevilen sayılan ismi. Aslen biyolog, 20 yıllık turizmci... “Terk etmem bu toprakları” diyor.
‘HATAY’I TERK ETMEM’
6 Şubat’ta yaşanan büyük depremin ardından çok sayıda insan Hatay’ı terk etmiş. Fakat o ısrarla işinin başında duruyor. Tutkusunun, işine bağlılığının sebebini soruyoruz. “Aitlik hissi, toprak ve memleket sevgisi…” diyor. “Mahalle kültürüyle büyüdüm. Devletçiyim, bayrağımı, ezanımın sesini seviyorum. Bu toprakların eskiden olduğu gibi Fransızların, başka devletlerin, Amerikalıların, Katarlıların, İsraillilerin değil her zaman bizim yönetimimizde olmasını istiyorum. O yüzden buraları terk etmedim, bu mesajı vermek istedim ve esnaf olarak dik durdum. Deprem sonrası giden arkadaşlarımızı o yüzden geri çağırdım. Devlet burada, açlık, kıtlık yok dedim.” diyor.
HIRSIZLAR ARSIZLAŞTI
Serkan Bey’e hırsızları düdük çalarak kovalamasını hatırlatıyoruz. “Şahit oldunuz. O anda mahallenin bekçisi konumundaydım. İlk üç ay boyunca burada gönüllüler ve askerler vardı. Burada 3 ay boyunca kamp kurdular. Sağ olsunlar güvenliğimizi de sağladılar. Sonrasında ise yağmacılar ve hırsızlara karşı biz gece gündüz nöbet tutmaya başladık. Yorulduğum, geri çekildiğim günler oldu. Yıkımlar başlayınca Polyannacılığı bıraktım. Antakya’nın gerçekten yıkıldığını kabul ettim. Hayat şartları gerçekten zordu, sürekli yıkım ve gürültüyle yüz yüze gelmek zor oldu. Enkazlar kaldırılırken çok acılar çektik. Enkaz kaldırım çalışmaları hunharca yapıldı. Enkazı kaldıran firmalar bizi düşünmediler. Kendi ceplerini düşündüler. Altyapılarımıza zarar verdiler. En büyük ikinci sıkıntımız da hırsızlık ve yağmaydı. Şu an hat safhaya ulaştı. Güvenliğin sağlanması gerekli… Arsızlaşan hırsızlar devletin ve kamunun malını çalıyor. Bakırları, mazgalları, elektrik kablolarını çalıyorlar. Polise ihbarda bulunuyoruz fakat bunları suç üzerinde yakalamak gerekiyor. Biz kovalıyoruz elimizden geldiğince. Valiliğin asayişe yönelik çalışmaları iyi gidiyor. Halk tarafından benimsendi. En yakın zamanda inşallah tamamen asayiş kontrolü sağlanır. İnsanların kendini güvende hissettiği, can ve mal kaybını düşünmeyeceği günlere kavuşuruz inşallah en yakın zamanda.” diyor Serkan Bey.
‘HİÇBİRİMİZ HEPİMİZ KADAR GÜÇLÜ DEĞİLİZ’
Son olarak hayatın nasıl devam ettiğini, işlerin nasıl gittiğini soruyoruz Antikacı, turizmci Serkan Sincan’a. “Çok şükür” diyor. “Şu an hayatta kalmaya, nefes almaya çalışıyoruz. Hem işlerimize hem de hayır işlerine koşturuyoruz. Rabbim çok şükür bereketini veriyor. Her şey paylaştıkça güzelleşiyor. Hiçbirimiz hepimiz kadar güçlü değiliz. Birlik olursak güçlüklerin üstesinden gelebiliriz. Birkaç sene içerisinde Hatay’da hayatın normale döneceğine inanıyorum. Bütün Hatay halkı bunu bekliyor. Bütün bakanlıklar sağ olsunlar buraya çok özel ilgi gösteriyorlar. Buranın özel bölge ilan edilmesi gerekiyor.” Sözleriyle tamamlıyor mesajını.