‘Devrimin eşiğindeyiz’
Kitap fuarında genç yaşlı her yaştan okuruyla bir araya gelen Dr. Doğu Perinçek, kitaplarını imzaladı, fotoğraf çekildi, keyifli sohbetler etti. Burada ‘Türk Devriminin Neresindeyiz?’ konulu bir söyleşide de konuşan Perinçek, dinleyicilerin sorularını yanıtladı
Gökhan Büyük
Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, 40. Uluslararası TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı’nda okurlarıyla buluştu. Kaynak Yayınları’nın masasında kitaplarını imzalayan Perinçek, okurlarıyla da keyifli sohbet etti yaptı, fotoğraflar çekildi, gelen soruları yanıtladı, okurlarına kaynaklar önerdi. Özellikle genç okurların Perinçek’e ilgisi yoğun oldu. Dr. Doğu Perinçek hiçbir okurunun fotoğraf talebini geri çevirmedi. Genç okurlarına, Türkiye’nin geleceğe sağlam adımlarla ilerlemesi için siyasete aktif olmaları gerektiğini söyledi. Saat 12.00’de okurlarıyla bir araya gelen Perinçek, saat 18.00’e kadar kitaplarını imzaladı.
Perinçek buradan, fuardaki Marmara Konferans Salonu’na geçerek okurlarıyla “Türk Devriminin Neresindeyiz?’ konulu bir söyleşi yaptı. Perinçek, söyleşinin açış konuşmasında Cumhuriyet'in nasıl bir kuvvetle kurulduğunu üç maddede ifade etti:
“Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı… Cumhuriyetimizi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde devrimle kurduk. Atatürk'le kurduk çünkü onun rakipleri Türkiye'yi cumhuriyetten başka bir yola götürmek istiyorlardı. İki, Türk milletinin büyük, devrimci, imparatorluk birikimiyle kurduk. Hem imparatorluklardan bize miras kalan başı dik yaşama, örgütlenme ve aynı zamanda ordu örgütleme birikimi. O birikimlerle ama en önemlisi son 200 yılın devrimci birikimiyle. Yani Namık Kemallerden, 1. Meşrutiyetlerden gelen, 1908 Hürriyet Devrimi ve İstiklal Savaşı’mızın 1914’ten, 1922’ye kadarki birikimleriyle. Üç, Mustafa Kemal'in önderliği, Türk milletinin tarihsel birikimi ve Mehmetçik'in süngüsüyle Cumhuriyetimizi kurduk.
‘DEVRİMİN EŞİĞİNDEYİZ’
“Türk Devrimi'nin neresindeyiz? Bir, arkamızda imparatorluk birikimi var. İki, bugünkü durum var. Üç, önümüzdeki süreç var. Neresindeyiz sorusu bu üç yanıtı aklımıza getiriyor. Arkamızdaki birikim insanlık tarihinin en önemli birikimleri. İkincisi, 2014-2015’ten bu yana Vatan Partisi'nin o kararlı Ergenekon sürecindeki duruşu sonucu Silivri duvarını 2014’te yıkmamız. 2015’te hükümet, arkada kalan siyasetleri tamamen terk ederek PKK'yla açılım yaparken, PKK'nın üzerine yürüme siyasetine yöneldi. Ve orada Fırat Kalkanı, Barış Pınarı, Zeytin Dalı harekatlarını yaptı. Tabii orada geçtiğimiz devre çok önemli. ABD ve İsrail, yani emperyalizm ve siyonizm kuvvetlerine karşı silahla mücadele ederek yeni bir dönemin açıldığını saptadık. Tekrar Türk milletinin ayağa kalkması, tekrar emperyalizme karşı direnme çizgisine girmesi, arkada kalan küçük Amerika dönemini, programını, siyasetlerini terk etmesi, 1980’den bu yana Turgut Özallarla, Tansu Çillerlerle, Tayyip Erdoğanlarla uygulanan Batı'ya teslim olan ekonomi politikalarına da meydan okuma sürecine girdik. Dünyaya baktığımız zaman tüm bunların Atatürk Devrimi'ni, Milli Demokratik Devrimi kesin zafere ulaştırmanın eşiğinde olduğumuzu görüyoruz.
‘VATAN PARTİ’SİNİN GÜNLERİ GELDİ’
“Dolayısıyla Türk Devrimi'nin öncülerinin, Vatan Partisi'nin günleri gelmiştir. Böyle bir sürece girdik. Önümüzde bir Üretim Devrimi var. Bu Üretim Devrimi'nin güçleri oluşmuştur. Uluslararası koşullarda da bu üretim gerilimi için elverişli şartlar son derece elverişlidir. Türk Devrimi'ni kesin bir şekilde başarmanın arifesindeyiz.”
‘SİSTEMİ YIKACAK KUVVETLER TARİHSEL OLARAK BELLİDİR’
Üretim Devrimi'nin önündeki güçleri sıralayan Perinçek, sistemi yıkacak gücü ise şöyle anlattı: “Üretim Devrimi'nin önünde üretimi baltalayan, havadan para kazanan; sıcak para komisyoncuları gibi, dolar-borsa vurguncuları gibi, faizciler gibi, tarikat rantçıları gibi dört sülük diye özetlediğimiz güçler var. Bunları yıkarak devrim olacak. Sistemin çarkının dönmekte zorlandığını ve sistemin sonuna yaklaştığımızı tespitini yapıyoruz. Bu sistem yıkılacağına göre, bu sistemi yıkacak kuvvetler de tarihsel olarak bellidir. Onlar Üretim Devrimi'nin kuvvetleridir.
‘VATAN PARTİSİ’NİN OLMADIĞI YERDE DEVRİM GÖRMÜYORUM’
“Vatan Partisi'nin olmadığı yerde devrimci bir gelişme görmüyoruz. Bakın bugün Filistin olayında da bütün o İslami kesimler açık açık söylüyorlar. Bütün dünya da görüyor. Orada da Vatan Partisi HAMAS'ın yanında, Filistin halkının yanında kararlı tutumu temsil ediyor. Tayyip Erdoğanlar, 'uluslarası camiası Filistin'e yapılan saldırıyı durdursun' diyerek laf üretiyordu. Vatan Partisi olmaz dedi ve şimdi yavaş yavaş Türkiye aktif bir yöne doğru gidiyor.
‘GÖREVLERİMİZİN BAŞINA GEÇLERİM’
“Hepinize düşen görevler var. Bu süreç vicdanımızın sesini dinlememizle ve o sesin bize emrettiği görevleri başarıyla yürütmemizle hedefe ulaşacak. O nedenle buradan gidelim ve görevlerimizin başına geçelim.”
'TÜRKİYE 3 YILDA ÜRETİM DEVRİMİ'Nİ BAŞARACAK'
“Vatan Partisi'nin tarihinde tarih verme yoktur. Bakın ben ilk defa hayatımda zaman söylemeye başladım. Benim gördüğüm, Türkiye üç yıl içinde Üretim Devrimi'ni başaracak. Üretim Devrimi'nden yana güçler, Türkiye'de üç yıl içinde hükümet olacak. Türkiye Üretim Devrimi sürecine girecek.”
'İSVEÇ VETOSU SÜRPRİZ OLMAZ'
Perinçek, “İsveç’in NATO’ya alınıp alınmayacağı oylamasında Meclis'te, ret kararı çıkması sürpriz olur mu?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Türk milleti NATO'ya karşı. Milletimiz harekete geçirilebilirse sizin sürpriz dediğiniz bana göre sürpriz olmaz. 2003 yılı 1 Mart'ını hatırlayın. Bir gazeteci arkadaşımızla iddiaya girmiştim. Ben; 2003 yılı Mart ayında bu tezkere çıkmayacak dedim. O da ‘Nasıl çıkmaz Meclis'te AK Parti var.’ dedi. Ben de ‘Türkiye'nin bir milleti var, ordusu var, polisi var, sanayicisi var, üreticisi var. Bu tezkere geçmez.’ dedim. Gerçekten de 83 milletvekili tezkereye 'hayır' dedi ve tezkere çıkmadı. Onun alt yapısı şimdi daha fazla var. Türkiye'de dengeler bugün anti-emperyalist güçlerden yana değişmektedir. Ama bu Meclis'e ne kadar yansır? Göreceğiz...”
