DHKP-C'liyle FETÖ kumpası

‘Sahte suikast kumpası’ soruşturması İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hasan Yılmaz tarafından geçen yıl nisan ayında başlatıldı. DHKP-C mensubu Asuman Akça’nın yakalandığı evde bulunan dizüstü bilgisayar ve USB bellek (depolama aygıtı) savcılık tarafından Adli Bilişim Mühendisi Tuncay Beşikçi’ye inceletildi.

Bilirkişinin hazırladığı ve soruşturma dosyasına giren raporda, 7 numara diye adlandırılan USB belleğin Asuman Akça’ya ait olmayabileceği, diğer bir ifadeyle hafıza kartının emniyet tarafından hazırlanmış olabileceğine vurgu yapıldı. Raporun ayrıntıları, Başsavcıvekili Hasan Yılmaz’ın mahkemeye sunduğu, eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’i tutuklama talebiyle ilgili yazısında ortaya çıktı. Rapordaki tespitler ve çelişkiler şöyle:

15 Şubat 2008’de gözaltına alınan Asuman Akça’nın 18 Şubat’ta ifadesi alındı. Akça’ya sorulan sorulardan biri de, 7 numaralı USB hafıza kartından çıktığı ileri sürülen ve dönemin başbakanı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Üsküdar’daki evine ait krokilerdi. Ancak o tarihli tutanaklara göre hafıza kartı, ele geçirilmesinden 5 gün sonra, yani 20 Şubat 2008’de Bilişim Şube tarafından imajı alınmış ve sonrasında Terörle Mücadele Şubesi’ne teslim edilmişti. Polis, henüz içeriğini bilmediği şifresi dahi kırılmamış USB belleğin içindeki krokileri Asuman Akça’ya sordu.

Dönemin Başbakanı Erdoğan’ın evinin krokisinin bulunduğu 7 numaralı USB bellek, Asuman Akça’nın evinde bulunan dizüstü bilgisayarda hiç işlem görmedi

USB bellek içinde gizli polis soruşturmaları, iddianameler, yazışmalar vardı. Ancak savcılık ve kolluk kuvvetlerinde olması gereken ve şifresiz haldeki bu dosyalar DHKP-C’li Asuman Akça’da bulunan USB içindeydi. Bu duruma ilişkin bilirkişinin değerlendirmesi ise şöyle: Dosyalar, EGM TEM Şube veya savcılıktan terör örgütüne sızdırılmış olabilir veya 7 No’lu USB Asuman Akçaya ait olmayabilir. Diğer bir ifadeyle flash bellek emniyet tarafından hazırlanmış olabilir.

EKİP DEĞİŞTİ, SORUŞTURMA DÜŞTÜ
Soruşturmadaki bilgilerle medyaya, ‘Başbakan Erdoğan’a suikast timi çökertildi’ servisi yapıldı. Bu olayla birlikte, Erdoğan’ın koruma ekibi süratle değiştirildi, koruma sayısı arttırıldı. Değişen koruma ekibi FETÖ’cü polislerden oluşuyordu, devam eden süreçte o polisler Başbakanın çalışma ofisine dinleme cihazı yerleştirecekti.

Savcı Cihan Kansız (FETÖ firarisi), soruşturmaya ilişkin takipsizlik kararı verdi. Bırakılan Asuman Akça, DHKP-C’li Selçuk Aymaz tarafından evinde başından vuruldu. FETÖ’cü polislerin elemanı DHKP-C’li İ.Ö., Akça’nın öldürülmesi için İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli polisler Ali İhsan Kaya ve Halil Karakuzulu’nun kendisine talimat verdiğini itiraf etti. 2 ay önce yakalanan M.A. ise DHKP-C içinde FETÖ’cü polislerin elemanı olarak faaliyet gösterdiğini belirterek, Erdoğan’ın evine ait krokilerin polisler tarafından kendisine verildiğini söyledi.