23 Aralık 2024 Pazartesi
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dijital çağın yeni sağlık sorunları

Hürriyet gazetesi başyazarı Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, bugünkü yazısında ‘dijital çağın yeni hastalıklarını’ gündeme getirdi.

Dijital çağın yeni sağlık sorunları
A+ A-

Yazısına Tuğba Şengül Lik’in “Biz de Aslen Buralı Değiliz” adlı kitabını kaynak gösteren Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, aşıya karşı kayıtsızlığın ve karşıtlığa varan tavırların koronavirüs sürecinde yeni varyantları da beraberinde getireceğini söyledi.

‘YARIN EPSİLON, ÖBÜR GÜN İSE GAMMA VARYANTINI KONUŞACAĞIMIZ KESİN’

Müftüoğlu, yazısında “Aşı kayıtsızlığı ve karşıtlığı sorunları devam ettikçe ne yeni vakaların ne de yeni varyantların ardı arkası kesilmiyor. Dün İngiltere menşeili Alfa varyantıyla uğraşıyorduk, bugün gündemimizde Hindistan kaynaklı Delta var. Ama yarın Epsilon, öbür gün ise Gamma varyantlarını konuşacağımız kesindir.” ifadelerini kullandı.Dijital çağın yeni sağlık sorunları - Resim: 1

‘SOSYAL MEDYADAKİ HABER BOMBARDIMANI BİZİ YORUYOR’

Tuğba Şengül Lik’in söz konusu kitabında ‘Dijital Yorgunluk Sendromu’ şöyle tarif edilmekte:

“Sosyal medyada günlük akışa yoğunlukla maruz kaldığımızda dünyadaki pek çok gelişmeden anında haberdar olabiliyoruz. Öyle ki Amerika’da sıradan birinin markette yaşadığı sinir bozucu bir olaya öfkelenip tepki gösterebiliyoruz. Sonra önümüze anında bir başka sinir bozucu haber düşüyor. Kısacası sosyal medyadaki bu çoğu sinir bozucu, üzücü, öfke uyandırıcı haber bombardımanı bizi yoruyor, yorgun düşürüyor.”

Müftüoğlu ise yazısında dijital yorgunluğun, “Aşırı haber ve bilgi bombardımanına maruz kalmanın beklenen bir sonucu. Çoğumuzun yaşadığı sisli beyin meselesinin ise başlıca tetikleyicilerinden biri.” olduğunu belirtti.

‘DİJİTAL HAFIZALAR DOĞAMIZI BOZDU’

Dijital çağın yeni sendromlarından bir başkası da ‘Google Etkisi Sendromu’ başlığı altında tanımladığı yazısında Müftüoğlu, “Dijital çağ çoğu bilgiyi doğru dürüst kavramamızı, anlaşılır ve hatırlanabilir şekilde belleğimizde kayıt altına almamızı da sabote ediyor. Çoğumuz konu “bilgi ve bellek” olduğunda zihnimizi çalıştırmak yerine birçok şeyi ekranlara havale ediyoruz. Adres ezberlemek yerine navigasyon kullanmak, bir sürü numarayı boş yere ezberlemek yerine(!) “dijital hafızalar”a kaydetmek bu yanlışlardan sadece bazıları. Oysa “kullanılmayan her uzvun körelmesi kuralı” beynimiz ve belleğimiz için de geçerli.” sözlerine yer verdi.Dijital çağın yeni sağlık sorunları - Resim: 2

BİLGİ OBEZLİĞİ SENDROMU

Sosyal medya hesaplarındaki yoğun enformasyon bombardımanının da “Bilgi Obezliği Sendromu’ yaratıyor.

“Nasıl ki yağın fazlası bizi obezleştirip metabolizmamızı bozuyor, bilginin de fazlası ruhsal bir obezliği tetikleyebiliyor.” diyen Müftüoğlu, yazısında kaynak olarak gösterdiği “Biz de Aslen Buralı Değiliz” kitabından şu satırlara yer veriyor:

“Artık bilgiye ulaşmamıza gerek yok, o bize ulaşıyor nasıl olsa. Sabah uyanınca birkaç sosyal medya platformuna girmemiz yeterli. Peki, bilgi ekranlarımızdan kayıp giderken de öğrenebildiğimiz bir şey mi? Bilgi sandığımız çoğu şey sıradan malumatlar olabilir mi?”

Dijital bilgi ve iletişim araçlarının kullanımına dikkat edilmediği takdirde bu durumun çeşitli hastalıklara yol açabileceğini ifade eden Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, bu hastalıkları şu şekilde sıraladı:

SİBERKONDRİ

Herhangi bir sağlık sorunu hakkında dijital dünyadan bilgi edinmek istediğimiz de avantajlar bazen dezavantajlara da dönüşebiliyor. Bedenimizde hissettiğimiz baş ağrısı veya yorgunluk gibi sıradan bir belirtiyi internet aracılığıyla anlamaya çalışıp, araştırmaya giriştiğimizde kendi kendimize teşhis koyuyoruz. Teşhisi ve şifayı doktorlarda değil sosyal ağlarda, internette ve bloklarda aramaya başlıyoruz. Oysa internette karşılaştığımız her bilgi doğru olmadığı gibi çoğu endişe, abartı ve evhamla yazılmış kişisel yorumlar da içerebiliyor. Netice mi? Vücudumuzda hissettiğimiz sıradan bir belirti bir anda ölümcül bir hastalığa dönüşüveriyor.

NETLESSFOBİ

“İnternetsiz kalma korkusu” şeklinde özetlenebilecek bir sorun bu. “Dijital göçmenler”in elektrik kesildiğinde yaşadığı korkunun günümüz dünyasındaki karşılığı. “İnternet bağımlıları”nın internetsiz ortamda kaldıklarında hissettiği anormal sıkıntı, rahatsız ruh hali.

NOMOFOBİ

Yazara göre, nomofobinin net karşılığı “Telefonsuz kalırsam ne yaparım korkusu”dur. Telefonumuzun şarjı bittiğinde ya da onu evde unuttuğumuzda kalbimiz kulağımızda atmaya, stresimiz tavan yapmaya, başımız dönmeye, nefesimiz zorlanmaya başlıyorsa “Hoş geldin nomofobi” diyebiliriz.

Kaynak: https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/osman-muftuoglu/dijital-cagin-yeni-hastaliklari-41873925

Haber dijital çağ hastalıkları Osman Müftüoğlu hürriyet gazetesi yazarı dijital çağın hastalıkları nelerdir? dijital hastalıklar bilgi obezliği netlesfobi nedir? nomofobi siberkondri nedir?