Dikey itiraz usulü 1 Ocak’ta başlayacak
Tutuklama ve adli kontrole itirazların bir üst mahkeme olan asliye ceza mahkemesine yapılmasını öngören ‘dikey itiraz usulü’ 1 Ocak’ta uygulanmaya başlayacak. Adli kontrol süresi, ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde en çok 2 yıl olacak.
Adalet Bakanlığınca yürütülen Yargı Reformu Strateji Belgesi (YRS) doğrultusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) kabul edilerek yasalaşan 4’üncü yargı paketi ile Ceza Muhakemesi Kanunu'nda bazı değişiklikler yapıldı. YRS hedefleri çerçevesinde Sulh ceza hakimliğince verilen tutuklama ve adli kontrol kararlarına yapılacak itirazlar 1 Ocak’tan sonra başka bir sulh ceza hakimliği yerine bir üst mahkeme olan asliye ceza mahkemeleri tarafından karara bağlanacak. Asliye ceza mahkemesi hakimleri, itirazlarda kararların hukuki yerindeliğini değerlendirerek, tutuklama ve adli kontrole ilişkin itirazları kabul edecek veya reddine hükmedecek. Sulh ceza hakimliği işlerinin, asliye ceza hakimi tarafından görüldüğü yerlerde ise itirazı inceleme yetkisi, ağır ceza mahkemesi başkanına ait olacak.
ADLİ KONTROL SÜRESİ EN FAZLA 2 YIL OLACAK
Düzenleme ile adli kontrol süresi de 1 Ocak'tan itibaren ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde en çok 2 yıl olacak. Bu süre zorunlu hallerde gerekçesi gösterilerek 1 yıl daha uzatılabilecek. Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde adli kontrol süresi en çok 3 yıl olacak, bu süre zorunlu hallerde gerekçesi gösterilerek uzatılabilecek. Uzatma süresi toplam 3 yılı, Türk Ceza Kanunu'nun ikinci kitap dördüncü kısım dördüncü, beşinci, altıncı ve yedinci bölümünde tanımlanan suçlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda ise 4 yılı geçemeyecek.
ADLİ KONTROLÜN DEVAMI 4 AYDA BİR İNCELENECEK
Soruşturma evresinde, şüphelinin adli kontrol yükümlülüğünün devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda da en geç 4 aylık aralıklarla Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hakimi tarafından karar verilecek. Kovuşturma evresinde ise mahkeme, hakkında adli kontrol kararı bulunan sanığın, bu yükümlülüğünün devam edip etmeyeceğine en geç 4 aylık süre içinde re’sen karar verebilecek.