Direnen Filistin direnen kadın
Filistinli kadınlar, kendi topraklarında bir ‘Filistinli/Arap’ ve bir ‘kadın’ olarak var olma mücadelesinin ötesinde işgale karşı direnişin ön saflarında yer aldılar. Direniş tarihinde kadın şehitler, kadın esirler var… Bu yazıda onlardan öne çıkanları tanıtıyoruz
Filistin ordusunun İsrail işgaline karşı başlattığı ‘Aksa Tufanı’ savunma savaşı 7 Ekim’ den bu yana sürüyor. Filistin halkı ordusuyla beraber topraklarını tekrar kazanmaya çalışıyor. Filistinli kadınlar, kendi topraklarında bir ‘Filistinli/Arap’ ve bir ‘kadın’ olarak var olma mücadelesinin ötesinde, on yıllardır işgale karşı direnişin ön saflarında yer aldılar. Filistin’in savaşçı kadınları, mücadelede erkeklerle omuz omuza oldular. Direniş tarihinde kadın şehitler, kadın esirler var. Bugün de kadınlar ön saflarda. Bu yazıda direnişçi Filistinli kadınlardan birkaçını tanıtıyoruz.
İLK TUTSAK
İsrail tarafından uzun yıllar cezaevinde tutulan Filistinli direnişçi Fatima Bernawi, mücadelesi ile kadınlar için bir sembol haline geldi. Yarı Nijeryalı yarı Filistinli olan Fatima, ömrünü Filistin mücadelesine adadı.
Ekim 1967'de İsrail’de Zion Sineması’nı bombalama eylemi gerekçesi ile tutuklandı. İsrail’in, Filistin işgalini derinleştirdiği ‘6 Gün Savaşı’nı konu alan filmin gösterimi sırasında eylem yapmak isterken gözaltına alınan ve tutuklanan Fatima Bernawi, Filistin direnişinin ilk kadın tutsağı oldu. ‘Eyleme teşebbüs etmek’ iddiasıyla tutuklanan Fatima Bernawi, çıkarıldığı mahkemede siyasi savunma yaptı ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. On yıl cezaevinde kaldıktan sonra 1977'de ‘esir mübadalesi’ anlaşmasının uygulanmasıyla serbest bırakıldı. Örgütsel ve siyasi hareketlerde farklı mevkilerde görev alan Fatima Bernawi, 1989'da Filistin Kurtuluş Örgütü Ulusal Konseyi'nde çalıştı. 1994 yılında da kadınlar için ilk güvenlik teşkilatına başkanlık etti. Kadın tutukluların sorunlarını kamuoyuna taşıyan Fatima Bernawi, yürüttüğü kampanyalar ile birçok kadın tutsağın özgürlüğünü sağladı. Mücadelesi birçok kadına örnek oldu. 3 Kasım 2023'de Mısır'da bulunan Filistin Hastanesi'nde vefat etti.
MERYEM AFİFİ
Meryem Afifi, İsrail polisinin şiddetine aldırış etmemiş, gözaltına alınırken gülümsemişti. Serbest bırakıldığında ise yine Şeyh Cerrah Mahallesi'nin yolunu tutup eylemlere kaldığı yerden devam etti. Şeyh Cerrah olayları ile ilgili olarak "İsrail'e karşı koymazsak bütün Kudüs aynı şeyi yaşayacak. Eğer Şeyh Cerrah Mahallesi'nde zafere erişmezsek, bütün Kudüs'ü kaybedeceğiz” diyordu.
EBU HASNA
Ebu Hasna, Filistin’de doğduğunu, kendinden önceki neslin üzerine düşeni yaptığını vurgulayarak, şimdi sıranın kendilerinde olduğunu, kadın-erkek hep birlikte haklarını almak için rollerini sürdürdüklerini dile getirdi. Hasna, “Filistinli kadınlar olarak mücadeleyi sürdürmek zorundayız, işgale karşı eyleme devam edeceğiz” diyordu.
AHED TAMİMİ
Ahed Tamimi, 2011'de henüz daha 11 yaşında bir çocukken İsrail askerine meydan okudu. Görüntüler sosyal medyaya düştüğünde, tüm dünyanın dikkatini çekti. "Filistin'in cesur kızı" olarak akıllarda kaldı. Bugün genç bir direnişçi olarak mücadelesine devam eden Tamimi, kadın hakları savunucularını İsrail'in son günlerde Filistinli kadınlara yönelik artan zulümlerine tepki göstermeye davet etti. Tamimi, dünyanın başka bir yerinde en ufak bir haksızlığa uğrayan kadınlar için dahi itirazlar yükselirken, vatanlarını savundukları için gözaltına alınan, fiziksel ve psikolojik işkenceye maruz kalan Filistinli kadınların yaşadıkları karşısında sessiz kalındığını vurguladı.
DİRENİŞİN ANNESİ
Meryem Ebu Dikka başına örttüğü Filistin kefiyesiyle dikkatleri çeken kadınlardan biri. İsrail'e karşı mücadelenin baş gösterdiği ilk yıllardan itibaren direniş saflarında en önde yer aldı. Filistinli kadınların direnişi, 1948'deki Nekbe'den bu yana devam ediyor...
DİRENİŞTE AÇAN ÇİÇEKLER VAR
Filistin'in geçici başkenti Ramallah'ta yaşayan İmran Süleyman isimli yaşlı kadın İsrail zulmüne karşı ‘çiçek direnişi’ yapmıştı. İsrail askerlerinin attıkları gaz bombalarını toplayan Süleyman, bunlardan mini bir çiçek bahçesi oluşturdu.
ŞEYH CERRAH MAHALLESİ’NİN KADIN DİRENİŞÇİLERİ
Şeyh Cerrah Mahallesi'nde yaşayan Filistinlilerin mücadelesi, Yahudi yerleşim cemaatlerinin, 1972’de bölgedeki araziler, evler üzerinde hak iddiasıyla açtığı davalarla başladı. İsrail'in yargı makamları, mahalledeki Filistinli aileleri evinden tahliye etme çabalarını sürdürüyor. Bölgedeki 27 Filistinli aile, yıllardan bu yana devam eden davaların gölgesinde korku ve endişe içinde yaşıyor.
Dünyanın bu konuya dikkatinin çekilmesinde, güçlü bir kamuoyunun oluşmasında, mahalledeki kadın direnişçilerin büyük emeği var. Kimi zaman çektikleri videoları yayınlayarak İsrail'in çirkin işgalci yüzünü gösterdiler.
O kadınlardan biri de Muna El-Kurd.
Defalarca gözaltına alınan ancak İsrail'e karşı direnişinden vazgeçmeyen Kurd, direnişçi ruhunu 1948'de Filistin'in Hayfa kentinden zorla göç ettirilen babaannesinden aldığını söylüyor. Kurd, mahkeme önünde şöyle konuşmuştu: "Allah'a güveniyoruz ve ondan umutluyuz. Kendimize güveniyoruz. Evimizden çıkmayacağız... Kudüslülere ve özellikle Kudüslü gençlere, İsrail'in içindeki halkımıza ve destek vermek için Kudüs'e gelebilecek herkese güveniyoruz.”