Direnişteki Pas South işçileri: Kadının gücünü göstereceğiz

Pas South’ta sendikalı olduktan sonra işten çıkarılan Petrol-İş Sendikası üyesi işçilerin fabrika önündeki eyleminde 28 gün geride kaldı. Fabrika önündeki direniş çadırından halaylar, şarkılar eksik olmuyor. Pas South işçisi kadınlarla konuştuk, önce “Kadının gücünü göstereceğiz.” dediler; sonra “Çıkın çıkın, gelin buraya” diyerek herkesi desteğe davet ettiler.

• Mervenur Hanım, eylem alanındaki motivasyon ve kararlılığınız sosyal medyadaki paylaşımlardan bile belli oluyor. Fabrika önündeki direniş çadırını anlatabilir misiniz?

29. gündeyiz bugün. Kar kış, yağmur çamur demeden burada olmaya devam edeceğiz. Şu anda hepimizin morali gayet iyi. Petrol-İş Sendikası yöneticileri de sağ olsunlar düştüğümüz yerde bizi kaldırıyorlar. Arkadaşlıklarımız içeride de iyiydi dışarıda da böyle devam ediyor. Hepimiz farklı insanlarız, farklı karakterlere sahibiz ama ortak noktayı bularak devam ediyoruz. Böyle de devam edecek, sonuç da güzel olacak.

• Fabrikanın bulunduğu bölgede çok sayıda iş yeri var. Bu iş yerlerinde de bazı işçi eylemleri sürüyor. Bölgedeki dayanışma nasıl?

Kadın işçiler olduğumuz için bizi hiç yalnız bırakmıyorlar ve her zaman desteğe geliyorlar. Çerkezköy’de de Çorlu’da da her bölgeden direnişte olan arkadaşlarımız sürekli bizi ziyaret ediyor. Biz de onları... Gidemediğimizde dayanışma sloganlarıyla yanlarında oluyoruz.

‘VİCDANSIZLIĞINABAĞLIYORUM’

• Daha önce sizlere el sallayarak destek verdiği için 4 arkadaşınız İş Kanunu madde 25’e 2 ile işten çıkarıldı. Yaşananların ardından çalışmaya devam eden arkadaşlarınızla iletişiminiz nasıl?

İlk başta arkadaşlarımızdan destek istedik, bunu hem acemiliğimize hem de işverenin vicdansızlığına bağlıyorum. Yasaya göre arkadaşlarımız bize destek verebilir ancak yaptıkları alkış ve el sallamalarla arkadaşlarımızı işten attılar. Biz de direniş sayfamızdan yaptığımız duyuruyla alkış ve destek istemediğimizi, yanımızda olduklarını bildiğimizi söyledik. Ama hiçbir zaman telefonla görüşmelerimiz kesilmedi. Büyük bir çekinme olmadı. 25’e 2’den çıkardıkları için biz başta korktuk. Nihayetinde bu maddeyle işten çıkarıldığınızda her iş kapısının önünde engel oluşuyor. Korkularımızı boşa çıkardılar.

TAZMİNATLAR VERİLMEDİ

• Nalan Hanım, siz de yetki belgesinin geldiği gün işten çıkarılan işçilerdensiniz. En başından beri sürecin içindesiniz. Şu anda işverenin sendika karşıtı tutumları sürüyor mu?

Aynı vicdansızlık devam ediyor. Şu anda arabulucu evresindeyiz. Hâlâ tazminatlarımız yatmadı. Bizi bıktırmaya çalışarak “Kapıdan gidin.” demeye çalışıyor. Ama yılmadan devam ediyoruz. Konuşmuyorlar. İnsan kaynakları, “Avukatınız avukatımızla görüşsün.” diyerek başından savıyor.

‘KONUŞMALARINI ENGELLİYORLAR’

İçerideki arkadaşlarımızla görüşmemizi dahi engellemeye çalışıyorlar. Servis giriş çıkışlarını şaşırtmacalı şekilde değiştiriyorlar. Bir oradan bir oradan çıkartıyorlar. Normalde içeride telefon belli bir süre yasak değildi. Biz kovulmadan önce, herkesin elinden telefonlarını da aldılar, dolaplara koyulması gerektiğini söylediler ve yasakladılar. Birbirleriyle konuşmalarını da engellemek için uğraşıyorlar. Kimse birbiriyle toplu bir şekilde oturup konuşamıyor mola saatlerinde, etraflarında dolaşıyorlar. Böyle bir baskı da var.

‘KADINI AYAKÇILARI GİBİ GÖRMESİNLER’

• Nalan Hanım, son olarak arkadaşlarınız adına ne söylemek istersiniz?

Biz bu işi başarmak istiyoruz ve kadın gücünü herkese göstermek istiyoruz. Kadının da bir şeyleri başardığını görsünler, ayakçıları gibi görmesinler. Biz bu mücadeleden başarıyla çıkıp herkese örnek olmak istiyoruz. İnşallah sonucu güzel olur ve insanlar bir şekilde cesaretlenip kendi haklarını arayabilir. Çıkın çıkın desteğe gelin!

SOSYAL MEDYA UZMANI ‘AİLEDEN’

“Pas South” işçilerin hesabı her sabah direnişten halay videoları, gülen yüzleri paylaşıyor. Neşeleri, motivasyonları bir paylaşımla bizlere ulaşıyor. Hesabın sahibi ise direnişin Bindallı’ya konuşan işçilerden Nalan Hanım’ın eşi. Kendisi için “Bizim medya uzmanımız” diyorlar:

“Ben evliyim, bu yola direkt eşimle konuşup başladım. ‘Haklarım yeniyor, sendikalı olmak istiyorum’ dedim. Zaten en başından beri arkadaşımla beni getirip götüren de eşim. En başından beri burada, direnişte bizimle beraber. Hatta bizim medya uzmanımız. Twitter hesabımızı o yönetiyor. Desteğini hiç esirgemedi. Bizi destekleyen ailelerimiz olmasaydı hiçbirimiz burada bu mücadelenin içinde olamazdık belki. İçeride bu nedenlerle üye olamayan arkadaşlarımız var ama bizim ailemiz yanımızda olduğu için onların desteğiyle buradayız. Her şeyimizi eşim yönetiyor. Sesimizi duyurmak için en çok da o çabalıyor.”