Diş hekimleri iş bırakıyor: Talepler karşılanmazsa sorunlar derinleşir
Türkiye genelinde kamu diş hekimleri, çalışma koşulları ve özlük hakları nedeniyle bir günlük iş bırakma eylemi düzenliyor. Hekim-Sen Genel Başkanı Adil Kurban, 'Diş he- kimi eksikliği nedeniyle baskılar yaşanıyor. MHRS sorunları var. Adaletli bölüşüm sistemi şart.' dedi.


Diş hekimleri 14 Şubat’ta (Bugün) bir günlük iş bırakma eylemi yapacak. Hekim-Sen Genel Başkanı Adil Kurban, eyleme yaklaşık10 bin hekimin katılmasının beklendiğini belirtti ve eyleme giden süreci Ulusal Kanal’da anlattı. Kurban, vardiya sisteminin yarattığı zorluklar, randevu sıkışıklığı, yetersiz yardımcı personel ve kalitesiz protez malzemeleri gibi birçok nedeni sıraladı.
’10 BİN CİVARINDA KATILIM BEKLİYORUM’
Biz eylem yapmayı da illaki isteyen bir yapı değiliz. Biz anlaşalım, görüşelim, konuşalım, diyaloğa girelim, çözümleri sunalım, çözümlerimiz değerlendirilsin diye düşünen bir yapıyız. Ama bildiğiniz gibi bu dönemde kamu tarihine en çok eylem yapan sendika olarak geçtik. Bir ayda 6 gün yaptık, onu da peş peşe yapmadık. Diş hekimliğinde de benzer bir sorun var. Uzun zamandan beri tekrar eden sorunlar kümesi var. Aslında bunlar çözümlenebilecek sorunlar. Bu sorunların çözümlenmemesi dolayısıyla diş hekimleri eylem kararı aldı.
"Bu olay gerçekleşmesin diye bakanlık nezdinde bütün taleplerimizi dile getirdik. Görüşme talep ettik, görüşmelerimizde bunlardan bahsettik. Gerekli evrakları, dilekçeleri verdik fakat sonuç alınamadı. Kamudaki diş hekimleri bu konuda çok hassaslar. Bu bağlamda da bu eylem ayın 14'ünde gerçekleşecek. Yaklaşık bir günlük bir iş bırakma olacak. Kesin bir fikir sahibi değilim ama bu eyleme 10 bin civarında hekim bekliyorum.
‘EYLEM SEBEBİMİZ: VARDİYA, BASKI, MHRS, İHALE…’
Adil Kurban, diş hekimlerini eylem yapamaya iten sebepleri şöyle açıkladı:
"Diş hekimi arkadaşlarımız özelde çalışırken maalesef hak ettikleri ücreti alamıyorlar. Kamuda da hastalarımızın ihtiyacını karşılayamayacak şekilde diş hekimi eksikliği var. Diş hekimliğinde de maalesef baskılar yaşanıyor. Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) sorunları var. Randevular o kadar kısa aralıklarla alınıyor ki işlem yapılamaz hale geliniyor. Bu kadar kısa sürede diş hekiminin yüzde 70 yapması gerekenler var. Bakanlık, ‘Bu vaktinin yüzde 70’inde kanal tedavisi ve dolgu yapmak zorundasın.’ diyor. Fakat bunlar uzun süren işlemler. Kısa sürede yapılması imkânsız. Hastanın gelmesi, derdini anlatması, ağzına bakmamız, uyuşturma zaten 10 dakikayı alıyor. Uyuşturduktan sonra işlem yapılacak bir 10 dakika daha. Sıkıştırılmış zaman aralığında sağlığımızla alakalı işlemler yapılıyor. Yetişmiyor, yetişmeyince kalitesi düşüyor.
“Diş hekimlerinde 4 el kuralı var. 2 el dezenfekte, diğer el de olabildiğince dezenfekte ama o ele yardım edecek. Birisi diş ile ilgili işlem yaparken diğeri dolguyu hazırlayacak. Bunlar için gerekli olan eleman sayısı maalesef kamuda yetersiz. Uzun zamandır temin edilemedi. Temin edilenlerde eski alışkanlıklar yüzünde idari görevlerde kullanılıyor.
“Protez ihalesi alan şirketlerle ilgili… İhale sisteminin yetersizliği nedeniyle kalitesiz ürünlerin hastalarda kullanılıyor. Bunu düzelttim ve bizim ilimizde ADSM'ler de bundan istifade ettiler. Ancak şöyle bir durum var, mesela bir diş protezi yaptıracaksınız, siz gerekli şeyleri yapıyorsunuz hastaya ama bu protez İstanbul'a gidiyor. Yanlış yapıldı, eksik yapıldı, tekrar İstanbul'a gidecek, bir daha gelecek. Bu nedenden ötürü de hem zaman kaybı hem de kalitesi düşük ürünlerin hastalarımız için kullanılması söz konusu oluyor. Kaliteli ile kalitesiz arasında çok büyük bir fiyat farkı yok. O küçük fiyat farkı ihalelerde tespit edilemez. Bu şekilde kamu zararına uğratıldığı bahanesiyle iptal edilebilir ihaleniz.
"Dolayısıyla siz kaliteli ürünü bir tık fazla fiyat vererek alamıyorsunuz. İhale şartlanmasına uygun olmadığı için. Gelen üründe ihale şartlanmasına uygun görünüyor ama maalesef gerçekte değil. Bizim diş hekimlerimiz bir şey yapıyorlar ama sonunda hasta memnuniyetsiz. Bu onların mesleki olarak tatmin olmalarını da engel oluyor. Azarını da onlar işitiyor.
‘BU YASA TASARISIYLA SORUNLAR YÜZDE 90 BİTER’
“Bir anda kamuya diş hekimi alındı. Diş tekniklerinin kamuya çalışan Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri’nin de (ADSM) gelişmesini istiyoruz. Fakat bir anda bu kadar gelen diş hekimine sunacak diş ünitesi kalmadı. Vardiya sistemi konuldu. Bazı yerlerde hafta sonuna dahi çalıştılar. Hafta sonu çalışmaları pek uygun değil. Bu tür nedenler diş hekimlerimizi ileri derecede gerdi. Özlük haklarımızda kaybettiğimiz çok şey var. Meclis için örnek bir yasa tasarısı hazırlıyoruz. Bu yasa tasarısı gerçekleşirse yüzde 95’ine bile razıyız. Sağlıktaki sorunların yüzde 90’sını biter. Mesleğimizde zirvelere çıkmak, en iyisini yapmak istiyoruz.
“Şu anda ek ödemelerle maaşlarını kazanmak zorundalar. Aile hekimlerine ‘Yapamayacağın sayıda hizmet üretirsen, nöbete de kalırsan…’ Sana ‘şu parayı veririz.’ deniyor. Bu da ek ödeme ile oluyor. Diğer hekimlere göre daha az miktarda alıyorlar. Üstelik reçete yazmak dışında her vakada girişimsel işlem yapıyorlar. Bu insanların hakları ek ödemeyle tam tespit edilemiyor ve geçim sıkıntısı çekiyorlar. Bilim ve sanat takdir görmediği yerden, göreceği yere gider. Bunlar ülkemizde sağlık hizmetinde kayıplara yol açıyor. Biz Hekim-Sen Sendikası olarak bunu durdurmaya çalışıyoruz. Ülkemizin buna ihtiyacı var. Adaletli bir bölüşüm sistemiyle çok başarılı hizmetler sunabilecek kapasiteye sahibiz.
Kamu Diş Hekimleri Derneği’nin bir talebiydi. Biz bu talebe sıcak baktık, destekledik. Başka sendikalarda destekledi. Çok geniş bir kesim diş hekimlerinin eylemine katılacak görünüyor. Tüm Türkiye’de düzenlenecek.
‘GELİRİMİZ BELİRSİZ’
“Bakanlık dağıtılan ek gösterge oranını kendi bütçesine göre değiştiriveriyor. Mesela yüzde 36'dan yüzde 24'e düşürüyor. Bu yüzde 33 oranında gelirinizin azaltılması demek. Bir ay 70-80 bin lira para alıyorsunuz, öbür ay 50 bin lira alıyorsunuz. Bunun da sabitlenmesi gerekiyor. Aile hekimlerinin her ay kaç para alacağını bilmesi lazım. Hasta memnun değil, antibiyotik fazla yazıldı, senin hastan hastaneye gitti gibi birçok nedenler hemen paralar kesiliyor. Ay sonunda alacak para kalmıyor neredeyse. Bu yoğunluk içerisinde hizmet üretmeye çalışıyorlar. İstedikleri hizmeti veremiyorlar, mesleki olarak gelişemiyorlar.”