06 Ocak 2025 Pazartesi
İstanbul 10°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dış politikada ‘dengesizlik’: Baykar’ın konumuna ve faaliyetlerine projeksiyon

Baykar şirketi, Rusya ve İran karşıtı Soğuk Savaş statükosuna uygun satış stratejisi izliyor. Hem Türkiye, hem de Baykar şirketi bu çıkmazdan Vatan Partisi’nin kararlı siyasetleri ile birlikte çıkabilir.

Dış politikada ‘dengesizlik’: Baykar’ın konumuna ve faaliyetlerine projeksiyon
Birleşik Krallık Genelkurmay Başkanı Oramiral Sir Tony Radakin'in Bayraktar'a ziyareti.
A+ A-
BESTE GÜL ÖNEREN

Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, ilk Bayraktar TB2 silahlı insansız hava aracının (SİHA) teslimatını 15 Temmuz 2021’de duyurmuştu. Türk hükümetinin barış sağlamak üzere arabuluculuk yapma girişimlerini hiçe sayarak yapılan ticaret hem Türkiye’yi yakından izleyen analistleri hem de Rusya’yı şaşırtmıştı. Diplomasi girişimlerine ket vurmaya başlayan duruma dair Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu açıklama yapmak zorunda kalmış ve Bayraktar TB2’lerin bir Türk özel firma tarafından üretildiğini, araçların Türkiye’ye ait olarak atfedilmemesi gerektiğini belirtmişti. Buna rağmen Baykar şirketi yönetim kurulu başkanı Selçuk Bayraktar, SİHA satılan ülkelerin Türkiye’nin stratejik müttefikleri olduğunda ısrar etti. Türkiye ne yapmaya çalışıyordu?

Ukrayna cephesine ciddi kazanımlar sağlayan Bayraktar TB2’ler, cepheden çekilirlerse “Ukrayna savunma üstünlüğünü kaybeder” tespitinde bulunan Business Insider dergisi, Rusya’nın öngördüğünden daha uzun zaman savaşan Ukrayna için silahlı insansız hava araçlarının önemine dikkat çekti. Bayraktar TB2’ler Rusya cephesinde ciddi maddi kayba ve asker zaiyatına yol açtı. 22 Aralık 2022’de Daily Sabah’a açıklama yapan ve gelişen güvenlik sorunlarından sorumlu NATO Genel Sekreter yardımcısı David van Weel, Baykar’a ait SİHA’ların sadece Ukrayna cephesinde değil, bölgedeki diğer çatışmalardaki hayati önemine de vurgu yaptı. Baykar’a ait araçlar daha önce Suriye, Libya ve son olarak Azerbaycan tarafından Karabağ’da kullanılmıştı.

RADAKIN'İN ZİYARETİ

 Şubat 2023 tarihli Google Tehdit Analizi Grubu (TAG) ve Mandiant imzalı Sisli Savaş, Ukrayna Çatışması Siber Tehdit Ortamını Nasıl Dönüştürdü? başlıklı raporunda yazarlar, Rus Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Ana Müdürlüğü'ne (GRU) bağlı Frozenbarents adlı bir Rus siber casusluk grubunun, Mart 2022 itibarıyla Bayraktar sistemlerini hackleyerek SİHA’ları etkisiz hale getirdiğini iddia etti. Rusya kendi başına bir ‘hack’ mi başardı yoksa Frozenbarents yönlendirildi mi sorusunun cevabı önümüzdeki günlerde daha da önem kazanacak. Kasım 2022'nin sonlarında, Zaporijya’da bulunan ve yine Baykar şirketine motor tedarik eden Ukraynalı bir motor şirketi olan Motor Sich, İran’ın tedarik ettiği Shahed-136 insansız hava aracı tarafından vurulmuş ve şirketin yönetim kurulu başkanı vatana ihanet gerekçesiyle Ukrayna makamları tarafından tutuklanmıştı. Baykar şirketi ise, daha önce etkisizleştirilen araçlar nedeniyle kaybettiği itibarını yenilemek üzere, bu yılın Ocak ayının sonlarında Ukrayna’ya iki adet TB2 Bayraktar SİHA’nın ücretsiz olarak teslim edildiği duyurdu. İngiltere Genelkurmay Başkanı Tony Radakin, NATO çerçevesinde Ukrayna cephesini güçlendirmeye yönelik yoğun çalışma gündemi kapsamında, Mart 2023’te Baykar şirketini ziyaret etti ve incelemelerde bulundu. Radakin’in, Baykar şirketi’nin çalışmalarına dair bilgi aldığı bildirildi. Geleceğini Rusya’nın yenilgisine ve bu sayede üretim bandını NATO’ya entegre etme olasılığına bağlayan Baykar şirketinin, İran’ın taraf olduğu olası bir savaşta farklı tutum alması beklenemez. Öyleyse bu durumda, Türk Savunma Sanayiinin bir parçası olarak Baykar şirketi Azerbaycan’a, İran’ı bombalaması için SİHA satarak bugünkü konumunu idame ettirebilir mi?

Dış politikada ‘dengesizlik’: Baykar’ın konumuna ve faaliyetlerine projeksiyon - Resim : 1

TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ

2018 yılında bir konferansta, eski bir Amerikalı diplomatın, Suriye konusunda artan gerilime rağmen Türk ve İran dışişleri bakanlarının birbirlerine karşı dostane tavrı karşısındaki kafa karışıklığını dile getirdiğine kulak misafiri oldum. Su götürmez bir gerilim anında bile, iki bakan kol kola, birbirlerinin kulağına eğilip kıkırdayarak ve etkinlikteki herkesi şaşırtarak konferans alanından birlikte ayrılmaktan çekinmemişti. Bu dostluk, elbette yüzyıllardır bozulmayan bir sınır kaidesi. Türkiye ile İran, 1639'dan beri değişmeyen 534 kilometrelik bir sınır boyunu paylaşıyor. Bu hat, aynı zamanda Türkiye'nin en barışçıl sınır hatlarından biri. İran'a yönelik yaptırımlar nedeniyle faydalanılamayan ciddi ekonomik olanaklar var. Bunun farkında olan Türkiye, İran’a karşı yaptırımları delmek için birçok adım attı. Türkiye, İran'la ticari ilişkilerini geliştirmeyi uluslararası finans yapılarının baskısına karşı uzun vadeli mücadelede umut verici bir gelişme olarak değerlendiriyor. Nesnel olan bu olsa da, Soğuk Savaş'ın ardından kurulan statükoda ısrar eden Türk muhafazakâr aydınların, İran’a el uzatmakta kararlı Türk siyasetine gerekli alanı açmada yardımcı olamadıklarını ya da olmaktan çekindiklerini gözlemliyoruz. Pan-İslamcılık ve Turan ideallerinin bölgede yaşanan değişikliklere uygun bir zeminde yeniden şekillendirilmeye çalışıldığı dış siyaset ekseninde, Türkiye ve İran arasında şüpheci yaklaşımları devam ettirmekte ısrarcı ve işbirliğine katkıda gönülsüz bir tutum, yayınlar aracılığı ile kamuoyuna yansıyor. Muhafazakâr aydınların İran’a karşı sundukları savlar şöyle; i) İran'ın PKK ile yakın ilişkileri var, ii) İran'ın Ermenistan ile yakın ilişkileri var, iii) İran, ümmetçilik yerine ulus devlet stratejisini benimsiyor ve Türkiye’nin uluslararası İslamofobi inisiyatiflerinde varlık göstermeyi reddediyor, iv) İran, Zengezur koridoruna karşı çıkıyor. Buna karşılık İran, Türkiye’nin NATO üyesi olması sebebiyle, ikili diplomasiden ziyade yanına başka bölge ülkelerini de alarak üçlü diplomasiden yana bir çizgi izliyor. Türkiye ile ümmetçiliğin yaratacağı mezhepsel çekişmeden kaçınıyor ve ulus devlet bilinci üzerinden diplomasi yürütmeye çalışıyor ve karşısında aksini dayatan resmi tavra güvenmiyor. Türkiye’nin de müzakere masasına davet ettiği Ermenistan’ın bölge karşıtı siyasetleri ile mücadelenin, dışlanmasından değil, bölgede olmayan güçlerin denetiminden çıkmasından ve bölge ülkeleri ile siyaset ve ticarete dahil edilmesinden geçtiğine vurgu yapıyor. Bölge ülkelerine İran da dahil. Son olarak ise, Türkiye’nin İran’a karşı Azerbaycan hükümetinin yanında İran’ın toprak bütünlüğünü hedef alan savaş ticaretine göz yummasına ve Zengezur koridoru ile NATO’yu İran sınırına taşımak istemesine tepkili yaklaşıyor.

BABACAN'IN BULUNDUĞU KONUMA DÜŞMEK

 Baykar şirketi Bakü merkezinin açılışını, Azerbaycan ile İran arasında yaşanan gerilimin kritik boyutlara yükseldiği bir zamanda ilan etti. Arzu edilen çıkarım, Baykar şirketinin bu kararının şirketin ticari kazancının yanı sıra, Türkiye'nin süregelen Azerbaycan ve İsrail savunma teknolojileri ortaklığına karşı hamlesi olarak yorumlanması olacaktır. İsrail, savunma teknolojisinde Azerbaycan'ın en büyük tedarikçisi ve derinleşen İran karşıtı stratejik müttefiklik iki tarafın da diplomatları tarafından her geçen gün daha fazla vurgulanıyor. Dolayısıyla gerçeklere dayalı çıkarım, olası bir İran-Azerbaycan çatışmasında Baykar şirketinin Rusya'ya karşı tavrının İran'a karşı tekrarlayacağı şeklinde olacaktır. Halihazırda Ukrayna muharebe sahasında İran'a karşı savaşan Baykar firmasına ait SİHA’lar, Rusya'nın kullandığı İran yapımı Shahed-136 İHA'larına karşı çatışmanın ihtiyaçlarına göre tadil ediliyor. AK Parti’nin eski ekonomi bakanlarından Babacan ile karşılıklı atışmasında Baykar şirketi, iradesinin Türkiye'nin savunma sanayiinde bağımsızlığını sağlamak ve diğer silah tedarikçisi ülkelere olan bağımlılığını sona erdirmek olduğunu açıklamıştı. Babacan, bir televizyon programında devlet fonlarının Baykar şirketine aktarıldığını iddia etmişti. Buna cevaben Baykar şirketi yöneticisi Haluk Bayraktar bu iddiayı şirkete yönelik “alçakça bir iftira” olarak nitelendirdi ve şirketinin Türk devletinden hiçbir destek almadığını ve hatta bundan uzak durduğunu ifade ederek, Türk devleti veya bir başka fondan yardım almamanın Baykar’ın bir tercihi olduğunu belirtti ve sonra ekledi: “İsrail’e bağımlı olalım, Amerika’dan alalım. Bunu mu istiyorlar?” Azerbaycan ve İsrail arasındaki silah ticaretini detaylı bir şekilde inceleyen, 6 Mart 2023 tarihli Haaretz haberine göre geçtiğimiz yedi yıl içerisinde Azerbaycan Silk Way Airlines’a ait 92 kargo uçağı, İsrail’in Ovda Havaüssü’ne iniş yaptı. Haberde yer alan bilgiye göre, İsrail’in patlayıcı silah giriş çıkışı yapma izni olan tek hava üssü olan Ovda Havaüssü’nden Azerbaycan’a milyarlarca dolar patlayıcı ihracatı yapıldı. Öyleyse, Azerbaycan’ın İran’a karşı hızla yığdığı silahlardan biri olmaya hazırlanan Baykar şirketi kendisini hangi konuma yerleştirmektedir? Babacan’ın zaten bulunduğu konuma. Baykar şirketi, Türkiye’nin komşularına karşı konumlanma ve bölgesel çatışmaya destek verme ısrarı ile kendini zaten İsrail ile aynı konuma yerleştirmektedir.

Dış politikada ‘dengesizlik’: Baykar’ın konumuna ve faaliyetlerine projeksiyon - Resim : 2
Azerbaycan Silk Way Airlines’a ait 92 kargo uçağı, İsrail’in Ovda Havaüssü’ne iniş yaptı.

SOĞUK SAVAŞ STATÜKOSUNA UYGUN SATIŞ

Peki, Baykar şirketinin Türkiye’nin bölgesel ittifaklarını hedef almasına izin verilmesinin ekonomik ve sosyal bağlamda sonucu ne olur? Savaşa girmeden de ciddi ekonomik ve sosyal kayıplar verilebildiğinin bir örneği olarak son 12 yıllık Suriye politikası önemli bir ders. Her ne kadar Türkiye Suriye ile açıktan savaşa girmemişse de, Suriye’nin yaşadığı ekonomik ve sosyal çöküşün Türkiye’de ciddi sonuçları oldu. Dönemin Suriye politikası mimarlarının bugün Başkanlık seçiminde önümüzde tek bir blok olarak yer almalarının en nihai çıkarımı, bu mimarların Türkiye’yi yeniden emperyalizm eksenli bir siyaset yörüngesine oturtma amaçlarından vazgeçmiş olmamaları. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sonra AK Parti’yi kimin yöneteceğine dair bir çok fikir dolaşıyor olsa da, Baykar şirketinin AK Parti’de yeniden oluşacak çekirdeği şekillendirmede payı olacağı öngörülen bir durum.

26 Ocak 2023 tarihinde Çavuşoğlu, Baykar şirketini ziyaret etti ve resmi Twitter hesabından bir tivit paylaştı; “Köklerden göklere... Yerli üretim, milli gurur! Etkin dış politikamıza ve #Türkiye markasına verdikleri güçlü destek için @BaykarTech ailesine teşekkür ediyorum. @selcuk @haluk”. Baykar şirketinin, Rusya ve İran karşıtı Soğuk Savaş statükosuna uygun satış stratejisi, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra AK Parti’den dışlananlar için büyük bir umut. Bu durum, Türkiye’nin komşularına karşı düşmanlık gütme siyasetini bir zamanlar AK Parti içerisinde siyaset yapan kişilerden, Baykar şirketi ve benzer savunma sanayii şirketlerinin devraldığı yeni bir durumun da habercisi olabilir mi? 2015 yılında Davutoğlu, Rus uçağını düşüren talimatı verdiğini açıklamış ve Türkiye’yi Rusya ile savaşın eşiğine getirmişti. Eğer Baykar şirketinin satış stratejisi Türkiye’nin güvenliğini salt NATO müttefikliğini dayanak göstererek tehdit eder hale gelirse bu yanlış bir çözümleme olmayacaktır. Baykar şirketinin itici gücü, bugün emperyalizmin CHP etrafında topladığı Davutoğlu, Babacan, Gül, Akşener, Karamollaoğlu gibi isim ve partilerin Erdoğan sonrasında AK Parti içerisindeki kırılmalarda yer bulmalarının önünü açabilir mi?

NATO'CU OLMAYAN TEK PARTİ

Baykar şirketinin, kendisinin de resmi olarak envanterinde yer aldığı ve Türk siyasi iradesini korumakla görevli Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) üzerinde hiçbir etkisi bulunmadığını not edelim. Bugün, Baykar şirketinin satış stratejisini belirleyen Türk siyasi iradesidir. TSK’nın önüne öncelikler koyan siyasi irade, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Batı ekseninde hareket etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti, meclis veya halk oylaması olmaksızın NATO'ya üye yapıldı. 71 yıldır NATO üyesi olan Türkiye tam bağımsız bir hat izlemediği için siyasi, ekonomik ve kültürel çok sayıda sorunla karşı karşıya kaldı. FETÖ ve PKK, NATO üyesi ülkeler tarafından açık açık desteklenmeye devam ediyor. 15 Temmuz 2015’te yaşanılan darbe girişimi de tarihe ‘müttefik saldırısı’ olarak geçti. 15 Temmuz Darbe Girişimi'nin ABD'deki merkezi Virginia Eyaleti Norfolk’ta bulunan NATO Müttefik Dönüşüm Komutanlığı’dır. Bu üsse bağlı Komuta Kontrol Konuş ve İdame Edilebilirlik Dairesi Başkanı Tümamiral Mustafa Zeki Uğurlu ise darbenin ABD'yle bağı bakımından en kritik ismidir. Türkiye bu saldırıda 251 vatandaşını şehit verdi.

NATO merkezli siyasetler bugün Türkiye’nin yükselen Asya kuvvetleriyle işbirliği yapmasını da engelliyor. TBMM’de 31 Mart 2023 tarihinde NATO’nun genişlemesine yönelik oy birliğiyle alınan karar da göstermiştir ki Türk siyasi partileri ABD’nin çizdiği sınırın ötesine geçemiyor. Rusya, Çin, İran ve Suriye’yle devlet düzeyinde temas etme becerisine sahip Vatan Partisi hariç.

Türk siyasi iradesi ve Baykar şirketi yukarıda anlattığımız sıkışık durumdan Vatan Partisi’nin çok boyutlu siyasetleriyle çıkabilir. Bölgesel huzur ve refaha dayalı savunma sanayii ticaretinin güvencesi Doğu Perinçek’in önderliğindeki Vatan Partisi’nin bölgede yıllara yayılan güvenirliliğine ve tecrübesine dayanarak esaslı bir zemine oturacaktır.

Son Dakika Haberleri