Hakan Fidan: Doğumuzdaki, güneyimizdeki Kürtlerin hamisi biziz
Dışişleri Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçe görüşmelerinde konuşan Bakan Fidan, 'Bunun hiç lamı cimi yok. Nasıl ki Boşnaklar ve Arnavutların tek gerçek destekleyicisi biziz, doğumuzdaki, güneyimizdeki Kürtlerin de hamisi biziz' dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, bakanlığının 2025 yılı bütçesinin sunumunun ardından milletvekillerinin eleştiri ve sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin sınır ötesindeki Kürtlerin tek hamisi olduğunu ifade eden Fidan, "Sınır ötesindeki Kürtlerin bölgede tek hamisi Türkiye'dir. Yani bunun hiç lamı cimi yok. Nasıl ki Balkanlar'daki Boşnaklar ve Arnavutların tek hamisi, gerçek destekleyicisi biziz, doğumuzdaki, güneyimizdeki Kürtlerin de hamisi biziz. Tarih böyledir. Tarihi değiştirmeyiz. Yani organik tarih de bugünkü tarih de budur" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'yle ilişkilerinin "fevkalade iyi olduğunu" dile getiren Fidan, "Bağdat'la Erbil arasındaki sorunları da çözmeye çalışıyoruz. Suriye'deki Kürtlerin PKK'lılaştırılma çalışması, son derece karşı olduğumuz bir konu. Oradaki insanların iyi niyeti varsa Türkiye'ye karşı ödevlerini biliyorlar. Türkiye'den, Irak'tan, İran'dan giden bütün PKK'lı kadroların gönderilip, orada Suriyelilerin kalması gerekiyor. Bizim sınır ötesindeki Kürtlerle ilgili hassasiyetimiz her zaman var" dedi.
HAMİS NE DEMEK?
Hamisi kelimesi hami'nin kökünden gelmektedir. Hami kelimesinin anlamı ise koruyucu olarak bilinmektedir. Hamisi kelimesinin anlamı da koruyucusu anlamına gelmektedir. Bir kimsenin, oluşumun ya da başka bir yapının koruyucusuna hamisi denmektedir.
TÜRKİYE HİMAYESİNDE KÜRDİSTAN PLANI
Fidan'ın "Doğumuzdaki, güneyimizdeki Kürtlerin hamisi biziz" açıklamaları akıllara Vatan Partisi Doğu Perinçek'in uyarısını getirdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, DEM Partililere el uzatması ve PKK elebaşı Öcalan'a çağrılarının "bir projenin parçası" olduğunu ifade eden Perinçek, "Bu proje nedir? Türkiye himayesinde Kürdistan planının yeniden ısıtılıp masaya getirilmesi. Sıkılan el PKK'nın elidir." demişti.
Ulusal Kanal'daki Çıkışı Yolu programında konuşan Perinçek'in açıklamaları şöyleydi:
“ABD’nin 1963'te, daha sonra 1987-1988'de Türkiye'nin önüne devamlı getirip koyduğu bir plan var. ABD, Kürdistan'ı kuralım, sizin himayenize verelim. Suriye'nin kuzeyinde zaten bir Kürt koridoru, bir Amerika-İsrail koridoru açtılar.
Irak'ın kuzeyinde hem 1991 Körfez Savaşı'yla hem 2003 baharındaki 2.Körfez Savaşı'yla bir Kürdistan devletçiği, biz ona kukla devlet diyoruz, bir ikinci İsrail çekirdeği Barzanistan yarattılar. O Barzanistan'ın Akdeniz'e açılan koridorunu yine Suriye'deki 2011 sonrasındaki istikrarsızlık ve iç savaşla oluşturdular.
ERDOĞAN VE BAHÇELİ'NİN İKNA OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ
Bunun üçüncü ayağı da Diyarbakır’ın merkezi olduğu ve Kürtlerin büyük çoğunlukla yaşadığı Türkiye topraklarının da bu Suriye'nin kuzeyine ve Irak'ın kuzeyine katılarak Kürdistan'ın oluşturulmasıydı. Bu projenin yeniden gündeme getirildiğini Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli'nin de buna ikna edildiğini görüyoruz. Çünkü sonuç itibariyle gündemde olan ne?
Bir Suriye'nin kuzeyinde Türkiye ve Suriye'nin silahlı işbirliği yaparak, ki bu Vatan Partisi'nin planıdır, Suriye'nin kuzeyinden hem PKK'yı, PYD'yi, YPG'yi hem de İslam bayrağı açıp İslam'a ve Türkiye’ye düşman olan Amerika'nın tamamen güdümündeki DEAŞ türünden örgütleri temizlemek. Bu hem Türkiye'nin güvenliği için biricik çözümdür hem de üretim devrimiyle birlikte bölge ülkeleriyle işbirliği, Türkiye'nin enerji ihtiyacını İran'dan, Irak'tan, Suriye'den, Rusya'dan karşılamak ve Türkiye'nin Asya'da öncü ülke haline gelmesini sağlar.
İKİ PLAN ÇARPIŞIYOR
Şimdi bu iki plan çarpışıyor. Bölge ülkelerindeki Kürt terörist ayrılıkçılığı ve DEAŞ türünden terör örgütlerini temizlemek bölgemizdeki milli devletlerin planı. Onun karşısında da ABD ve İsrail’in planı var. O plan da PKK'yı ve Barzani'yi, Kürt örgütlerini meşrulaştırmak ve bunları toplayarak bir devletçiğe dönüştürmek.
Bunun planı karşısındaki en önemli güç Türkiye. Çünkü sonuç itibariyle Kürtlerin ağırlıklı yaşadığı coğrafya Türkiye. Aynı zamanda çağdaş Kürtler, ileri Kürtler, devlet kurma ve yönetmeye uygun olan, Kemalist devrim görmüş Kürtler Türkiye topraklarında yaşıyor. Bir Kürdistan kurulursa bunun tartışmasız önder gücü Türkiye'deki Kürtler olacaktır ve onun merkezinde Diyarbakır olacaktır.