Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu:Suriye bölücü ajandayı kabul etmedi
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Habertürk televizyonunda canlı yayına katıldı. Uluslararası gündemi değerlendiren Çavuşoğlu, ‘PKK/PYD terör örgütü konusunda Suriye Yönetimi ile fikirlerimiz örtüşüyor’ dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu uluslararası gündemi ve Türkiye’nin dış politikasını değerlendirdi. Çavuşoğlu hem Doğu Akdeniz’i, hem S-400 Hava Savunma Sistemleri’ni hem de Suriye politikasına dair açıklamalar yaptı.
SURİYE YÖNETİMİYLE BU KONUDA FİKİRLERİMİZ ÖRTÜŞÜYOR"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu PKK/YPG terör örgütü konusunda Suriye yönetimiyle fikirlerin örtüştüğünü söyledi. Çavuşoğlu ABD’nin PKK’ya desteğini kesmesi gerektiğini belirterek
“Bunların hepsi taktik. Rejimle biz diğer konularda anlaşamıyoruz ama rejimle bu konuda düşüncelerimiz örtüşüyor. Bu bölücü ajandayı dayattığı için rejime, rejim de bunları kabul etmedi. Bu terör örgütüyle Amerika gibi terörle mücadelede en önde olduğunu söyleyen ülkenin desteğini kesmesi lazım.
Suriye'deki Kürt kardeşlerimizle PKK'yı ayırt ederek söylüyorum. Suriye'deki Kürtler başkadır, PKK başkadır. PKK terör örgütüdür. Siyasetin dışındaki Suriyeli Kürt kardeşlerimiz kendi topraklarına dönemiyor. PKK bize de tehdittir, Suriye'nin toprak bütünlüğü için de bir tehdittir. Yer yer rejim bunları kullanmaya çalıştı ama anlaşamadılar." dedi.
“PKK-YPG HEPSİ AYNI ŞEY”
PKK’nın ve YPG’nin ayrı olmadığına dikkat çeken Çavuşoğlu ABD’nin Obama döneminden bu yana bu terör örgütünü desteklediğini ifade etti. Çavuşoğlu,
“PKK/YPG adı ne olursa olsun hepsi aynı şey. Obama döneminde başlanan temas Trump döneminde de hiç kesilmedi. Şimdiki yönetimle de aynı temas devam ediyor. Bunlar "PKK'yı YPG'den ayırmak istiyoruz" diyorlar. Bunların ayrılması mümkün değil. SDG ismini vererek PKK'lı olmayan Araplardan veya oradaki hıristiyanlardan zorlayarak entegre ettikleri kişiler var.” diye konuştu.
50'sinden fazlası Asya'da.” dedi.
“TÜRKİYE EGEMEN BİR DEVLET”
Mevlüt Çavuşoğlu ABD ile yaşanan S-400 gerginliğini değerlendirdi. Türkiye’nin egemen bir devlet olduğunu belirten Çavuşoğlu, “Herhangi bir konuda tek tarafın dayatmasıyla sorun çözülemez. S-400 konusu ilişkilerimizde bir sorun. Tıpkı PKK/YPG ve FETÖ meselesi gibi sorunlar devam ediyor. Bir kere biz S-400'ü niye aldık? Bunu biliyorlar. Trump da kaç kez itiraf etti. Türkiye egemen bir devlet.” İfadelerini kullandı.
"S-400'ÜN DİĞER SİPARİŞLERİ İÇİN MÜZAKERELER DEVAM EDİYOR"
S-400’lerin diğer siparişleri için müzakerelerin devam ettiğini açıklayan Dışişleri Bakanı,
“Bu kadar parayı herhangi bir yerde tutmak için vermedik. İhtiyacımız var, çok para verdik biz. Böyle bir şey söz konusu değil ama "Diğer ülkelerle aranı boz benim dediğimi yap" böyle bir şey olmaz. S-400'ün diğer siparişleri için müzakereler devam ediyor.”dedi.
"ABD BAŞKANIYLA GÖRÜŞMEK CUMHURBAŞKANIMIZ İÇİN BİR PAYE DEĞİL"
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Biden-Erdoğan görüşmesi olacak mı sorusuna ABD veya başka bir ülkenin devlet başkanıyla görüşmek Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan için bir paye değil” yanıtını verdi. Çavuşoğlu “Anlaşma başka bir şey, bir ülke ile ilişkiler başka bir şey. Bunu "Cumhurbaşkanımızla Biden görüştü, görüşmedi" ona da yormamak lazım. Görüşürse Cumhurbaşkanımız tebrik eder, "Hayırlı olsun" der. ABD veya başka bir ülkenin devlet başkanıyla görüşmek Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan için bir paye değil ki. Güvenlik danışmanı ile İbrahim Bey görüşüyor. Ararlarsa tebrik eder sayın Cumhurbaşkanımız. Aramazlarsa kendi bilecekleri iş. Bu kibir falan değil.” değerlendirmesini yaptı.
"DENİZ KUVVETLERİMİZ GEREKENİ YAPTI"
Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias için “İyi niyetli değiller” diyen Çavuşoğlu Türk Deniz Kuvvetleri’nin Doğu Akdeniz’de gerekeni yaptığını söyledi. Çavuşoğlu
“Sayın Cumhurbaşkanımızın Miçotakis'in ailesiyle, Cumhurbaşkanımızın ailesinden o aileyle bağlantıları var. Eski Dışişleri ve belediye başkanı Bakoyannis de bizim arkadaşımız. İşte iyi niyetli olmadıklarının başka göstergesi de bir gün sonra Fransız araştırma gemisinin Yunanistan fırkateynin adeta korumasında bizim kıta sahamıza girmeye çalıştı. Bu gemi bizim kıta sahanlığımıza bilimsel araştırma yapmak için bizden izin isteseydi, olumlu şekilde değerlendirirdik. Bizim gemilerimiz de başka yerlerde bilimsel araştırma yapabilir. Biz bunlara kapalı ülke değiliz. Yeter ki bizim kıta sahanlığımıza saygı duysunlar. Maalesef iyi niyetli değildi.” dedi.
"'BİR GÜNDE KARAR VERDİK' GİBİ ALGILIYORLAR"
Doğu Akdeniz'de bizim son birkaç yılda attığımız adımlar, 2018'de sondaj çalışmalarına başladık. Bir günde biz karar verdik Doğu Akdeniz'e gemilerimizi indirdik" gibi algılıyorlar” diyen Çavuşoğlu,”Yunanistan da böyle algılıyor. 2001 yılından bu yana gerek Rum kesimi, gerekse Yunanistan; ikili, üçlü anlaşmalar, bloklar oluşturdu. Biz de Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin olmadığı platformun hiçbir işe yaramayacağını söyledik, sahada attığımız adımlarla bunu ispatlamış olduk. Biz hakça paylaşımdan yanayız. Hangi platformu oluşturursanız oluşturun hidrokarbonla ilgili, buralarda hidrokarbon zenginliği varsa buradan çıkacak ürünün uluslararası alana gitmek için bizim iznimizi almak zorundalar.” ifadelerini kullandı.
"AB'NİN YORUMDA BULUNMASININ GEÇERLİLİĞİ YOK"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu AB’nin deniz yetki alanlarıyla ilgili bir yorumda bulunmasının geçerliliği olmadığını belirterek
“Yunanistan ile İtalya arasında, Fransa ile İngiltere, Libya ile diğer Akdeniz ülkeleriyle, Ukrayna ile Romanya arasında yapılan anlaşmada böyle bir durum yok. Yunanistan maksimalist yaklaşım içerisinde. AB Adalet Divanı özellikle Slovanya-Hırvatistan deniz yetki alanları tartışmasında AB'nin bu konuda bir yetkisinin olmadığına hükmetmiştir. AB'nin yorumda bulunmasının, kınamasının geçerliliği yoktur. Yunanistan bu Adalet Divanı'nın yargı yetkisini tanıdığını belirtiyor ama üç konuda şerh koymuş; kıta sahanı, hava sahası, silahsızlandırılmış adaların statüsü. Neden şerh koydun bunlara? Yunanistan uluslararası hukuk diyor. Bizim egemenliğimizi ihlal ediyor Türkiye diye iftirada bulunuyor. 6 millik kara sularının üstünde Yunanistan 10 millik hava sahası ilan ediyor. Böyle bir durum dünyada yok.” dedi.
"MISIR'IN BİZE DAVETİ OLDU"
Çavuşoğlu son dönemde Türkiye-Mısır ilişkilerinin gelişmesiyle ilgili de konuştu. Çavuşoğlu
“Mısır'la temaslar koptuktan sonra, belli bir süre geçtikten sonra sayın Cumhurbaşkanımız bizlerin bakan düzeyinde Mısır'la temaslarda bulunabileceğini söylemişti. Sayın Şükri ile defalarca uluslararası toplantılar marjında bir araya geldik. En son kendisiyle görüştük, bazı yol haritalarıyla ilgili çalıştık. O zamanlar prensip olarak uluslararası platformda birbirimizin aleyhine olmama konusunda anlaşmıştık. O ilkelere bizim tarafımızdan uyuldu, uyulmayınca biz de karşılık verdi. En son Batı Trakya Türkleri ve Kıbrıs'la ilgili toplantıda da bu ilkelere uymaya başladık.” dedi.
“GELENEĞİMİZ YURTTA SULH CİHANDA SULH”
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Atatürk’ün ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ sözünü hatırlatarak insani dış politikanın önemini vurguladı. Çavuşoğlu şöyle konuştu:
“Dış politikamız elbette ilkelerimize dayalı ve pragmatik de olmak durumundayız. Ama dış politikada mottolar ve şekil peşinde değiliz. Tam tersi ulusal çıkarlarımızı korumaya ve de gündemi şekillendirmeye çalışıyoruz. Tarihi mirasa baktığımızda ilkeler, hedefler ve pragmatizm de var. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği gibi 'Yurtta sulh cihanda sulh' gibi geleneklerimiz de elbette var.
ARABULUCULUKTAKİ BAŞARININ KAYNAĞI: DÜRÜST VE DENGELİ YAKLAŞIM
Dünya hızlı değişiyor. Dış politika alanı hızlı değişiyor. Bu gelişmeler karşısında dış politikada da değişikliklere ihtiyaç var. Etrafımızda savaşlar, çatışmalar oldu. Bunun insani boyutları oldu. Aynı zamanda mücadele etmek için sahada ve masada güçlü bir Türkiye. Girişimci olmalıyız, yaşanan çatışmalara çözüm bulmalıyız. Türkiye arabulucu da olmalı. Arabuluculuktaki başarısı, dürüst ve dengeli yaklaşımı sayesinde oluyor. Sahada güçlü olabilmemiz için sahadaki dengeleri değiştirebilelim, terörle mücadeleyi başarılı yapalım, Doğu Akdeniz'de hakkımızı yedirmeyeceğimizi dosta düşmana gösterelim.”
"EKONOMİK GÜCÜN ASYA'YA KAYDIĞINI GÖZLEMLİYORUZ"
Mevlüt Çavuşoğlu ekonomik gücün asyaya kaldığını hatırlattı.Çavuşoğlu, “İnsani bir dış politika izlemek durumundayız. İnsani, ekonomik yardımlar kaçınılmaz. Dünya hızla değişiyor, ortaya vizyon koymak lazım. Vizyonla beraber pragmatik davranmamız gerekiyor. Pandemi başlamadan önce dijital diplomasi dedik. Bir ihtiyaç olduğunu gördük. Bugün yapay zekadan faydalanıyoruz. Konsolosluk hizmetlerinden kamu diplomasine kadar her alanda dijital teknoloji ve yapay zekadan faydalanmaya başladık, bu kaçınılmaz. Özellikle ekonomik gücün Asya'ya doğru kaydığını gözlemliyoruz. İlk defa Asya'ya gitmiyoruz. Dünyadaki ekonomik kalkınmanın yüzde 50'sinden fazlası Asya'da.