18 Aralık 2024 Çarşamba
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dışişleri'nden AB'nin Türkiye Raporu'na tepki

Dışişleri, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun bugün yayınladığı 2022 yılı Türkiye Raporu hakkında "AB'nin ülkemize yönelik stratejik bakış açısından uzak ve vizyonsuz yaklaşımını bir kez daha gözler önüne sermektedir." açıklaması yaptı.

Dışişleri'nden Avrupa Birliği Komisyonu'nun 2022 Türkiye Raporu'na tepki
A+ A-

Dışişleri'nden yapılan açıklama şu şekilde;

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun bugün yayınladığı 2022 yılı Türkiye Raporu, AB'nin ülkemize yönelik stratejik bakış açısından uzak ve vizyonsuz yaklaşımını bir kez daha gözler önüne sermektedir. Aday ülke Türkiye'ye karşı sorumlulukların göz ardı edildiği ve çifte standartlı bir yaklaşımın sergilendiği bu rapor, AB'nin Türkiye'ye ilişkin yanlı tutumunun bir başka örneğidir.

Sayın Cumhurbaşkanımızın da katılımıyla 6 Ekim günü gerçekleştirilen Avrupa Siyasi Topluluğu'nun ilk toplantısında, ortak sınamalara karşı birlikte hareket etmenin ve işbirliğinin önemi ortaya konulmuşken, bu dayanışma ruhunun Türkiye Raporu'na yansıtılmamış olması esef vericidir. Özellikle siyasi kriterler ile Yargı ve Temel Haklar faslındaki mesnetsiz iddiaları ve haksız eleştirileri kabul etmiyoruz. Müzakere fasılları
önündeki siyasi engelleri kaldırmayan AB'nin, siyasal sistemimize, siyasetçi ve yöneticilerimize, ülkemizdeki temel hak ve özgürlükler ile bazı yargı kararlarına ve
terörle mücadelemize yönelik haksız iddialarını tümüyle reddediyoruz.

Raporun Doğu Akdeniz, Ege ve Kıbrıs konularındaki bölümlerinin her zamanki gibi, Rum/Yunan ikilisinin hukuk dışı ve maksimalist görüşlerini yansıtması, raporda Kıbrıs
Türklerinin yok sayılması ve ülkemiz ile KKTC'nin görüşlerine hiçbir şekilde yer verilmemesi ise raporun kimlerin çıkarlarını gözeterek kaleme alındığını açıkça ortaya
koymaktadır. AB'nin deniz yetki alanlarının belirlenmesinde uluslararası bir yargı organı olmadığını tekrar hatırlatıyoruz. AB'nin bu şekilde hareket etmesi hem kendi müktesebatına hem de uluslararası hukuka aykırıdır.

Raporda ülkemizin, herhangi bir yükümlülüğü bulunmamasına rağmen, Rusya-Ukrayna savaşı çerçevesinde AB'nin uyguladığı yaptırımlara katılmaması nedeniyle eleştirilmesi de ayrı bir garabettir. Ukrayna'dan tahıl ihracatının ve savaşan taraflar arasındaki esir takasının ancak Türkiye'nin ilkeli yaklaşımı sayesinde gerçekleşebildiğini bir kez daha
vurguluyoruz.

AB mevcut jeopolitik sınamaları dikkate alarak, Türkiye'yi ihtiyacı olduğunda kapısını çalabileceği üçüncü bir ülke olarak değil, müzakere eden bir aday ülke olarak görmeli ve ahde vefa ilkesinin gereklerini yerine getirmelidir. AB'nin raporları, ancak böyle bir yaklaşım benimsendiğinde, tarafımızca ciddiye alınacaktır.

Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği (AB)