DİSK’in 55 yılı: Marjinal çizgi saygınlığı kaybettirdi

EMEK SERVİSİ

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), kuruluşundan itibaren Türkiye işçi sınıfı içinde önemli yer tuttu. 55 yıllık tarihinde pek çok tartışmaya da neden oldu. Vatan Partisi İşçi-Sendika Bürosu Başkanı Hüseyin Karanlık, DİSK Genel Merkezi’nin 55 yıllık tarihini Aydınlık’a şöyle değerlendirdi:

67’DE RIZA KUASLAR KURDU

“Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu 1967’de o zaman Türk-İş’in hükümetlere, işverenlere ve Amerika’ya yakın bir çizgi izlediği için yıpranması nedeniyle Türk-İş içinden ayrılan bazı sendikalar tarafından kuruldu. Bu sendikalar Maden-İş, Lastik-İş, Basın-İş ve bağımsız Gıda-İş, Türk Maden-İş (Zonguldak) ve onların genel başkanları olan Kemal Türkler, Rıza Kuas, İbrahim Güzelce, Mehmet Alpdündar ve Kemal Nebioğlu’ydu.

‘İŞÇİ HAREKETİNİ CANLANDIRDI’

“DİSK’in kurulması, o dönemde işçi hareketine bir canlılık getirdi. Sendika seçme özgürlüğü ve daha iyi haklar temelinde işçi eylemlerini ve işçi hareketini canlandırdı. Bu mücadeleci çizgi, DİSK’i hızla büyüttü ve işçi hareketinin ağırlıklı iki konfederasyonundan biri haline getirdi. 12 Mart ve 12 Eylül askeri darbelerinde de tam olarak bu nedenle, bu mücadeleci çizgisi ve işçi haklarına daha duyarlı tavırları nedeniyle hedef alındı. DİSK’in o dönemde yükselen antiemperyalist ve devrimci siyasal eylemlilikle dayanışma içinde olması askeri darbeler tarafından hedef alınmasının nedeni oldu.

‘TKP’NİN VESAYETİNE GİRDİ’

“12 Eylül 1980 darbesine giderken DİSK, o zaman Sovyetler Birliği güdümünde bir siyaset izleyen Türkiye ‘Komünist’ Partisi’nin vesayetine girdi. Bu durum hem DİSK içinde bölünmelere neden oldu hem de kamuoyundaki saygınlığı zedelendi. Bu durum 12 Eylül askeri yönetiminin işini kolaylaştırdı.

“12 Eylül’de kapatıldı. Yöneticileri hapsedildi. Daha sonra ise 12 Eylül’de verilen kararların iptal olmasıyla DİSK yeniden yasallığına kavuştu. El konulan hak ve mallarını geri alarak sendikal mücadelesine devam etti. Ama bu dönemde aynı zamanda Avrupa Birliği (AB) ile ilişkiye geçerek onlarla uyumlu bir çizgi izledi. AB fonlarına bel bağladı. Bu yüzden DİSK, eski gücünü ve saygınlığını marjinal bir çizgi izlemesi nedeniyle kaybetti.”