Diyarbakır anneleri bayramda da nöbette
Ramazan Bayramı’nda da evlatlarını terör örgütü PKK’nın elinden kurtarmak için eylemlerini sürdüren Diyarbakır Anneleri, Kılıçdaroğlu’na HDP’ye yönelik desteğinden dolayı tepki gösterdi. Anneler, ‘Demirtaş’ı hapisten çıkaracağını söylüyor, bizim çocuklarımızı niye bıraktırmıyor.’ dediler
Diyarbakır Annelerinin evlat nöbeti kararlılıkla devam ediyor. Bayramda da HDP Diyarbakır il binası önünde olan aileler, çocuklarına çağrı yaparak terör örgütünün elinden kurtularak evine dönmelerini istediler. Aileler, HDP’nin hazine yardımı almasına da tepki göstererek CHP’nin HDP’ye verdiği desteği de eleştirdi. Evlat nöbetinin dördüncü yılında olan Diyarbakır Anneleri, bin 330 gündür HDP önünde eylem yapıyor. 3 Eylül 2019’da başlayan nöbet, 358 aileyle devam ediyor. Annelerin kararlı mücadelesinde bugüne kadar 39 genç PKK/HDP’nin elinden kurtarıldı. Evlatlarını bekleyen aileler, Ramazan Bayramı’nı da nöbet yerinde mücadele arkadaşlarıyla ve gelen misafirlerle geçirdi.
‘BÜTÜN ÇOCUKLAR İÇİN BURADAYIZ’
Bayram günü Diyarbakır Annelerini ziyaret ettik. Anneler duygularını Aydınlık’a anlattı:
Celil Begdaş, 2019 yılında 15 yaşındayken kaçırılan oğlu Yusuf için evlat nöbetini sürdürüyor. Begdaş şunları kaydetti:
“Biz 7 bayramdır burada HDP kapısındayız. Buruk bir bayram yapıyoruz. Evladımız yok yanımızda; evladımız yanımızda olduğunda herkes bayram yapacak. Biz burada çok güzel şeyler yaptık ne yazık ki Anayasa Mahkemesi bize bir kurşun sıktı. Biz para yardımını keseceğini bekliyorduk, şimdi HDP’yi güçlendirdi. HDP Diyarbakır’da cirit atıyor, Anayasa Mahkemesinin verdiği o paralarla yapıyor. Biz bütün Türkiye’nin çocukları için mücadele ediyoruz. Ha HDP ha PKK aynı örgüttür. Benim oğlumun montu bu binadan çıktı, kimliği çıktı. Götürenin kimliğini de biliyoruz. Anayasa Mahkemesi daha ne bekliyor. Fakir fukaranın çocuklarını kaçırıyorlar, zenginlerin çocuklarına dokunmuyorlar. HDP Kürdü temsil etmiyor, ben de Kürdüm beni temsil etmiyor. Kürdü savunmuyorlar Amerika’yı savunuyorlar. Bunların Kürt’le dinle hiçbir alakası yok. Siyasi partiler gelip geçici, vatan, millet, bayrak gitmez. Bu gemi batarsa herkes batar.”
KILIÇDAROĞLU’NA ÇAĞRI
Bedriye Uslu: Oğlum Mahmut, lise son sınıfta okuyordu. 2010 yılı 14 Nisan günü sabah okula gitti, bir daha dönmedi. 13 senedir oğlumdan ayrı bayram yapıyorum. Boynumuz bükük. Ne bayramımız var ne huzurumuz var. Hepimiz Kürt’üz, bu HDP’nin bize bunları yaşatmaya ne hakkı var? Kılıçdaroğlu gitmiş bizim çocuklarımızın katiliyle işbirliği yapıyor. Bizim çadırımızın kapısını çalmadı.
Rahime Taşçı: Oğlum Faruk için Kars’tan geldim. 10 senedir oğlumu görmedim. 15 yaşında kaçırdılar. 20 senedir bayram seyran görmedim, düğüne gitmedim. 4 senedir bu anneler babalarla beraber eylem yapıyoruz. Bu kapıyı kapattırdık, hepsini kapattıracağız. HDP PKK aynıdır, bunlarla iş birliği yapan Kılıçdaroğlu da inşallah kazanamayacak, oğlumu Kılıçdaroğlu’ndan da istiyorum. HDP ile birlikte, onun da kapısına gideceğim, oğlum Faruk’u ondan isteyeceğim.
Zeliha Yaşa: Oğlum Abdurrahman 17 yaşındaydı, okuldan alıp götürmüşler. 8 yıl oldu haber alamadım. HDP götürüp PKK’ya teslim etmiş. Kemal Kılıçdaroğlu, Demirtaş’ı hapisten çıkaracağını söylüyor, bizim çocuklarımızı niye bıraktırmıyor. Bayramda da buradayız, çocuklarımızı almadan gitmeyeceğiz, kazanacağız onları dağdan getireceğiz.
Oğluna da çağrıda bulunan Yaşa, “Oğlum kaç gel, seni çok özledik, dön oğlum, teslim ol…” dedi.
‘MAL MÜLK DEĞİL EVLADIMI İSTİYORUM’
Esmer Koç: Hakkâri Şemdinli’den geldim. Kızım Zübeyde, 15 yaşındaydı. 2013’te HDP/PKK militanları benim kızımı park bahanesiyle çarşıya götürmüşler, oradan kaçırmışlar. PKK’ya teslim etmişler. Kızımın yüzde 40 duyma engeli vardı. Ayağında 4 dikiş vardı. Ben mal mülk istemiyorum, evladımı istiyorum. Kılıçdaroğlu’na da seslenen Koç, şunları söyledi: “Kılıçdaroğlu! 15 yaşındaki kızlarımızdan utan, gelen şehitlerimizden utan, şehit analarımızdan utan, gazilerimizden utan! Şehitlerimizin katili PKK, HDP”dir, sen niye onlarla bir oldun? Niye onlardan oy istiyorsun.” dedi. Koç son olarak şunları söyledi: “HDP kadın hakları diyor, ben de kadınım, kızım da kadın. Benim kızımın ne işi var dağda? Lanet olsun size! Lanet olsun HDP’nin siyasetine!”