Diyarbakır Koyun-Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı: Terörü, kırsalı destekleyerek yok ederiz

Kurban Bayramı’na sayılı günler kaldı. Kurbanlık satışları da yurdun her tarafında devam ediyor. Diyarbakır Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Abdullah Çetinkaya, Diyarbakır’da satışların iyi gittiğini belirtti, besicilere destek çağrısı yaptı.

Türkiye’nin birçok iline kurban için hayvan gönderen illerden biri de Diyarbakır. Diyarbakır Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Abdullah Çetinkaya, kurbanlık satışlarını, fiyatlarını ve kurbanlık alırken dikkat edilmesi gerekenleri ve Diyarbakır’da hayvancılığın durumunu Aydınlık’a anlattı. Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde kurban satış yerlerinden birinde konuştuğumuz Çetinkaya, kurban satışlarının normal gittiğini, fiyatların üretici için olması gerekenin altında olduğunu belirtti. Arap ülkelerine ihracatın yasaklanması nedeniyle fiyatların düştüğünü belirten Çetinkaya, “Küçükbaş hayvan 2 bin 500 ile 6 bin lira aralığında satılıyor. Büyükbaş hayvan ise kilo bazında 60-70 lira aralığında satılıyor. Doğu ve Güneydoğu’nun piyasası burada. Türkiye’nin her tarafına kurbanlık gönderiyoruz” dedi.

KURBANLIKLAR 2 YAŞINI GEÇMELİ

Abdullah Çetinkaya kurban alırken dikkat edilmesi gerekenler hakkında da şu bilgileri verdi: “Kurban alırken sağlıklı olmasına dikkat edilmesi gerekiyor. Hayvanın görüntüsünden belli olur. Büyükbaş hayvanın 2 yaşını doldurmuş olması gerekiyor, bunu anlamak için kapak açmak diye tanımlanan, kesici ön süt dişlerinin düşmüş yerine kalıcı dişlerinin çıkmasından anlaşılır. Dişilerin gebe olmamasına dikkat edilmeli. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının geliştirdiği Küpe Sorgulama Uygulamasıyla da hayvanın yaşından aşılarına kadar her türlü bilgiye cep telefonuyla ulaşılabilir.”

HAYVANCILIĞIN DESTEĞE İHTİYACI VAR

Diyarbakır Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Abdullah Çetinkaya, üreticinin sorunlarına ve ihtiyaçlarına da dikkat çekti. Çetinkaya şöyle konuştu: “Diyarbakır’da hayvancılık son yıllarda girdilere gelen zamlardan dolayı büyük sıkıntı çekiyor. Üreticilerin kâr etmediğini söyleyebiliriz. 2-3 yıldan beri her şeyin fiyatı çok arttı ama ete gelen zam kurtarmıyor. Şu anda 1 torba yem 400 lira, kilosu 7 lirayı aşıyor. Veteriner masrafı, meraya gidiş geliş, kira masrafı var. Üretici çok meşakkatli bir iş yapıyor. Maalesef emeklerinin karşılığını alamıyorlar.”

Köylerde hem istihdam hem de üretime vurgu yapan Çetinkaya, “Kırsalda yaşayanların yapacak başka işi yok. Bu insanları destekleyerek orada tutmamız lazım. Sabah pazara gidiyoruz, üreticiler bütün hayvanlarını getirmiş, herkes elden çıkarmak istiyor. Çünkü her gün yem vermesi gerekecek, o gücü de yok. Bu sene özellikle damızlık hayvanlar kesime gidiyor. Kırsala pozitif ayrımcılık yaparak destek olmak zorundayız. Bölgede terör bitti, biz bu insanlara bir gelecek vaat edersek, iş güç sahibi yaparsak terörün yararlandığı ortam yok olur” diye konuştu.

DESTEKLEMELER GÖZDEN GEÇİRİLMELİ

Desteklemelerin gözden geçirilmesi gerektiğini belirten Çetinkaya şöyle devam etti: “Sene kurak geçince küçükbaş hayvanlarımız mera için doğuya götürülüyor. 250 koyunu bir tır kamyona yükleyip götürüyorlar. Geçen yıl fiyatı 5-6 bin liraydı. Şu an 15-20 bin lira. Gidiş geliş 40 bin lira, orada hayvan başı mera kirası ödeniyor. Küçükbaş mera hayvanıdır, içerde besleyemezsin. Satsan da masrafını kurtarmaz. Arap ülkelerine toklu veriyorduk, bu sene yasaklandı. Fiyat istikrarını sağlıyordu, şimdi kapandı 15 liraya yakın fiyat düştü.”

Fiyatlar düştüğünde müdahale edecek kurum olması gerektiğine de dikkat çeken Çetinkaya, “Karkas et fiyatı yükseldiğinde hemen müdahale ediliyor, ithalat yapılıyor. Ama fiyat düştüğü zaman kimse müdahale etmiyor. Et Süt Kurumumuz var, piyasaya müdahale etmek durumunda. Düştüğü zaman ‘ben şu fiyattan alıyorum’ demeli. Halkımız üreticiye destek olmak istiyorsa bu sene kurbanını koyun ya da keçi alsın” diye konuştu.