Diyarbakır sorununu üreterek çözer

Diyarbakır terörden arınıyor. Terörün etkisi azaldıkça da halk özgürleşiyor, başını kaldırıyor. Terörün en önemli kaynağı üretemeyen işsiz kalan, çözüm bulamayan toplum yapısı oldu. Hem üretim yapacak hem de önemli sayıda istihdam sağlayacak yatırımların HDP’li belediyelerce engellendiğine dair örnekler anlatılıyor. Gerekçe olarak da insanların yüzüne karşı açık açık; “herkese iş verirseniz biz dağa kimi götüreceğiz” şeklinde ifade edildiği anlatılıyor. Terörün alt yapısını yok etmek, huzur ve güven ortamını oluşturmak için üreten Diyarbakır’ı inşa etmek gerekiyor. Diyarbakır’ın ekonomisinde durum nedir? İhtiyacı nedir? Ne yapmak gerekir? Bu soruların cevabını Diyarbakır’ın iş insanlarıyla konuştuk. “Üreten bir Diyarbakır bütün sorunlarının çözümüne zamanla ulaşır” diyen Memleketçi Sanayi ve İş Adamları Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Fırat Özmen ve Diyarbakır Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu Diyarbakır ekonomisinin ihtiyaçlarını Aydınlık’a anlattı.

'OSB YOK DENECEK KADAR KÜÇÜK'

Devletin, terörün üstüne gitmesi, gençlerini kazanması ve insanlara iş imkânı sağlaması gerektiğini söyleyen Fırat Özmen, yatırım yapmak isteyen iş insanlarının desteklenmesi gerektiğini belirtti. Özmen, “Diyarbakır ekonomisi sıkıntılı; organize sanayi bölgesi (OSB) yok denecek kadar küçük, üretime destek yok, üretim şartlarında destek için ağır talepler isteniyor, o yüzden herkes bu şartları yerine getiremiyor. Üretim yapacak fabrikalara devletin desteğinin olması gerekiyor. En azından bir yıl vergiden muaf, personelin maaşının bir yıl devlet tarafından ödenmesi ve o personeli o işyerinde en azından üç yıl çalıştırma garantisini alması gerekiyor. Hem istihdam sağlanmış olur hem de fabrika açacak insanlara destek sağlanmış olur” dedi.

'KÖYE DÖNÜŞ DESTEKLENSİN'

Fırat Özmen, köye dönmek isteyen yurttaşların desteklenmesi gerektiğini ifade ederek şöyle konuştu: “Devlet, köye dönüş projesi adı altında köydeki üretimi hayvancılığı yükseltmek açısından köye dönen insanlara destek verilmesi lazım. Hayvansal, tarımsal ve konaklamayla ilgili destek verilmesi gerekir. Bunlar yapılırsa köye dönüş oranı yüzde 50 artar. Köye dönmek isteyene konut ve ahır gibi alt yapısını yapacaksın ki kişi hayvan verilsin ve hayvanını besleyebilsin. Hem işsizliğe çözüm olur hem de üretim yapılmış olur.”

“Avrupa’da herkes kendi çiftçisine sahip çıkıyor. Bugün çiftçinin geliri giderini karşılamıyor. Bu nedenle DEDAŞ’la sorun yaşıyorlar. Elektrik borçları var. Çiftçinin alacaklarına, desteklemelerine, mazot paralarına, doğrudan gelir desteklerine el konuluyor. Kendi çiftçini tefecinin, bankaların kucağına atıyorsun” diyen Özmen, şu görüşleri aktardı: “Çiftçiye normalde bankaların faizsiz kredi vermesi gerekiyor. Çiftçiyi ayakta tutmak için vermek zorundasın. Çiftçi üretim yapamazsa ülke çöker, ülkenin ekonomisi çöker. Onun için çiftçiye faizsiz kredi vereceksin. Elektrik sorununu çözeceksin, elektriği ya kamulaştıracaksın ya da elektriği normal seviyeye indireceksin. Çiftçi üretim yaptığı için özel tarife uygulayacaksın. Çiftçinin gelirini ve giderini göz önünde bulundurarak, oradaki katkı payını hesaplayıp ona göre bir fatura bırakacaksın ki çiftçinin ödeme durumu olsun.”

İSTİHDAM ARTARSA TERÖR DE BİTER

Memleketçi Sanayi ve İş Adamları Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Özmen, istihdamın artırılması konusundaki görüşlerini de şöyle ifade etti: “İşsizlik oranı yüksek olduğu için gençler akşama kadar sokaklarda, birileri onların beynini yıkıyor, beyni yıkanan çocuklar suç makinesine dönüyor, birbirlerine özenerek kimi hırsızlık yapıyor, kimi gasp yapıyor kimi terörist oluyor. Bu insanları kazanmak lazım…Küçük esnafın vergiden muaf olması lazım, büyük alışveriş merkezlerine yem edilmemesi lazım çünkü onların rekabet gücü yok. Üreten bir Diyarbakır bütün sorunlarının çözümüne zamanla ulaşır.”

'KÖYDE YAŞAYANA DESTEK VERİLMELİ'

Diyarbakır’ın kenar mahallelerinde yaşayan yurttaşların köylerden gelenler ve işsiz olduklarına dikkat çeken Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu, köylerden şehre göçün önlenmesi gerektiğini ve şehirden köye dönüşün de destek ve hibelerle teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı. Küçükbaş, büyükbaş hayvan, kanatlı hayvanlar ve arıcılık gibi seçeneklerin köyde yaşayan her bir haneye hibe olarak sunulması gerektiğini anlatan İskenderoğlu, kimsenin zorla bir yerde tutulamayacağını, ekonomik cazip önerilerle mümkün olacağını ifade ediyor. Karnı doyacaksa herkesin köye dönebileceğini ifade eden Süleyman İskenderoğlu, şöyle konuştu: “Köyde yaşayanlara yem desteği, elektrik desteği, su desteği verilerek şehirlere göç engellenir. Köyler mahalle yapıldı, doğru değil bence köy köydür. Çiftçiye demiyorum köyde kim kalıyorsa o köylüye teşvik verilmeli… Küçük aile işletmeleri yüzde yüz desteklenmeli… Şehirlerde işsiz olan ve köye dönmek isteyenler için köylerde varsa evleri onarılabilir, köy kent gibi yeni yaşam alanları oluşturulabilir. KÖY-DES’in bir dönem yaptığı gibi… Buraya gidenlere de hem tarım hem hayvancılık hem de arıcılık destekleriyle üreticiye dönüştürülebilir. Bölgenin özelliklerine göre destekler belirlenir.”

'ENERJİ KAMULAŞTIRILSIN'

Çiftçiyi canından bezdiren enerji sorununa da değinen İskenderoğlu, enerji şirketlerinin derhal kamulaştırılması gerektiğini söyleyerek şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle enerji şirketlerine yetki verildi, çiftçinin hesaplarına yatan destek paralarını çiftçi alamıyor, enerji şirketi alıyor. Çiftçinin bir numaralı sorunu bütün bölgede elektrik oldu. Üretimin önündeki engel oldu. Enerjide kamulaştırma hızla yapılmalı.”