06 Temmuz 2024 Cumartesi
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Doğa harikası İguazu Şelaleleri

Robert de Niro’nun ‘Misyon’ filminin çekildiği yerlerde Arjantin ve Brezilya sınırında İguazu Şelaleleri'ndeyiz.

Doğa harikası İguazu Şelaleleri
A+ A-

Tülin Uygur
[email protected]

Portekizce adı Cataratas do Iguaçu, İspanyolca adı Catarata del Iguazú. Bu toprakların esas sahibi Guarani yerlilerine göre adı Chororo Yguasu olan şelaleler bir doğa harikası. 200 bin yıl önce oluşan irili ufaklı tam 275 şelalenin ortasında bir doğa şölenindeyiz.

ÜÇ ÜLKENİN SINIRI

Şelalelerin yüzde 20’si Brezilya, yüzde 80’i Arjantin tarafında. İguazu nehri Arjantin ve Brezilya arasında sınır oluşturduktan sonra şelalelerden dökülüyor. Yaklaşık 20 km sonra Parana nehriyle birleşiyor ve Arjantin, Brezilya, Paraguay arasındaki sınır üçgenini oluşturuyor. Parana nehri daha sonra Arjantin topraklarından geçerek Che Guevara’nın doğum yeri olan Rosario’da Atlas Okyanusuna dökülüyor.

BÜYÜK SU İGUAZU

Genişliği 2.700 metreye ulaşan şelaleler 60 ila 82 metreden müthiş bir çağıltıyla dökülen sularıyla büyüleyici bir görüntü oluşturuyor. Guarani dilinde Yguazu “büyük su” demek. Gerçekten de büyük su! Turist rehberleri büyük bir zevkle bu şelaleleri gören ABD Başkanı Franklin Roosevelt’in karısı Eleanor Roosevelt ‘in ABD-Kanada sınırındaki Niagara şelalesini düşünerek “zavallı Niagara” dediğini anlatıyorlar. Şelalelerin etrafı yağmur ormanlarıyla çevrili. Bölge Arjantin ve Brezilya tarafından milli park olarak koruma altına alınmış ve iki ülke tarafından birlikte korunuyor. UNESCO 1984 ve 1987 yıllarında her iki taraftaki milli parkı da Dünya Mirası listesine almış. Şelalelere Brezilya tarafında Foz do Iguaçu, Arjantin’de ise Puerto Iguazu kasabasından ulaşılıyor.

ORMAN YOLUNDAN DOĞA HARİKASINA

Biz her iki taraftan da gezdik bu şelaleleri. Müthiş bir keyif ve deneyim. Zaten ziyaretçi dolup taşıyor, turist kaynıyor! Şelalelerin manzarası Brezilya tarafından daha güzel, buna karşılık Arjantin tarafında daha fazla yürüyüş yolları, seyir terasları yapılmış. Nerden bakılırsa bakılsın şelaleler muhteşem. Bölgenin tropikal iklime çok yakın iklimi nedeniyle çok zengin bir bitki örtüsü var. Şelalelere ulaşmak için ormandan, bu zengin bitki örtüsünün içindeki patika yollardan geçiyoruz. Tabii sadece bitki ve ağaçları değil, bu coğrafyada yaşayan pek çok canlıyı görüyoruz.

KELEBEK CENNETİ

Ormanın içinde sanki bir kelebek cennetindeyiz. Hiç görmediğimiz renklerde ve farklı büyüklüklerde kelebekler etrafımızda uçuşuyor, ellerimize konuyor. Yol kenarlarında daha önce hiç görmediğimiz çizgili uzun kuyruklu, uzun burunlu kvati (Quati) sürülerine rastlıyoruz. Doğrusu çok şeker hayvanlar! Özellikle ortalıkta koşturup duran yavrular. Nehir sularında kaplumbağa ailelerini, rengarenk süslü kuşları, ördekleri, ağaçlarda etrafı seyreden minik maymunları, dev karıncaları görüyoruz. Tabii bu patika yollar korumalı ve kontrollü yollar, orman içlerinde jaguar, yılan, yaban domuzları gibi hayvanlar da varmış, ama o bölgelere giriş yasak! Hasret kaldığımız bir doğa şölenine tanık oluyoruz, hiçbir anı, hiçbir canlıyı kaçırmak istemiyoruz. Hava sadece çok sıcak değil, çok da nemli, sürekli terliyoruz. Burada en büyük ihtiyaç su, uzun yürüyüş sırasında fazla miktarda su taşımak zor ve suyun büfelerdeki fiyatı tahmin edeceğiniz gibi normal fiyatının tam beş misli!

Sanki%20bir%20kelebek%20cennetindeyiz
Sanki bir kelebek cennetindeyiz

ŞEYTAN BOĞAZI

Nehir kıyısından bir yürüyüş yolu İguazu nehrinin içerisindeki beton ayaklar üzerine yapılmış tahta köprüye bağlanıyor. Neredeyse iki kilometre boyunca, iki metre altımızda baş döndürücü bir hızla akan nehir üzerinde yürüyoruz. Şelale o kadar yakın ki müthiş bir çağıltı duyuyoruz. Sonra suların en coşkulu ve en görkemli döküldüğü yere geliyoruz. Burası Şeytan Boğazı (Garganta del Diablo) denilen “U” şeklindeki bir yarık. Sular 150 metre genişliğinde ve 700 metre uzunluğundaki yarıktan 82 metre aşağıya büyük bir gürültüyle ve müthiş bir su damlacıkları bulutu yaratarak düşüyor. Yukarıdan aşağıya bakarken çok etkileyici olan Şeytan Boğazı şelalesine aşağıdan da hızlı Zodyak botlarla gidiliyor. Hemen biz de biniyoruz botlara. Önce küçük şelalelerin yakınında su damlacıklarıyla ıslanıyoruz, sonra hızla şelalenin neredeyse içine kadar giriyoruz. Müthiş bir deneyim, ama su damlacıkları öyle hızlı ve yoğun biçimde yüzümüze çarpıyor ki çok istememize rağmen ne gözlerimizi açabiliyoruz ne de fotoğraf çekebiliyoruz. Zaten bu noktada fotoğraf çekmek benim gibi amatörler için neredeyse imkansız, makinelerin merceklerini korumak da büyük sorun. Çağıltı öylesine güçlü ki bağırsak dahi birbirimizi duymamız mümkün değil.

Paraguay%20Brezilya%20Arjantin%20s%C4%B1n%C4%B1r%C4%B1n%C4%B1%20olu%C5%9Fturan%20%C4%B0guazu%20ve%20Parana%20nehirlerinin%20birle%C5%9Fti%C4%9Fi%20yer.
Paraguay Brezilya Arjantin sınırını oluşturan İguazu ve Parana nehirlerinin birleştiği yer.

BOSSETTİ ŞELALESİ

Şelaleye çok yakın bir kaya üzerine yapılan seyir iskelesinden izlediğimiz Bossetti şelalesi doğanın gücünün göstergesi. Milyonlarca küp su sanki üzerimize dökülüyor. Bir kez daha sırılsıklam oluyoruz. Hava öyle sıcak ki 10 dakika sonra giysilerimiz kupkuru oluyor, bu kez de terden ıslanıyoruz! Şelalelerin biraz uzağında nehirlerin küçük kolları arasında küçük sandallarla bir gezinti yapıyoruz. Küçük kollar dediğime bakmayın, derin ve sular hızlı ama sakin akıyor. Burada çağıltı çok derinden geliyor, fon müziği gibi. Kulağımıza ilk ulaşan sesler kuşların cıvıltısı ve kurbağaların sesleri. Muhteşem bir koro. Dallar üzerindeki kuşları görmek, su kertenkelelerini fark etmek ve fotoğraflarını çekebilmek için çok dikkatliyiz. Bazen sandal kontrolden çıkmış gibi sürükleniyor, hemen heyecanlanıyoruz. Kim ister ki o gümbür gümbür akan şelalelerden yuvarlanmayı!

TUPA’NIN TORUNLARI

Guaranilerin toprakları bugünkü Arjantin, Brezilya, Paraguay ve Uruguay arasında bölünmüş. Guaraniler bugün dahi kendilerine yasayla verilen topraklardan sürülmekteler. En son Brezilya’da büyük toprak sahipleri tarafından Mato Grosso do Sul bölgesinde yasayla kendilerine verilmiş topraklardan sürülmüşler.

Tupa’nın torunları İguazu doğal parkı içerisinde, Foz de Iguaçu ormanlarından topladıkları kuru kabuklar ve tohumlardan yaptıkları takıları, el dokumalarını turistlere satarak, otantik müzik eşliğinde dans ederek geçimlerini sağlamaya çalışıyorlar. İguazu’dan ayrılmak zor! Dünyanın her köşesi ayrı güzel! Yeter ki doğayı korumayı, suya, ağaca, tüm canlılara saygılı olmayı bilelim. Kulaklarımızda su çağıltısı, boynumuzda bu toprakların gerçek yerlilerinden aldığımız kolyeler, yüreğimizde onların acısıyla İguazu’dan ayrılıyoruz.

Doğa harikası İguazu Şelaleleri - Resim : 3
Guarani kolyeleri ormandan toplanan tohumlardan yapılıyor

GUARANİ YERLİLERİ

Efsaneye göre Guaraniler güneş tanrısı Tupa ile karısı ay tanrıçası Arasi’nin çocukları. Tupa ve Arasi dünyadaki ilk erkek Rupave ve ilk kadın Sypave’yi yaratmış. Tupa’nın oğlu M’boi de bir kıskançlık sonucu İguazu şelalelerini yaratmış! Bu bölgelerin gerçek yerlileri olan Guaraniler 15. yy başlarında Güney Amerika’da Hıristiyanlaştırılmaya çalışılan ilk halklardan biri.

SÖMÜRGECİLERLE İLK KARŞILAŞMA

1500 yıllarında İspanyol sömürgeciler bugünkü Paraguay’a geldiklerinde yaklaşık 1 milyon Guarani yerlisi ve diğer kabilelerle karşılaşmışlar. İspanyollar Paraná ve Paraguay nehirleri boyunca ilerleyerek Peru’daki altın ve gümüş kaynaklarına ulaşmaya çalışmışlar. İspanyollara yolu gösteren Guarani yerlileri, kendileri diğer kabilelere karşı savaşırken İspanyollardan yardım almışlar. İspanyollar 1537’de Paraguay’da Asunción’u kurmuşlar. Tabii eskiden Paraguay denilen yer bugünkü Paraguay ile Uruguay Arjantin Bolivya ve Brezilya’nın belli bölgeleri. Paraguay’da ne altın ne de gümüş bulamayınca İspanyolların bölgeye ilgisi azalmış. 1600 yıllarında Katolik Cizvitler gelmiş. Cizvitlerin yerlileri Hıristiyanlaştırmak misyoner istasyonları kurmuşlar. İşte bu misyoner istasyonlarından Saó Miguel’in kalıntıları artık Dünya Kültür Mirası listesinde. Misyoner istasyonlarında kolektif üretim yaptırdıkları Guaranileri himayelerine almışlar. Öyle ki 83 Cizvit rahip yüz bin Guaraniyi yönetmiş, küçük devletçikler gibi birimler yaratmış. Guaranilerin büyük toprak sahipleri tarafından köle olarak kullanılmalarını engellemişler. Özellikle tarım işlerinde köle ihtiyacı olan toprak sahiplerinin siyasi baskısı sonucu 1748 yılında Cizvitler Paraguay’dan atılmışlar. Cizvitlerin Paraguay’da kurduğu kolektif istasyonlarsa hem Portekizliler hem de İspanyollar tarafından yok edilmiş. Hatta Papalık ta 1773 yılında Cizvit tarikatını feshetmiş!

%20Uzun%20burunlu%20kvati%20(Quati)%20s%C3%BCr%C3%BClerine%20rastl%C4%B1yoruz.%20Ortal%C4%B1kta%20ko%C5%9Fturup%20duran%20yavrular...
Uzun burunlu kvati (Quati) sürülerine rastlıyoruz. Ortalıkta koşturup duran yavrular...
Son Dakika Haberleri