Doğu hayranı Amerikalı şair
Vietnam Savaşı’na karşı duruşu, dünyanın her yerinden çevirileri, toplumsal eleştirileri ile tanınan Robert Bly hayatını kaybetti. Şair, Doğu’nun büyük şairlerini de İngilizce’ye çevirdi
Amerikalı Şair Robert Bly, 21 Kasım’da Minneapolis’deki evinde hayatını kaybetti. 94 yaşında vefat eden ünlü şairin kızı Mary Bly, babasının 14 yıldır demansı olduğunu ve ağrısız bir şekilde vefat ettiğini duyurdu. Robert Bly, Vietnam savaşına karşı olan hareketin tutkularını şiirlerine yansıtan yüksek bir edebiyatçı olarak biliniyor. Yarım asrı aşkın edebiyat yaşamıyla Robert Bly; bir şair, editör ve çevirmen olarak Amerikan şiirini derinden etkiledi. Pek çok bilinmeyen Avrupalı ve Güney Amerikalı şairi yeni okuyucularla tanıştıran, İranlı şair Hafez ve Hindistanli şair Kair’in şiirlerini İngilizce’ye çevirerek Doğu’nun müstesna ve bilinmeyen seslerini Batı dünyasına birer örnek olarak sunan Bly, Doğu kültürlerine olan hayranlığını şiirlerine yansıtan bir sanatçı. Çok satan 1990 tarihli “Iron John” kitabı ile de Bly, toplumsal sorunların köklerine ilişkin teorileri ve erkeklerin sağlıklı erkekliklerini geri kazanmalarına ve olumlu bir yöne kanalize etmelerine yardımcı olma çabalarıyla dikkat çekmiş ve “erkek hareketi”ne önderlik etmiş olarak tanımlanmış bir yazar.
1966 yılında kurulan “Vietnam Savaşına Karşı Amerikan Yazarları” grubunun kurucularından olan Robert Bly, savaşı sert bir şekilde eleştiren şiirlerini içeren "The Light Around the Body" ile Ulusal Kitap Ödülü’ne layık görüldüğünde, aldığı para ödülünü savaş karşıtı harekete bağışlamıştı. 1970'lerde üretken bir on yıl geçiren sanatçı, bu dönemde 11 şiir, deneme ve çeviri kitabı yayınladı. 1980'lerdeki en popüler kitapları arasında, baba-oğul ilişkileri üzerine birkaç düzyazı ve şiir içeren kitapları ile aşk, mahremiyet ve ilişkileri araştıran bir cilt bulunuyor.
‘KADIN VE ERKEK HAREKETİ BİRBİRİYLE İLGİLİDİR’
1979'da ilk eşi Carol Bly ile boşanan şair, bu olay sonucunda ciddi bir duygusal travma yaşamış ve bu olay, duygusal yolculuğu sonunda James Hillman ve Michael Meade ile birlikte erkekler için bir dizi seminere başlamasına neden olmuş. Seminerlerde katılımcılar, erkek özelliklerini geri kazanmaya ve şiddetle bastırılmış duygularını şiir, hikaye ve diğer ayinlerle ifade etmeye teşvik edildi. Bly'nin bu alandaki çalışmasıyla ortaya çıkan “Iron John” karakteri, erkeklerin psişeleriyle bağlantı kurmasına yardımcı olabilecek bir arketipi temsil etmeye başladı. Aynı isimle 1990 yılında çok satan kitabı “Iron John: A Book about Men” kitabı yayınlandı.
Eski dinlere, mitolojiye, peri masallarına ve psikolojiye başvuran Bly, modernitenin erkeklerin yapılarını zayıflattığını, öz değerlerini azalttığını ve birbirlerine ve özellikle oğullarına güç veremez hale getirdiğini savundu. Sorunun izini, babaları evden işyerine taşıyan Sanayi Devrimi'ne kadar takip etti.
Bazı eleştirmenler Bly'nin çalışmasını anti-feminist buldu. Erkek egemenliğinin ve sömürüsünün karanlık tarafını temsil ettiğini düşünerek kınadılar. Fakat bu eleştirmenlerin çoğu, Bly’ın çeşitli programlarda defalarca açıkladığı ve kitabının kapağında şu sözlerle vurguladığı görüşlerini kaçırmışlardı:
“Şimdi önemli ve verimli bir zamanda yaşıyoruz, çünkü erkekler yaygın kültürün tayin ettiği yetişkin erkeklik imgelerinin eskidiğini iyice anladılar, artık bunlara güvenemiyorlar. Bir erkek otuz beş yaşına geldiğinde, lisedeyken kabul ettiği doğru erkek, sert erkek, gerçek erkek imgelerinin hayatta işe yaramadığını fark eder. Böyle bir erkek, bir erkeğin ne olduğu ya da ne olabildiğine ilişkin yeni görüşlere açıktır. Erkekliğe adım atma, dişiliğe adım atma ve insanlığa adım atma seremonileri vardır. Ben bu kitapta sadece erkekliğe adım atma seremonisinden söz ediyorum. Bu kitabın, erkekleri kadınların aleyhine çevirmeye veya yüzyıllar boyunca kadınların ve değerlerin baskı altında tutulmasına yol açan hükmedici tarza geri döndürmeye çabalamadığını açıklığa kavuşturmak istiyorum. Bu kitaptaki düşünce, kadın hareketine bir meydan okuma oluşturmuyor. İki hareket birbiriyle ilgilidir, fakat her biri ayrı bir programda hareket eder. Sanayi Devrimi'nin başlamasından bu yana erkeklerin içindeki keder durmadan artmaktadır ve şimdi bu keder boş verilemeyecek bir derinliğe ulaşmıştır.”
DÜNYA ŞAİRLERİNİ ÇEVİRDİ
1997 yılında yazdığı The Sibling Society kitabında Robert Bly, Amerikalıların “ergenlerden oluşan bir ırk” gibi olduğunu ve sonuç olarak empati veya sempatiden yoksun olduğunu iddia etti. Bly'nin görüşüne göre bu sorunların kökü, hem otoriteye saygıda bir erozyon hem de nesiller arası destek eksikliğiydi. Bunun gibi birçok kitabıyla da tüketim toplumuna ve sisteme eleştiriler getirdi. On yıllık dergi dizileri olan “elliler”, “altmışlar” ve “yetmişler” ile dünyadaki şairi Amerika’ya tanıtan Bly, Avurpa’lı edebiyatçılar Rainer Maria Rilke, Antonio Machado, Tomas Tranströmer, Francis Ponge’un yanı sıra Rumi, Hafez ve Kabir gibi Doğu’nun büyük şairlerini de tercüme etti. Bloomsbury Review adlı edebiyat dergisinden Ray Gonzalez, İngiliz dilinin şiirini Robert Bly'ye borçlu olduğunu kabul etti ve Bly'ın "deneyim, içgörü ve dilin kapılarını açtığını, onları dünyanın her yerindeki insanların yaşamlarında şiirin ne anlama geldiğine dair evrensel bir anlayışa yükselttiğini." yazdı.
Didem Çivici’nin çevirisiyle Robert Bly’ın şiirinden alıntı:
“Şimdi dönüyoruz karlı ağaçlara,
Ve karanlığın derinliği karda gömülü,
Tüm gece boyu yol aldığınız
Kaskatı ellerle; şimdiyse karanlık çöküyor
O içerisinde uyuduğumuz ve uyandığımız - bir karanlık
Hırsızların tir tir titredikleri ve aklını yitirenlerin kara susadıkları,
Bankacıların kara taşlarla gömülmeyi hayal ettikleri,
Ve iş adamlarının uyku zindanlarında diz üstü çöktükleri.”