29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Doğu Perinçek: Cumhurbaşkanına tuzak var! Atlantik devletleri geri adım atmış değil

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, büyükelçilerin Viyana Sözleşmesi açıklamasını değerlendirdi. Perinçek, 'Cumhurbaşkanına tuzak var! Atlantik devletleri geri adım atmış değil. Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a geri adım attırma planı var.' dedi.

Doğu Perinçek: Cumhurbaşkanına tuzak var! Atlantik devletleri geri adım atmış değil

ABD'nin de aralarında bulunduğu bazı ülkelerin Ankara büyükelçilikleri Viyana Sözleşmesi'nin 41’nci maddesine riayet edeceğini duyurdu.

Cumhurbaşkanlığı kaynakları, söz konusu ülkelerin açıklamasını geri adım olarak değerlendirerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın olumlu karşılandığını belirtti.

Ulusal Kanal canlı yayınına bağlanan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, büyükelçilerin açıklamasının bir geri adım olmadığını ifade etti.

Doğu Perinçek şunları söyledi:

Burada geri adım yok. Bu neye benziyor, bakın bir adam cinayet işlemiş cinayet işledikten sonra Türk ceza kanununa göre cinayet işlemek hukuka aykırıdır. Ama ben cinayet işledim, yanlış yaptım, hatamı düzeltiyorum. Türkiye Cumhuriyeti devletinden, Türk milletinden özür diliyorum bir daha biz Türkiye’nin iç işlerine karışmayacağız diye bir şey yok.

Geri adım değil. Viyana sözleşmesine gönderme yapıyor. Böyle bir şey yok. Kendilerinin Viyana sözleşmesini ihlal ettiklerine dair bir ifade var mı burada? Hiçbir şey yok. Bakın burada bir tuzak var. Kendileri bir geri adım atmıyor ama sayın Cumhurbaşkanım Tayyip Erdoğan’a geri adım attırarak geri adımda ne var biliyor musunuz? Uçurum var. Yani arkasında geri adım attığı zaman Sayın Tayyip Erdoğan orada bir uçurum var.

Bu son karardan sonra geri dönülemeyecek bir tavra girilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti devleti geri dönülürse bu Sayın Tayyip Erdoğan açısından son derece olumsuz, Türkiye açısından ABD’nin kaos planlarına karşı zayıf bir tavır alma anlamına gelecektir.

Burada hiçbir şekilde geri adım görmüyoruz. Geri adım nasıl olur? Biz Türkiye’nin iç işlerine karıştık yanlış yapıyoruz yanlış yaptık ve düzeltiyoruz demelidirler.

Dikkat edersiniz 10 büyükelçi toplu hareket ediyor. Örgütlü bunlar. Bunlar devlet değil. Başlarında bir ABD var. ABD bunların; Almanya’nın, Fransa’nın, İsveç’in, Norveç’in, Finlandiya’nın şunun bunun düğmelerine basıyor ve toplu hareket ediyorlar. Böyle devlet mi olur? ABD’nin kontrolünde böyle bağımsız bir devlet olur mu? O açıdan da çok garip bir durum var.

Tekrar ediyorum burada bir geri adım yok ama Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’a geri adım attırma tuzağı var!

Burada toplantı halinde olan bakanlar kuruluna da kabine değil kabine diye bir kavram Anayasamızda yok.Bakanlar kurulumuza sesleniyorum. Umarım benim bu konuşmamı sayın Tayyip Erdoğan’ın önüne de götürürler. Çünkü bir komplo çok açık bir şekilde görülüyor. AKP çevrelerinde hem sayın Cumhurbaşkanımızın çevresinde Cumhurbaşkanı danışmanları çevrelerinde “tamam özür dilediler bu iş bitti” gibi bir hava var.

Yani bu büyükelçiler hakkında Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye’nin iç işlerine karıştıkları için istenmeyen adam ilan edilmesi talimatını dışişleri bakanlığımıza vermiştir. Hala o talimatın uygulanması yönünde adımlar atılmamıştır. Şimdi bir vazo kırıldı o vazoyu güya yapıştırıyorlar o vazo yapışmaz. Kırılan vazo yapıştığı zaman onun tam yapıştığını gördünüz mü? O çatlaklar sırıtır. Uhuyla yapıştırsanız bile hep o vazonun kırıldığını görürüz. Artık bu vazo yapışmaz.

Daha açık bir şey söyleyeyim Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ı yıkma planı yürürlüktedir. Ondan vazgeçiyorlar mı? Bakın işin püf noktası bu. Yani Türkiye’ye Osman Kavala’yı serbest bırakın falan hadi iç işlerine karışmak yanlış falan filan. Ben şunu söylüyorum sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ı devirme planından ABD ve onun güdümündeki birtakım devletler vazgeçiyorlar mı? Esas o devirme planına kaos planına karşı hangi tavır alacağımızı hükümet olarak belirlemek durumundayız. Geri adım atmak bitti. Vazoyu yapıştırdık. Böyle bir durum söz konusu değildir. O bakımdan çok tehlikeli bir süreçteyiz.

Türkiye dün çok kuvvetliydi. Sayın Cumhurbaşkanımızın o tavrı çok önemli bir tavırdı tarihi bir tavırdı. Ve ABD’ye en kararlı cevabı oluşturuyordu. Aynı zamanda o kaos planına karşı da meydan okuyan çok isabetli bir tavır söz konusuydu. Ve o tavırla ancak Türkiye önünü açabilir ve o planları bozguna uğratabilir ama şimdi bugün birdenbire Atlantikçi çevreleri hep Türkiye içinde hem uluslararası ölçekte harekete geçtiklerini ve Tayyip Erdoğan’a boyun eğmediği için her türlü komployu tuzağı tertiplediklerini görüyoruz. O bakımdan buradan bakanlar kuruluna sesleniyorum umarım benim bu seslenişimi sayın Cumhurbaşkanının önüne de götüreceklerdir. Umuyorum bunu. Şu anda Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanımızı yıkma planı yürürlüktedir. O planın uygulanmasında çok önemli bir adım atılmak için birtakım komplolar hazırlanmıştır ve AK Parti çevrelerinden yapılan beyanatları da son derece tehlikeli görüyorum. Sayın Tayyip Erdoğan’ın böyle ABD’ye karşı boyun eğen bir tavra doğru götürülmekte olduğunu görüyorum. Umarım bu planlara sayın Cumhurbaşkanı teslim olmaz. Aksi takdirde önümüzdeki süreçte telafi edilmeyecek kendisi açısından bir durumla karşılaşacaktır. Ama şunu söyleyeyim Türkiye hükümetsiz kalmaz Vatan Partisi bu koşullarda Türkiye’yi yönetmeye taliptir. Biz milletimizden yetki istiyoruz. Önümüzdeki seçimlerde ne zaman olur belki de o saat hızla çalışmaya başlamıştır hele bu tavırlardan sonra Türkiye bu süreci göğüsleyecek birikime sahiptir. Hiçbir şekilde bu kaos planlarına Türkiye teslim olmayacaktır. ABD hangi manevraları yaparsa yapsın hangi tuzakları kurarsa kursun Vatan Partisi önderliğinde Vatan Partisi’nin hükümette anahtar görev yapacağı koşullarda Türkiye bu durumdan büyük çözümler üretecektir.

Bakın geri adım sayılmaz demiyorum geri adım değil diyorum. Geri adım sayılmaz da tartışmalı bir durum var. Ama burada geri adım falan yok. Geri adım nasıl olur o büyükelçiler çıkarlar tek tek derler ki veyahut da devletleri hatta büyükelçiler de bizim muhatabımız değil çünkü sayın Cumhurbaşkanımız bunların istenmeyen adam ilan edilmesi konusunda talimatı vermiştir. Aslında bu talimattan sonra o büyükelçilerin muhatap alınması bile yanlıştır. Bu büyükelçilerin bağlı oldukları devletler çıkarlar derler ki biz bu büyükelçilerimiz yanlış yapmışlardır, Türkiye’nin iç işlerine müdahale etmişlerdir. Bunu kınıyoruz kesinlikle devletimiz bu tutumu doğru görmemektedir. Bunun açıklamayla beyan edilmesi gereklidir.

O zaman bu dava hiç olmazsa bu şekilde bu süreçte kapanır. Ama tekrar ediyorum Tayyip Erdoğan’ı ABD yıkmaktan vazgeçmedi bugün o planda daha ısrarlı onu söyleyeyim. Ve bu attıkları adımlarla ve Tayyip Erdoğan’ın çevresinden başdanışmanlarmış şunlarmış bunlarmış dikkat edin Tayyip Erdoğan’ın çevresinden Cumhurbaşkanımız bu büyükelçilerin istenmeyen adam ilan edilmesi konusunda talimat veriyorum Dışişleri Bakanlığına dediği zaman o her zaman bol bol tivit atan isimlerini vermeyeceğim şimdi o başdanışmanlar falan sustu. Hiç arkasında durmadılar sayın Cumhurbaşkanının. Ama şimdi Büyükelçiler güya gerçi adım attı diye bir kampanya başlatıldı AKP’nin yetkilileri birtakım danışmanlar falan hareket geçtiler. Tamam geri adım atıldı biz amacımıza ulaştık dolayısıyla sayın Tayyip Erdoğan’a bir geri adım attırıyorlar. Ben sayın Cumhurbaşkanımıza geri adım atmadan önce arkasına bir bakmasını öneriyorum. Arkasına baksın bakalım o geri adım neresi orada bir adım atılacak yer yok sayın Cumhurbaşkanı bir geri adım attığı zaman orada boşluk var o boşluğu görsün. Boşluğu görmesi çok önemlidir. Çünkü şu anda bir kumpasa getiriliyor. O geri adımda bir tuzak var. Sayın Cumhurbaşkanımızın görmesini beklerim. Umarım o bakanlar kurulunda da Sayın Cumhurbaşkanımıza bu uyarıları yapabilecek kişilikte karakterde cesarette ve akılda bakanlarımız vardır. Onlar da bu uyarıyı yaparlar.

Sayın Cumhurbaşkanını o geri adıma zorlayan alıştıran ya arkanda bir şey yok merak etme at o geri adımı olumlu karşıla şeklinde burada ben Cumhurbaşkanına bir tuzak hazırlandığını görüyorum. Tamam Cumhurbaşkanımız da onu olumlu karşıladıysa bu tarihi hata olur. Bir nevi siyasi hayatına son verme hatası olur. Bu nu çok açık söyleyeyim. Arkada bir boşluk var ve adım attığı zaman o boşluğa adım atacaktır. Oraya doğru kendisini götürmek isteyen bir tuzakla karşı karşıyadır. Maalesef AKP içinde ve yetkilileri arasında sayın Cumhurbaşkanını o geri adım atmaya hazırlayan unsurlar görüyoruz. Tabi bunlar şu veya bu sebeple olur komploya dair unsurlar olur tabi veya korkaklar vardır. ABD karşısında Türkiye’nin başı dik duramayacağını ABD’den gelen tehditlere karşı koyamayacağını düşündüren korkaklar vardır. O korkakların da var olduğunu zaten biliyoruz. Ama yaptıkları iş sayın Cumhurbaşkanının siyasi hayatına son vermeye yöneliktir. Buradan geri adım olmaz. Buradan yapılacak iş şudur o devletler iki gün üç gün süre tanınır devlet olarak bunun iç işlerimize müdahale olduğunu kabul edeceksiniz ve bir daha böyle işler yapmayacağınız dünya kamuoyu önünde ilan edeceksiniz. Bu büyükelçilerinizi de çekeceksiniz. Biz artık bu büyükelçileri muhatap olarak kabul etmeyiz. Geri adım attığınız zaman arkanızda bir kaya parçası vardır, toprak parçası vardır. Oraya adımınızı basarsınız ben diyorum ki burada Türkiye’nin arkasında Türkiye demeyelim sayın Cumhurbaşkanının arkasında geri adım atacağı bir yer yok boşluk var. Boşluğa adımını atacaktır. Onu göreceğiz önümüzdeki süreçte eğer bu hatayı yaparsa çok vahim tarihi bir hataya onu zorlayan bir anlamda tertiple onu sürüklemek isteyen unsurlar hem dünyada var hem de maalesef Cumhurbaşkanını çevresinde var.

Şu anda da kaos planı işliyor Sayın Cumhurbaşkanı tamam güzel Büyükelçiler tivit attılar Tivitle olur mu bu iş. Diplomaside tivit diye bir şey olur mu? Uluslararası ilişkilerde tivitle Türkiye’nin iç işlerine karışmak ondan sonra rtle sonra Viyana sözleşmesine göre iç işlerine karışmak doğru değil teyit ediyoruz. Böyle bir diplomasi olabilir mi? Her neyse o ayrı bir yana. Şu anda eğer sayın Cumhurbaşkanı bu manevrayı görmez veyahut boyun eğerse kaos planı çok hızlı bir şekilde devam ediyor demektir. Yani kaos planında daha doğrusu Atlantik güçleri çok önemli cesur adım atıyor noktasına gelirler bu planı bozacak şey sayın Cumhurbaşkanımızın dün vermiş olduğu kararda durmasıdır. Yani bu büyükelçiler istenmeyen adam ilan edilecektir diyecektir ve bu 24 saat içinde çözülecektir. Ve en fazla karşı tarafın tavrı doğrultusunda o devletlere büyükelçilerinizin Türkiye’nin iç işlerine karıştığını açıkça doğrulayın kabul edin ve bu büyükelçileriniz biz onları size postalamadan geri çekin şeklinde bir tavır konulabilir. Bunun dışındaki bütün uygulamalar kaos planının hızlanmasına hizmet edecektir. Türkiye açısından çözümler vardır. Türkiye şu plan bu planla teslim alınabilecek ülke değil. Sayın Cumhurbaşkanı açısından burada geri adıma attığı zaman ondan sonra onun siyasi hayatı açısından bir çözüm maalesef göremiyorum. Türkiye’nin telafi edemeyeceği bir durum yoktur.

Uyarılar yapmak istiyorum. Hükümet toplantı halindeyken birtakım AK Parti yetkililerinin çıkıp hükümet kararını görmeden açıklamalar yapmaları hangi disipline riayettir. Sizin hükümetiniz toplantı halinde AKP’nin Genel Sekreteri yok AKP’nin bilmem nesi şusu busu çıkıyorlar efendim sağ olsunlar geri adım attı diye ortam hazırlıyorlar. Durun bakalım bakanlar kurulu bir açıklama yapmadı. Sizin o bakanlar kurulunun kararına uymak gibi bir disiplininiz yok mu? Bu ne biçim parti terbiyesidir? Ne biçim hükümet terbiyesidir? Bu da çok dikkat çekici yani bir ortam hazırlanıyor birtakım oldu bittilere getirilmek isteniyor Sayın CB bu açıdan da uyarıyorum. Doğru yol şudur sayın hükümet yetkilileri bir cümle söyleyecektir. Cumhurbaşkanımızın Büyükelçiler hakkında istenmeyen adam ilan edilmeleri konusundaki talimatı Türkiye’nin bağımsızlığını toprak bütünlüğü ve kaos planlarına karşı dik duruşu açısından son derece yerindedir. Hükümet olarak bu kararın arkasındayız bunu uygulamak için dışişleri bakanlığına emri vermiş bulunuyoruz şeklinde bir hükümet açıklaması olması Türkiye’nin geleceği bakımından biricik çözümdür. Bunun dışında bütün çözümler yanlıştır. Bu arada belki o devletlere biz bu kararımızı verdik ve bu karardan dönüş yoktur ama siz çıkar devlet olarak bu büyükelçileri Türkiye’nin iç işlerine karışmalarını kınadıklarınızı ve buna bağlı olarak görevlerine son verdikleriniz açıklarsanız zaten bizim o istenmeyen adam talimatını uygulamamıza gerek kalmaz. Bunun dışındaki tavırlar Cumhurbaşkanına ölümcül bir tuzaktır. Arkasında boşluk var. Geri adım atacağı bir zemin bu konuda yok. Bunu buradan ifade ediyorum ve Tayyip Erdoğan’ı yıkma planından ABD vazgeçmemiştir, vazgeçmeyecektir. O nedenle bu sürece Sayın Cumhurbaşkanını bu açıdan bakması son derece isabetli olur.

Vazo kırıldı o vazoyu tamir etmek yapıştırmak falan filan mümkün değildir. Yapıştırsan da o çatlak yerler gözükecektir. Türkiye ABD ilişkilerinin düzeltilmesi hiçbir şekilde mümkün değil. Türkiye Amerika arasında hem Türkiye’nin güvenliği açısından hem de Türkiye’nin refah hedefi açısından uzlaşmaz çelişmeler söz konusu. ABD Türkiye’yi bölmek istiyor, Kürdistan kurmak istiyor PKK’yı destekliyor bunda ısrar ediyor. Türkiye’nin Cumhurbaşkanını da devirmek istiyor çok açık. İkincisi ABD Türkiye’ye üreticileri kambur ilan eden bir borçlanma ekonomisi dayatmıştır o dayatmalardan da vazgeçmiyor. O nedenle Türkiye ile Amerika ilişkileri hiçbir şekilde düzeltilmez. Ne zaman tamir edilir, Türkiye buradan Üretim Devrimi ile çıkınca ABD Türkiye’ye selam vermek zorunda kalacaktır.Aynı Afganistan’a selam verdiği gibi. ABD Türkiye ilişkilerinin düzelmesi Türkiye’nin devrimci bağımsızlıkçı karar almasına bağlıdır. Karamsarlık yok. Türk devleti çok büyük devlet Türk milleti çok büyük millet ve gelenekleri gücü olan bir devlet. Ne olursa olsun Türkiye’nin önünde ufkumuz aydınlıktır. Milletimiz rahat olsun Vatan Partisi’ne güvensin.

Vatan Partisi Doğu Perinçek Büyükelçi