Doğu Perinçek eylemcileri uyardı: ABD müdahalesinin figüranı olmayın

Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, Ulusal Kanal’da yayınlanan Çıkış Yolu programında gündemi değerlendirdi, soruları yanıtladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)’ne yönelik operasyonun ardından başlayan eylemleri değerlendiren Perinçek, bu hareketin amacının CHP Genel Başkanı Özel tarafından “Batı ile entegrasyon” olarak açıklandığını belirtti, eyleme katılan yurttaşlara seslendi: “Figüran olmayın!”

Perinçek’in açıklamaları şöyle oldu:

“Çeşitli eylemlerin hepsini içine alan bir hareket var. Aslında bu hareket, Türkiye ile Batı’daki küresel efendiler arasındaki hesaplaşma zemininde bir anlam kazanıyor. Sıradan insanlar, buraya çok çeşitli ve haklı bazı düşüncelerle katılabiliyor. Kimisi ekonomik durumdan katılıyor, kimisi İmamoğlu'na yapılanları haksız bulduğu için katılıyor, kimisi CHP’li diye katılıyor, kimisi ‘nerede hareket orada bereket’ diye katılıyor. Bernstein'in ‘Hareket her şeydir, hedef hiçbir şeydir.’ sözü var. ‘Hedef, cephe falan fazla beni ilgilendirmez. Ben oraya giderim, sloganımı atarım. Hatta molotof kokteylimi de atarım'… Bu kafayla bu eylemlere katılanlar da var.

‘DÜŞMANLIK, PİYON EDİYOR’

“Ama hepsinin en sonunda birleştiği eksen gözüküyor. O da Tayyip Erdoğan düşmanlığı. Tek tek sorsak Tayyip Erdoğan düşmanlığına kilitlendikleri gözüküyor. Tayyip Erdoğan düşmanlığı da gözleri kör ediyor. Bu düşmanlık, insanlarımızı figüran olmaya, Atlantik projelerinde piyon olmaya sürüklüyor. Aynı zamanda bölücülükle beraber olmak veya Amerika ve İsrail tarafından alkışlanan hareketlerde yer almak… Bunlara fazla önem vermeyen bir kitle. Bilinçsiz, yönlendirilen kalabalıklardan söz edebiliriz. Belki bunu toplumumuzun büyük bir kesimi anlamıyor ama tarihsel süreç içinde bunu çok iyi anlayacağız.

‘ÖNCÜ YÖNLENDİRİR’

“Öncü, halkın kuyruğundan gitmez. Halkı yönlendirir, halkçılık da budur zaten. Bu hareket nedir? Onun cevabını o hareketin başındaki Özgür Özel'den alıyoruz. Özel'in bölücülük konusundaki ısrarlı tutumlarını görüyoruz. Hareketin karakteri burada özetleniyor. Çok açık bir şekilde onu tespit etmemiz lazım.

“Öncü ne demek? Gramsci'nin tanımıyla; sınıfların partileşmiş olan kesimlerine öncü diyoruz. Öncülerin açıklamalarıyla kitlelerin bilinçsiz tespitleri arasında çok büyük fark var. Birisi o kargaşanın içerisinde gözlemledikleri ile değerlendirme yapıyor. Veya yaşadığı anın, sürecin onda bıraktığı algılarla değerlendiriyor. Ama öncüler ne yapıyor? Analiz ediyor. Hitler yükselirken Almanya'nın öncüleri vardı. Yani öncü partileri vardı, emekçi sınıfları temsil eden. Ama Alman halkı onların arkasından değil, en sonunda 10 milyon Alman’ı savaşta kurban eden Hitler’in arkasından gitti.

‘ATATÜRK HALKA SORARAK ANADOLU’YA ÇIKMADI’

“Öncüler, kitle kuyrukçusu değildir hiçbir zaman. Öncü, halkı yönlendirir. Halkçılık da budur zaten. Bence bizim tarihimizde de en örnek öncü devrimci Mustafa Kemal Atatürk'tür. O, halka sorarak Anadolu'ya çıkmadı. İstiklal Savaşı'nda Almanya'yla ittifak zorunda olduğumuzu halka sorarak kararlaştırmadı. 1914’lü yıllarda savaşa girmek zorunda olduğumuzu halka sormadı.

“Halkın tarihi yazdığı hareketler vardır. Devrimler, İstiklal Savaşları, Fransız Devrimleri, İngiliz Devrimleri ama onların da öncüleri var. Fransız Devrimi’nde Robespierre. Onun bir öncü partisi var. Jacoben diyoruz değil mi? Hep onlar suçlanır. Atatürk de Jacoben diye suçlanmıştır. Yani bir Jacobenler var veya İngiliz Devrimi’nde 1640-1648 Cromwell. Bunlar hep öncü. Yaşadığı süreçleri doğru gören ve kalabalıklara da öğretmenlik yapmaya ve yön vermeye gayret eden öncü partilerin liderleri.

‘BU HAREKETLER NATO İLE İTTİFAK İÇİN’

“CHP’nin önderlik ettiği o hareketlere katılmayın. Oraya katılan insanlarımıza sesleniyorum. Bir yıl sonra, iki yıl sonra, üç yıl sonra ‘Ben neyin figüranı oldum?’ diyeceksiniz.

“Özgür Özel diyor ki, ‘NATO ile güçlü bir ittifakı ve Batı ile entegrasyonu savunuyoruz.’ Yani bütün bu hareketler, NATO ile güçlü ittifak ve Batı ile bütünleşme için. ‘Türkiye, Batı kurumlarından giderek uzaklaştırılıyor.’ diyor.

“Tayyip Erdoğan’ı eleştiriyor. ‘Türkiye Batı kurumlarından yani Amerika ve Avrupa'nın Türkiye üzerindeki denetiminden koparılıyor, uzaklaştırılıyor.’ Dolayısıyla bütün bu hareket, bizzat Özgür Özel'in açıklamasıyla Türkiye'nin Batı sistemine isyanına karşı düzenlenen bir gerici hareket. Bunu Özgür Özel'den öğreniyoruz.

‘ŞİKÂYETLERİ BATI’DAN UZAKLAŞMAK’

“Özgür Özel entegrasyon diyor. Ne demek entegrasyon? Bütünleşme. Batı'yla bütünleşecek. O bütünleşme, sonuç itibarıyla Türk Devleti'ni, Milli Devleti tasfiyedir. Zaten bütünleşiyor 1980'den beri. Turgut Özal'ın çizgisi. Tayyip Erdoğan'dan şikâyeti de Türkiye'nin Batı emperyalist ve kapitalist sisteminden uzaklaştırılması. Bu harekete katılanlar, kendilerinin hangi hareketlerde figüranlık yaptığını öğrensinler.

‘SİLAHLI GÜÇ, DAVET EDİLİYOR’

“Batı’nın silahlı gücü var. Nerede? Yunanistan kıyılarında, Doğu Akdeniz'de. Bu kalabalıklar da o silahlı gücü davet eden hareketin figüranları.

“O kalabalıklardaki vatandaşlarımız incinmesin, üzülmesin ama ben onların omuzlarından tutup sarsmak zorundayım. Bu kalabalıklar sonuç itibarıyla bilinçli değil. Bir düşman tarafından güdülen kalabalıklardır ve kimin güttüğünü de bizzat Özgür Özel ifade ediyor.

“Amerikan Derin Devleti, 2020 yılında ‘Türkiye'de İmamoğlu'nu iktidara getirmek için bu tür hareketler olmalı.’ diyor, ‘CHP de başı çekmeli.’ diyor. Zafer Partisi, İyi Parti, sözüm ona milliyetçi partiler onu destekliyor ve tabii burada ittifakın esas ana unsurları CHP ve DEM Parti… Rand Corporation'ın yani Amerikan Derin Devleti’nin çizdiği strateji, koyduğu hedef. Hedefte Tayyip Erdoğan'ı devirmek var. O kitlelere sorduğun zaman da neredeyse yüzde 100 ‘Tayyip Erdoğan'ı devirmek için bu hareketlere katılıyoruz.’ der. Ama onu devirdiğiniz zaman Amerika'yı getireceksiniz.

‘CHP’DE DE İTİRAZLAR VAR’

“Tayyip Erdoğan’la bu sürecin üstesinden gelinemeyeceği anlaşılmıştır ama AK Parti ve MHP'yi Türkiye'de siyasetin dışına çıkarttığınız zaman Üreticilerin Milli Hükümeti’ni kuramazsınız. CHP ile Üreticilerin Milli Hükümeti’ni kuramazsınız. Ama CHP içinde de yavaş yavaş itirazlar yükselmeye başladı, onu görmemiz lazım. Bu gidişata karşı boyun eğmeyen bir CHP kitlesi de var ve göreceğiz. Türkiye'nin milli güçleri içerisinde CHP'nin önemli bir kitlesi de bulunacak.”