Yandex
26 Nisan 2025 Cumartesi
İstanbul 19°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

DOĞU PERİNÇEK/ Kürşat, Pekos Bill’in at uşağı olur mu? -(TAMAMI)

DOĞU PERİNÇEK/ Kürşat, Pekos Bill’in  at uşağı olur mu? -(TAMAMI)
A+ A-

Dün Sayın Barış Kaya’nın mektubunu yayımladık. Milliyetçilerden gelen mektuplara önem veriyoruz. Bizim devrim tarihimiz Milliyetçiliğin tarihidir.

1945 sonrasında başlayan ve 1980’den sonra hızlanan karşıdevrim tarihimiz ise, Milliyetçiliğin teslimiyet tarihidir. Emperyalizme karşı savaşan Milliyetçilerin bir kısmı, Atlantik döneminde Atatürk’ü terk etmiş ve Batı emperyalizminin vurucu gücüne dönüşmüştür. Biz Kürşatların, Pekos Bill’e at uşağı olmasını asla kabul etmedik. Ayrılık-gayrılık nedeni budur. Biz Türklüğün gururunu savunuyoruz.

Güveniyoruz ve birbirimizi anlamalıyız

Türkiye’nin önündeki büyük şahlanışta, “Milliyetçiyim”, “Türkçüyüm” diyen kitlenin emperyalizme karşı milletin ön saflarında mücadele edeceğinden kuşku duyulamaz. O nedenle Türkiyemizin ve Türk milletinin önündeki meseleleri aynı davanın insanları olarak, arkadaşça tartışma ortamları yaratmalı ve birbirimizi anlamalıyız.

Türk Devriminin Milliyetçiliği

Türk Devriminin önderliği, Milliyetçiliği CHP 1931 ve 1935 Programları’nda aynı ifadeyle özetlemiştir:

- İlerleme ve gelişme yolunda bütün çağdaş milletlerle uyum halinde yürümekle birlikte

- Türk toplumunun özel karakterini ve başlı başına bağımsız kimliğini korumak. (Bkz. Doğu Perinçek, Kemalist Devrim - 7 - Atatürk’ün CHP Program ve Tüzükleri, Kaynak Yayınları, s. 128 ve 173.)

Kısacası Türk Milliyetçiliği çağdaş milletlerle uyum ve milletin bağımsızlığıdır.

Milliyetçiliğin önceliği ve ekseni

Milliyetçiliğin önceliği, Türkiye’nin bağımsızlığı ve çağdaş uygarlığa ilerlemesidir. Program ve stratejimizi bu eksende kuracağız. Mustafa Kemal Paşa da öyle yaptığı için İstiklâl Savaşı’nı başarmış ve “Türk Mucizesi” denen 1930’ların büyük kalkınmasını gerçekleştirmiştir.

Türk Milliyetçiliğinin stratejisi

Türk Milliyetçiliğinin stratejik düşmanları, emperyalizm ve Ortaçağ ilişkileridir. Bağımsızlık ve özgürleşme buna bağlıdır.

Bu stratejik program gereği, örneğin Atatürk 1920’de Sovyetlerle anlaşarak, İngilizlerin Kafkas seddini yıkmıştır. TBMM kürsüsünden şu müjdeyi vermiştir: Türk Ordusu ve Sovyet Kızıl Ordusu düşmanları yenerek buluştular. Kastedilen düşmanlar, İngiliz işbirlikçisi Gürcistan Menşevik hükümeti, Ermenistan Taşnak hükümeti ve Azerbaycan Musavat hükümetiydi.

Demek ki, Türk Milliyetçiliği, İngiliz işbirlikçisi Azerî hükümetini Sovyetlerle birlikte tasfiye ederek, Türkiye’yi kurtarabilmiştir. Kafkas Seddi yıkılmasa, İstiklal Savaşı kazanılamazdı.

Milliyetçilik, şu veya bu ülkedeki Türklerin emperyalizmle işbirliğini desteklemek değildir. O zaman Milliyetçilik, gerici ve esaret yanlısı ideolojiye dönüşür ki, o türleri de vardır.

Atlantik’te at uşağı Avrasya’da bağımsız ve özgür

Gelelim bugüne:

Türkiye, bölünme tehdidi altındadır, bölünmektedir ve bağımsız değildir; ABD’nin denetimindedir ve AB kapısına bağlanmıştır.

Bu durumda görev, Türkiye’yi ABD denetiminden kurtarmak ve vatan bütünlüğünü sağlamaktır.

Bu stratejik görevi, bugünkü Batı Asya ve dünya tablosunda, bölge ülkeleriyle (Suriye, Irak, İran, Azerbaycan) ittifak ederek ve Rusya ile Çin’in oluşturduğu cephe gerisini sağlam tutarak başarabiliriz. Milliyetçilik de, Halkçılık da, Devrimcilik de, Sosyalistlik de bunu gerektirir.

Bu koşullarda, Türk Milliyetçisi ABD’den kurtulmak için, Rusya ve Çin dostu olacaktır. Olmazsa, Milliyetçiliği lafta kalır. Türkiye, yükselen Avrasya uygarlığının öncüleri arasında yer alacaktır ve bu kaçınılmazdır. Atlantik’te at uşağıyız, Avrasya’da bağımsız ve eşitiz.

ABD güdümlü ayrılıkçı teröre dünya ölçeğinde tavır

Bu stratejik saflaşmada, ABD emperyalizmi Türkiye’yi PKK ile, Rusya’yı Çeçen maskeli yobaz örgütleriyle ve Çin’i de sözde “Uygur” ayrılıkçılığıyla bölmek veya karıştırmak istiyor.

CIA güdümlü olduğu dünyaca bilinen “Uygur” maskeli o terör faaliyetini destekleyen BOP Eşbaşkanlığı, ABD’nin kucağında oturuyor ve buna mahkûmdur. Türkiye’nin düşmanlarıyla birleşiyor ve dostlarını da düşman yapıyor.

İnsanlığı kurtaracak Turan

Uygur bölgesindeki ayrılıkçı terör, Uygurların özgürlük ve gönencine değil, ABD emperyalizmine hizmet ediyor. Onları desteklemek, ne Uygur halkının yararınadır; ne de Türk milletinin ve dünyada yaşayan diğer Türklerin. Nitekim, Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan, ayrılıkçı teröre cephe alıyor ve Çin Halk Cumhuriyeti ile dostluğa büyük önem veriyor. Şanghay İşbirliği Örgütü, bir Türk-Rus-Çin ittifakıdır. Türkiye’nin yeri de orasıdır. Turan, Türk-Rus-İran-Çin birliğidir! İnsanlığın kurtuluşu, Turan’dadır!

Türk Cumhuriyetleri, ancak Avrasya İttifakı içinde yardımlaşabilir ve birleşebilirler. Rus ve Çin düşmanlığı, bütün Türklerin zararına olduğu için Türkleri birleştirmez, böler.

Rusya ve Çin dostluğu, Rusya ve Çin içindeki Türklerin de yararınadır. Uygurlar ve diğerleri, Büyük Avrasya Birliği içinde, bulundukları ülkenin özgür ve eşit yurttaşı olarak gelişirler.

Bugün Türk milleti, Rusya ve Çin’in toprak bütünlüğünü hedef alarak hiçbir şey kazanamayacağı gibi, kendi toprak bütünlüğünü de koruyamaz ve Cumhuriyetini de kaybeder; kaybetmiştir.

Mazlum Milletlerin Milliyetçiliği halkçıdır

Türk Milliyetçiliği halkçı idi ve halkçı olmaya mecburdur.

Türk Milliyetçiliği ve Sosyalizm, 19. yüzyıl sonlarında iç içe ortaya çıktı ve gelişti. Çünkü emperyalizm çağında Milliyetçilik, bireyci ve liberal olamaz; toplumcu olmaya mecburdur.

Atatürk, Sun Yat-sen, Bin Bella, Musaddık, Nasır, Lumumba, Chavez vb, hepsi hem Milliyetçidir; hem de halkçı veya toplumcudur.

Kiminle hesaplaşırızKiminle kardeşten de öte biriz

Vatanı emperyalistlerden kurtardıktan sonra “Türkçülerle hesaplaşma” düşüncesi yersizdir. Türkçülük, Türk milletinden yana olmaksa, biz herkesten önce Türk milletinin devrimcileri ve fedaileriyiz. Hesaplaşılacak güçler, emperyalizmin işbirlikçileridir. Bu hesaplaşmadan sonra yapılacak iş, el ele, omuz omuza daha özgür, daha zengin, daha çağdaş bir Türkiye için çalışmak ve büyük mutlulukları paylaşmaktır.

Büyük millî kuvvetin denklemi

Bu konuları tartışmaya devam edelim. Okuyucularımızı ve aydınlarımızı bu tartışmaya katılmaya çağırıyorum.

Milliyetçileri, Halkçıları ve Sosyalistleri tek bir partide birleştirerek, BOP Eşbaşkanlığı iktidarına son vermek ve bağımsız-halkçı Türkiye’yi kurmak, büyük kuvvetle olur ve o büyük kuvvet bu denklemin kurulmasındadır.

Altı Ok’un ikinci oku

Altı Ok, Türk Devriminin programıdır ve milli demokratik devrimimizi tamamlayabilmiş değiliz, hatta Kemalist Devrimin gerisine düştük.

Milliyetçilik, Altı Ok’un ikinci okudur. 1931 CHP Programı’ndaki, çağdaş milletlerle uyum ve milletimizin bağımsızlığı anlamıyla, Milliyetçilik ortak programımızdır. Bu programa karşı çıkacak bir sosyalist yoktur. Nitekim Şefik Hüsnü ve Nâzım Hikmet’ten Hikmet Kıvılcımlı, Mihri Belli, Mehmet Ali Aybar ve bizim kuşaklara kadar hepimiz bu içeriğiyle Milliyetçiliği, Kuvvayı Milliye’yi, İkinci Kurtuluş Savaşı’nı savunduk ve savunmaya devam ediyoruz.

Son Dakika Haberleri
Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız