DOĞU PERİNÇEK/ Kürşat, Pekos Bill’in at uşağı olur mu? -(TAMAMI)

Dün Sayın Barış Kaya’nın mektubunu yayımladık. Milliyetçilerden gelen mektuplara önem veriyoruz. Bizim devrim tarihimiz Milliyetçiliğin tarihidir.
1945 sonrasında başlayan ve 1980’den sonra hızlanan karşıdevrim tarihimiz ise, Milliyetçiliğin teslimiyet tarihidir. Emperyalizme karşı savaşan Milliyetçilerin bir kısmı, Atlantik döneminde Atatürk’ü terk etmiş ve Batı emperyalizminin vurucu gücüne dönüşmüştür. Biz Kürşatların, Pekos Bill’e at uşağı olmasını asla kabul etmedik. Ayrılık-gayrılık nedeni budur. Biz Türklüğün gururunu savunuyoruz.
Güveniyoruz ve birbirimizi anlamalıyız
Türkiye’nin önündeki büyük şahlanışta, “Milliyetçiyim”, “Türkçüyüm” diyen kitlenin emperyalizme karşı milletin ön saflarında mücadele edeceğinden kuşku duyulamaz. O nedenle Türkiyemizin ve Türk milletinin önündeki meseleleri aynı davanın insanları olarak, arkadaşça tartışma ortamları yaratmalı ve birbirimizi anlamalıyız.
Türk Devriminin Milliyetçiliği
Türk Devriminin önderliği, Milliyetçiliği CHP 1931 ve 1935 Programları’nda aynı ifadeyle özetlemiştir:
- İlerleme ve gelişme yolunda bütün çağdaş milletlerle uyum halinde yürümekle birlikte
- Türk toplumunun özel karakterini ve başlı başına bağımsız kimliğini korumak. (Bkz. Doğu Perinçek, Kemalist Devrim - 7 - Atatürk’ün CHP Program ve Tüzükleri, Kaynak Yayınları, s. 128 ve 173.)
Kısacası Türk Milliyetçiliği çağdaş milletlerle uyum ve milletin bağımsızlığıdır.
Milliyetçiliğin önceliği ve ekseni
Milliyetçiliğin önceliği, Türkiye’nin bağımsızlığı ve çağdaş uygarlığa ilerlemesidir. Program ve stratejimizi bu eksende kuracağız. Mustafa Kemal Paşa da öyle yaptığı için İstiklâl Savaşı’nı başarmış ve “Türk Mucizesi” denen 1930’ların büyük kalkınmasını gerçekleştirmiştir.
Türk Milliyetçiliğinin stratejisi
Türk Milliyetçiliğinin stratejik düşmanları, emperyalizm ve Ortaçağ ilişkileridir. Bağımsızlık ve özgürleşme buna bağlıdır.
Bu stratejik program gereği, örneğin Atatürk 1920’de Sovyetlerle anlaşarak, İngilizlerin Kafkas seddini yıkmıştır. TBMM kürsüsünden şu müjdeyi vermiştir: Türk Ordusu ve Sovyet Kızıl Ordusu düşmanları yenerek buluştular. Kastedilen düşmanlar, İngiliz işbirlikçisi Gürcistan Menşevik hükümeti, Ermenistan Taşnak hükümeti ve Azerbaycan Musavat hükümetiydi.
Demek ki, Türk Milliyetçiliği, İngiliz işbirlikçisi Azerî hükümetini Sovyetlerle birlikte tasfiye ederek, Türkiye’yi kurtarabilmiştir. Kafkas Seddi yıkılmasa, İstiklal Savaşı kazanılamazdı.
Milliyetçilik, şu veya bu ülkedeki Türklerin emperyalizmle işbirliğini desteklemek değildir. O zaman Milliyetçilik, gerici ve esaret yanlısı ideolojiye dönüşür ki, o türleri de vardır.
Atlantik’te at uşağı Avrasya’da bağımsız ve özgür
Gelelim bugüne:
Türkiye, bölünme tehdidi altındadır, bölünmektedir ve bağımsız değildir; ABD’nin denetimindedir ve AB kapısına bağlanmıştır.
Bu durumda görev, Türkiye’yi ABD denetiminden kurtarmak ve vatan bütünlüğünü sağlamaktır.
Bu stratejik görevi, bugünkü Batı Asya ve dünya tablosunda, bölge ülkeleriyle (Suriye, Irak, İran, Azerbaycan) ittifak ederek ve Rusya ile Çin’in oluşturduğu cephe gerisini sağlam tutarak başarabiliriz. Milliyetçilik de, Halkçılık da, Devrimcilik de, Sosyalistlik de bunu gerektirir.
Bu koşullarda, Türk Milliyetçisi ABD’den kurtulmak için, Rusya ve Çin dostu olacaktır. Olmazsa, Milliyetçiliği lafta kalır. Türkiye, yükselen Avrasya uygarlığının öncüleri arasında yer alacaktır ve bu kaçınılmazdır. Atlantik’te at uşağıyız, Avrasya’da bağımsız ve eşitiz.
ABD güdümlü ayrılıkçı teröre dünya ölçeğinde tavır
Bu stratejik saflaşmada, ABD emperyalizmi Türkiye’yi PKK ile, Rusya’yı Çeçen maskeli yobaz örgütleriyle ve Çin’i de sözde “Uygur” ayrılıkçılığıyla bölmek veya karıştırmak istiyor.
CIA güdümlü olduğu dünyaca bilinen “Uygur” maskeli o terör faaliyetini destekleyen BOP Eşbaşkanlığı, ABD’nin kucağında oturuyor ve buna mahkûmdur. Türkiye’nin düşmanlarıyla birleşiyor ve dostlarını da düşman yapıyor.
İnsanlığı kurtaracak Turan
Uygur bölgesindeki ayrılıkçı terör, Uygurların özgürlük ve gönencine değil, ABD emperyalizmine hizmet ediyor. Onları desteklemek, ne Uygur halkının yararınadır; ne de Türk milletinin ve dünyada yaşayan diğer Türklerin. Nitekim, Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan, ayrılıkçı teröre cephe alıyor ve Çin Halk Cumhuriyeti ile dostluğa büyük önem veriyor. Şanghay İşbirliği Örgütü, bir Türk-Rus-Çin ittifakıdır. Türkiye’nin yeri de orasıdır. Turan, Türk-Rus-İran-Çin birliğidir! İnsanlığın kurtuluşu, Turan’dadır!
Türk Cumhuriyetleri, ancak Avrasya İttifakı içinde yardımlaşabilir ve birleşebilirler. Rus ve Çin düşmanlığı, bütün Türklerin zararına olduğu için Türkleri birleştirmez, böler.
Rusya ve Çin dostluğu, Rusya ve Çin içindeki Türklerin de yararınadır. Uygurlar ve diğerleri, Büyük Avrasya Birliği içinde, bulundukları ülkenin özgür ve eşit yurttaşı olarak gelişirler.
Bugün Türk milleti, Rusya ve Çin’in toprak bütünlüğünü hedef alarak hiçbir şey kazanamayacağı gibi, kendi toprak bütünlüğünü de koruyamaz ve Cumhuriyetini de kaybeder; kaybetmiştir.
Mazlum Milletlerin Milliyetçiliği halkçıdır
Türk Milliyetçiliği halkçı idi ve halkçı olmaya mecburdur.
Türk Milliyetçiliği ve Sosyalizm, 19. yüzyıl sonlarında iç içe ortaya çıktı ve gelişti. Çünkü emperyalizm çağında Milliyetçilik, bireyci ve liberal olamaz; toplumcu olmaya mecburdur.
Atatürk, Sun Yat-sen, Bin Bella, Musaddık, Nasır, Lumumba, Chavez vb, hepsi hem Milliyetçidir; hem de halkçı veya toplumcudur.
Kiminle hesaplaşırızKiminle kardeşten de öte biriz
Vatanı emperyalistlerden kurtardıktan sonra “Türkçülerle hesaplaşma” düşüncesi yersizdir. Türkçülük, Türk milletinden yana olmaksa, biz herkesten önce Türk milletinin devrimcileri ve fedaileriyiz. Hesaplaşılacak güçler, emperyalizmin işbirlikçileridir. Bu hesaplaşmadan sonra yapılacak iş, el ele, omuz omuza daha özgür, daha zengin, daha çağdaş bir Türkiye için çalışmak ve büyük mutlulukları paylaşmaktır.
Büyük millî kuvvetin denklemi
Bu konuları tartışmaya devam edelim. Okuyucularımızı ve aydınlarımızı bu tartışmaya katılmaya çağırıyorum.
Milliyetçileri, Halkçıları ve Sosyalistleri tek bir partide birleştirerek, BOP Eşbaşkanlığı iktidarına son vermek ve bağımsız-halkçı Türkiye’yi kurmak, büyük kuvvetle olur ve o büyük kuvvet bu denklemin kurulmasındadır.
Altı Ok’un ikinci oku
Altı Ok, Türk Devriminin programıdır ve milli demokratik devrimimizi tamamlayabilmiş değiliz, hatta Kemalist Devrimin gerisine düştük.
Milliyetçilik, Altı Ok’un ikinci okudur. 1931 CHP Programı’ndaki, çağdaş milletlerle uyum ve milletimizin bağımsızlığı anlamıyla, Milliyetçilik ortak programımızdır. Bu programa karşı çıkacak bir sosyalist yoktur. Nitekim Şefik Hüsnü ve Nâzım Hikmet’ten Hikmet Kıvılcımlı, Mihri Belli, Mehmet Ali Aybar ve bizim kuşaklara kadar hepimiz bu içeriğiyle Milliyetçiliği, Kuvvayı Milliye’yi, İkinci Kurtuluş Savaşı’nı savunduk ve savunmaya devam ediyoruz.
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.