Doğu Perinçek: Mısır'ın Hidrokarbon ihalesine girelim

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, hafta başında katıldığı televizyon programında, Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu güvenlik ve dış siyaset konularında somut, uygulanabilir, etkin çözümler önerdi.

Perinçek’in konuşmasından, gündemdeki yerini koruyan Mısır ile ilişkiler konusunu başlığa çıkardık. Perinçek’in çizdiği durum fotoğrafını ve getirdiği kapsamlı stratejik çözüm planının diğer parçalarını özetleyerek sunuyoruz:

'TÜRKİYE KUŞATILIYOR'

"Türkiye S-400'le birlikte bir strateji tercihine yöneliyor. S-400'leri Diyarbakır ve İzmir'e koyup bölgeyi yorumladığımız zaman Amerika eksenli taarruzlara karşı bir savunma mekanizması olarak seçildiğini görüyoruz. Güneyde de yine ABD'nin Suriye ve Irak'ın kuzeyindeki yığınaklarını dikkate alarak bu konuşlandırmayı yapıyoruz. Tehdit kendisini ilan ediyor. Batıya baktığımız zaman Dedeağaç'a, Girit'e yığınak yapıyor. Güney Kıbrıs'a yığınak yapıyor ve silah ambargosunu kaldırıyor. Buralarda hedef Türkiye. Apaçık bir şekilde Türkiye kuşatılıyor. Zaten ABD, FETÖ'yü, PKK'yı, DEAŞ'ı Türkiye'nin üzerine sürüyor. ABD'nin 1990 tarihli raporlarına baktığımız zaman, buralarda hep Türk Ordusu hizadan çıktı gibi değerlendirmeler yapmaya başladılar. Ve ordumuz da 1995 Çelik Harekatı ile ABD'nin egemenlik sahalarına girdi ve PKK ile FETÖ ile savaşta Silahlı Kuvvetlerimiz doğrudan ABD'nin piyonları ile savaşmaya başladı."

'KRİTİK ZAMANI TÜRKİYE ÇOK İYİ KULLANMALI'

"Önümüzdeki zamanı çok iyi tamamlamamız lazım. Zaman Türkiye’nin lehine işliyor. Türkiye NATO'nun savunma sistemlerinden ayrılıp kendine milli bir savunma sistemi inşa etmeye çalışıyor. NATO'nun savunma sistemleriyle NATO'ya karşı bir savunma yapamazsın. O bakımdan Türkiye'nin NATO sisteminden ayrılıp kendi milli sistemini inşa etmesi için bir zaman lazım. ABD yani Biden hükümeti doğrudan Türkiye'yi hedef olarak gördü ve ‘Tayyip Erdoğan'ı devireceğim’ diye açıkça ilan etti. O nedenle önümüzdeki kritik zamanı Türkiye çok iyi kullanmalı. Türk ordusuna sonuna kadar güveniyoruz."

'KIBRIS'A ABD HAKİM OLURSA HÜRMÜZ'Ü DE TEHDİT EDER'

"Burada Yunanistan'ın değil Amerika’nın ne yapmak istediği önemli. Yunan devletinin Amerika'dan bağımsız bir karar verme yeteneği yok. Çekişmelerin odağında da Kıbrıs bulunuyor. Bütün bu mevzilenmeler en sonunda Kıbrıs’ta düğümleniyor. Çünkü Kıbrıs batmayan bir uçak gemisi. Bu yalnız Doğu Akdeniz'in doğal kaynaklarını değil Kıbrıs'ın stratejik önemini gösteriyor. Bu Türkiye'nin avantajı ve müttefik bulma avantajı da devam ediyor. Mesela biz Vatan Partisi olarak İranlılara, Ruslara, Çinlilere, Suriyelilere şöyle anlatıyoruz: Kıbrıs'a ABD tamamen hakim olursa oradan Türk Ordusu'nu çıkartacak olursa ve planladıkları gibi birleşik bir Kıbrıs kuracak olsalar, İran, Rusya ve Çin hepsi şunu görüyor, Kıbrıs'a hakim olan Hürmüz Boğazı’nı da tehdit eder. Dolayısıyla İran'ın ihracat imkanlarını ve Çin'in bütün petrol çıkış noktasını ve Rusya'nın da güvenliğini tehdit eder. Dedeağaç ile ilk önce Türkiye'yi tehdit ediyor Amerika ama ikinci olarak da Rusya'yı tehdit ediyor."

'ABHAZYA VE KKTC ALTILI PLATFORMA ALINSIN'

"Tüm bunları topladığımız zaman bu Amerika tehdidine karşı Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin güvenliği ve ekonomik çıkarlarıyla Suriye'nin, İran'ın, Rusya'nın ve hatta Çin'in çıkarları arasında bir ortaklık oluşuyor."

"Bundan biz çok iyi yararlanabiliriz. Bu ülkeleri KKTC'yi tanımaya davet etmemiz lazım. Bence ne yapmamız lazım sorusunun en önemli cevabı bu. KKTC'ni sayın Cumhurbaşkanımızın da, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın da ifade ettikleri gibi bütün dünyada tanıtmaya yönelmemiz lazım. Biz buna Vatan Partisi olarak başladık. Abhazya Cumhurbaşkanının davetlisi olarak gittik ve Vatan Partisi ile Abhazya Millet Meclisi ortak bir bildiri yayınladı. Orada KKTC ve Abhazya'nın karşılıklı tanınması için çalışmalar yapmayı ilan ettik. Bu Rusya'nın KKTC'yi tanımasının yolunun açılması demek."

"Sayın Tayyip Erdoğan'a şunu öneriyorum: Türkiye Rusya, Azerbaycan, İran, Gürcistan ve kabul ederse Ermenistan ile birlikte altılı platform önerisini sekizli platform olarak sayın Cumhurbaşkanımız, sayın Putin'e önermeli. Abhazya ve KKTC bu altılı platforma alısın. Bu alındığı zaman Rusya, Abhazya, İran, Azerbaycan, birdenbire KKTC'nin tanınması süreci başlar. Zaten şu anda da Abhazya, KKTC'yi ziyaret etmek için resmi teşebbüste bulundu ve KKTC Cumhurbaşkanımız da bu olayı çok dikkatli bir şekilde değerlendiriyor. Yani KKTC'yi tanıtıp orada bizim pekişmemiş mevzilerimizi kuvvetlendirmemiz ve aynı zamanda bize yönelik tehditlerin karşısına bir ittifak potansiyelini yığmamız son derece önemli."

'BALIK OLMAYAN YERE OLTA ATILMAZ'

"Amerika, Yunanistan, Fransa KKTC'yi tanır mı? Bu sorulara herkes gülüyor. Ben bunu, KKTC Cumhurbaşkanı’nın toplantısında video konferans üzerinden sordum. Oradaki herkes tanımaz yanıtını verdi ve güldü. Abhazya tanıyor, Rusya, İran ve Azerbaycan tanımak üzere."

"İngiltere Kıbrıs'ı tanıyabilir. Çünkü İngiltere'de Amerika'dan bir bağımsızlaşma var ve Asya'ya yöneliş var. Beni İngiltere, Kanada ve Avustralya Büyükelçileri peş peşe ziyaret ettiler ve bana şu mesajları getirdiler İngiliz camiasından: Dediler ki biz de sizin gibi Asya'yı yükselen uygarlık olarak görüyoruz ve biz de gözümüzü oraya çevirdik ve hükümlerimiz Vatan Partisi'ne bu mesajları bildiriyorlar dediler. Yani İngiltere, Rusya'nın, Azerbaycan'ın, Çin'in arkasında gelir. Onu kabul ediyorum ama ABD tamamen düşman ve bu gerçekleri görmemiz lazım ve buraya esaslı yığınak yapmamız lazım. Abhazya ve Vatan Partisi'nin ortak bildirisinde, Abhazya KKTC'yi tanımak için bütün dünya çapında faaliyete geçmek için hazır olduğunu imzaladı ve KKTC'ye de gelmek için bir meclis heyeti topluyor. Peki Abhazya bu imzayı atarken Rusya'nın olurunu atmadan atmış olabilir mi? Rusya'nın olurunu alarak attı."

"Oltayı balık yakalayabileceğiniz yere atacaksınız. Balık olmayan yere olta atılmaz! KKTC'yi tanımak istiyorsak öncelikle kimlerin tanıyacağını görmemiz lazım."

'MISIR ÇIKARLARINI FARKETTİ ELİMİZİ UZATALIM'

"Mısır'ın 18. parselde ruhsat ilan etmesi beklenen bir gelişme. Doğu Akdeniz'de en geniş kıyılara sahip ülke Türkiye. Ondan sonra da Mısır. Türkiye ile Mısır arasında burada stratejik bir beraberlik var. Sayın Soner Polat Amiral başkanlığında Vatan Partisi'nin bir heyeti üç sene evvel Mısır'a gitmişlerdi. Orada Mısır'a bu pozisyonu açıkladılar. Bu bakımdan Mısır'ın bu yanlıştan çıkacağını biliyorduk. Mısır kendi çıkarlarını fark etmiş durumda ve bizim çıkarlarımızı da görüp ona elimizi uzatmamızda çok büyük fayda var. Libya ile yaptığımız anlaşma deniz hukukuna ve vicdana uygundur. Aynı anlaşmayı hızla Mısır'la yaptığımız zaman sorunlar çözüme kavuşur. Burada kritik bir süreç yaşıyoruz ve bu sürecin gerektirdiği çevikliği hükümetimizden bekliyoruz."

"Mısır 18. parselde hidrokarbon çıkartmak için ağustosa kadar ihaleyi ilan etti. Türkiye olarak derhal bu ihaleye girelim. Mısır'la anlaşalım ve oradaki hidrokarbon yataklarını Mısır ile birlikte çıkaralım ve birlikte üretip, paylaşalım. Bunun için bu Sisi söylemlerini bırakalım, geçmişi kapatalım. Çünkü biz burada Mavi Vatanımızı savunuyoruz."

'KOMŞULARIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ SAĞLAYALIM'

"Türkiye Suriye'deki stratejisini değiştirmek zorunda. Burada bir bulanıklık var. Bazen ben burada 40 kilometre derinliğinde 700 kilometre boyunda güvenlik koridoru yapacağım diyor. Suriye'de PKK'yı ve tehdit oluşturan diğer terör örgütlerini, Suriye ile işbirliği yaparak bitireceğim düşüncesi doğru. Türkiye için çok tarihi bir fırsat var. Suriye buna hazır. Suriye ile işbirliği yapılır ve Suriye'nin toprak bütünlüğü sağlanır. Burada tehdit ABD ve İsrail'den geliyor. İran, Suriye, Irak, Rusya ve Türkiye arasında beraberlik söz konusu. Kürdistan planı da bu beraberlikle bozuldu. Hükümetimiz derhal Suriye'de PKK'yı bitirmeli ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü sağlamalı. Suriye başta olmak üzere, komşusu Irak, İran ve yukarıda Rusya ile bu ülkelerin toprak bütünlüğünü sağlamak lazım. Bu Doğu Akdeniz'de elimizi güçlendirecek ve iç cephede Biden planlarını da bozacaktır."

'GÜRCİSTAN'DA KAFKAS BARIŞI'NA KATILMAK ZORUNDA'

Perinçek'in Abhazya'nın tanınması konusundaki sözleri üzerine "Gürcistan'ı küstürür müyüz?" sorusu yönetildi ve Doğu Perinçek şu yanıtı verdi:

"Gürcistan Kafkaslar’da oluşmuş olan barışa katılmak zorunda. Türkiye, Azerbaycan, İran, Rusya bir Kafkas barışı oluşturdu. O Kafkas barışına Gürcistan da, Ermenistan da, hem de ekonomileri açısından, hem güvenlikleri açısından katılmak zorundalar. Teraziyi kefelerine koymak lazım: Gürcistan'ı mı incitelim, Rusya'yı mı incitelim? Burada bizim Doğu Akdeniz ve Kafkaslar cephesinden bakmamız lazım. Bunlar zaten tek bir cephe. Bize karşı ABD'den gelen tehdidi Gürcistan'la dengeleyemeyiz. Gürcistan da burada incinmez. Çünkü Abhazya oradan ayrılmış, bir kurtuluş savaşı vermiş. Bunların ikisini tekrar birleştirmek mümkün değil. Gürcistan da eninde sonunda bu gerçeği kabul etmek zorunda. Abhazlar bağımsız, özgür yaşamak istiyorlar. Ama biz Türkiye'den bakalım. Amerika tehdidine karşı Doğu Akdeniz'de kuvvetli dostlara ihtiyacımız var.

“Yapılan tahliller, Doğu Akdeniz'de patlayacak olan bir anlaşmazlık ya da kuvvet kullanılması yoluyla çatışmaların ortaya çıkması, kaçınılmaz olarak kara savaşlarına dönecektir. Zaten bunu Yunanistan dönüştürmezse Türkiye dönüştürür. Çünkü denizde Amerikan 6. filosu var, İsrail Deniz Kuvvetleri var vs. Bir de Yunanistan ile Türkiye arasındaki kara sınırları var ve bu savaşın Doğu Akdeniz ile sınırlı kalması imkansız. Yalnız hava ve deniz savaşlarına göre değil, kara savaşlarına göre de bir hazırlık yapıldığını görüyoruz."

"O bakımdan da bölgesel çatışmalara doğru gider ve bunu önlemek istiyorsak, savaşı önlemenin tek bir çaresi var, o da önemli güçlerin Türkiye'nin yanında, bu tehdide karşı yığılması. Orada da Gürcistan'ın esamesi okunmaz. Burada Rusya'ya ve İran'a ihtiyacımız var. Bugün biz Doğu Akdeniz'de Türkiye, Rusya, Çin, İran askeri tatbikatı yapsak bütün dengeler sarsılır. Bunun için Gürcistan'la Rusya'yı teraziye koymayı ve Kıbrıs'a odaklanmayı teklif ediyorum."

"Kıbrıs'ın tanınması karşılığında Gürcistan incinirse incinsin, kusura bakmayın. Kıbrıs'ın tanınması, güvenliğimiz ve geleceğimiz için hayati önemdedir. Biz orada KKTC'nin daha da tanınmasına ve Türkiye'nin güvenliğine bakarız. Türkiye'nin güvenliği Kıbrıs'tan başlar. Kafkaslar’da Azerbaycan'ın son topraklarını kurtarma savaşıyla çok güzel bir Kafkas barışı oluştu. O Kafkas barışı da herkes için bir güvenlik oluşturuyor.”

EM. KORG. ERDOĞAN KARAKUŞ:

'TÜRK DEVLETLERİ KKTC'Yİ TANIR'

Programa katılanlardan Emekli Korgeneral Dr. Erdoğan Karakuş, Mısır, Suriye, KKTC ile ilgili stratejik çözüm önerilerini özetle şöyle anlattı:

'KARA GÜCÜMÜZDEN KORKUYORLAR'

'Dedeağaç aynı zamanda bir havaalanı ve yakında en büyük hava gücü haline gelecek. Yani İncirlik'te nasıl bir hava gücü varsa ABD'nin, burada da öyle olacak. Buradaki havaalanının kapladığı saha 6 bin dönüm civarında. Yani burayı büyüttüğü takdirde 15 bin dönümlük bir sahaya tamamen yayılmış olacak. ABD burada liman da aldı. Dolayısıyla kara gücünü de yerleştireceği bir kara aldı. Burada Türkiye'yi caydırmak için bir işlem yapılmış olacak.

“Burada Türkiye en büyük gücü, kara gücüdür. Çünkü Türkiye insan gücüyle diğer silahlarını, teknoloji açısından rahatlıkla destekleyebildiği güç kara gücümüz. Burada Yunanistan'ın korkusu ‘Türkiye Selanik'e bir hareket yapar mı’ olmuştur. Bu nedenle ABD'ye adeta Dedeağaç satıldı. Yunanistan parasal olarak satılmış konumda ve askeri olarak da ABD'ye satılmış konumda."

'DENKTAŞ DA SÖYLEMİŞTİ'

"Benim rahmetli Rauf Denktaş’la çok irtibatım olmuştur. Kendisinden aldığım bigiler şudur: Denktaş çok rahatlıkla, hiçbir sorunsuz Pakistan, Bangladeş ve bunun gibi 5 veya 6 tane devletin KKTC'yi tanıyacağını bana söyledi. Ama aynı zamanda ‘Türkiye sıkıntıya girmesin diye biz bekliyoruz’ da dedi. Yani burada hep tanınma açısından Denktaş'ın adımlarına Türkiye mani olmuştur. 2004'te bize adaletsiz Annan Planını sundular. Kabul etmeyen Rum kesimini AB'ye aldılar. KKTC'nin fertleri evet dediği halde almadılar. Bu nedenle kimin karşımızda olduğu malum. Şu anda elimizde bundan fazlası var. Çünkü Türk devletleri KKTC'yi tanır. Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan ve hatta Tacikistan'a bile KKTC'yi tanıtırsınız. Bu devletlerin 5-6'sının tanıması, bize çok faydalı olur."

'MISIR’I İKAZ ETTİK AKLINI BAŞINA ALDI'

"Mısır'ı biz ikaz ettik ‘Bakın yaptığınız antlaşma ile Mısır 35 bin kilometrekarelik deniz alanını Yunanistan'a hibe ediyorsunuz, neden bunu yapıyorsunuz’ dedik. Bunun üzerine Mısır aklını başına aldı. Bizim 18 Mart 2019'da ilan ettiğimiz kıta sahanlığını şu anda Mısır da kabul etmiş konumda. Bir de Yunanistan'a öyle bir darbe vurdu ki Meis'in kıta sahanlığının olmamasını görmesi sonucunda şu anda Yunanistan ne yapacağını şaşırmış konumda. Bu durum hem Ege'de hem Akdeniz'de Yunanistan'ı feci bir şekilde yaralamıştır."

'ANLAŞMA ZEMİNİ GENİŞLETİLMELİ'

"Mısır'ın demokratik yapıya kavuşmasını bekleyecek halimiz yok. ABD ‘Mısır'a demokratik bir devlettir, daha sonra seçim yapılmıştır’ diyor ve bitiyor. Yani eğer devlet, karşılığında menfaat temin edecekse, buna demokratik yapı mı değil mi diye bakmaması lazım. Türkiye'nin derhal, Mısır'la doğmuş olan anlaşma zeminini devamlı genişletmesi lazım."