İki kasete teslim olanlar Türkiye'yi yönetemez

Vatan Partisi Lideri Doğu Perinçek, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'nin cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmesine ilişkin konuştu. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2010 yılında Deniz Baykal'a yönelik kaset kumpasının ardından partinin başına geçtiğini hatırlatan Perinçek, şimdi de Kılıçdaroğlu'nun kaset kumpası ile cumhurbaşkanı yapılmak istendiğini söyledi. Bunu, ABD'nin seçimlere yönelik müdahale hamlesi olarak değerlendiren Perinçek, “Bu sistemi lanetliyoruz, kasetlerle yönetilen siyaseti mahkum ediyoruz.” dedi.

Perinçek, süreci üzüntüyle karşıladığını belirterek şunları kaydetti:

“2010'dan beri Türkiye kasetlerle yönlendiriliyor. Yani 2010 yılında CHP Genel Başkanı kasetle indirildi. Kılıçdaroğlu, kasetle genel başkanlığa atandı. Milliyetçi Hareket Partisi'nin listeleri kasetlerle belirlendi. Çok değerli şahsiyetler vardı. Kasetler falan çıktı, Milliyetçi Hareket Partisi'nin listeleri değişti. Şimdi yeni bir örnekle karşılaşıyoruz. Yani yalnız darbeler değil. Amerika Birleşik Devletleri'nin başında bulunduğu sistemin darbeler dışında siyaseti yönlendirmek için bu tür kirli araçları var. Ve bu kirli araçlara teslim olanlar var, boyun eğenler var. ABD darbelerle, kasetlerle Türkiye siyasetine yön verebiliyor. Parti başkanlarını değiştiriyor. FETÖ bunu yapıyor ama bir de buna boyun eğenler var. Niye kaseti görünce istifa ediyorsunuz. CHP 2010'da kaset önünde neden boyun eğdi? Teslim olundu... Neden CHP içinden bir kuvvet çıkmadı? Biz kasetlere teslim olmayız, meydan okuyoruz demiyor. Hani bunlar vatan için, millet için, cumhuriyet için başlarını ortaya koymuşlardı. Bir kasetle devrilebiliyorlar. Bir kasetle istifaya zorlanabiliyorlar. Yani bir kasetten korkanlar mı Türkiye'yi yönetecek?

'KASETLE CUMHURBAŞKANI YAPILMAK İSTENİYOR'

“NATO'nun, Gladyo'nun, FETÖ'nün tertipçilerin ellerinde kasetler var ve bunu siyasette kullanıyorlar. Amerika'da da kullanıyorlar. Sürekli sistem bu. Ama bu sistemin içinde olanlarda kasetlere boyun eğiyor. Kasetlerle yönetilebiliyorlar. Ben bunun üzerinde duruyorum. Vatan Partisi'ni kimse kasetlerle yönetebilir mi? Vatan Partisi'ne yüz bin tane kaset getirsinler Vatan Partisi'nin yolunu değiştirebilirler mi? Yöneticileri kasetle değiştirebilirler mi? Atatürk zamanında Türkiye'nin yöneticilerini kasetlerle yönlendirmek mümkün müydü? Dize getirmek mümkün müydü? Sistemle ilgili bir sorun ve bir de bu kasetlere maruz kalanların sistemin içinde olmalarıyla ilgili bir sorun. Sistemin içinde oldukları için buna teslim oluyorlar. Kılıçdaroğlu kasetle genel başkan yapıldı, şimdi de kasetle cumhurbaşkanı yapılmak isteniyor.”

‘BAZILAR YÖNETİLİYOR BAZISI SUSTURULUYOR’

“Vatan Partisi yönetim de olsa hükümet böyle seyredip bir takım beyanatlarda mı bulunur? Hemen olayı ortaya çıkartır. Kasetleri tertipleyenleri, yapanları, kullananları derhal yakalar. Sistemin içinde olduğunuz zaman başkaları kasetlerle yönetildiği gibi bazıları da kasetlerle susturulabilir. Bazıları da kasetlerle inisiyatif göstermekten yoksun bırakılabilir. Bu sistemi lanetliyoruz. Bu çürüyen sistemi mahkum ediyoruz. Kasetlerle yönetimi mahkum ediyoruz. Vatan Partisi bütün örgütüyle, gençliğiyle, öncü gençliğiyle, öncü kadınıyla meydanlara çıkacak ve büyük bir kampanya yürütecek. 'Kasetlerle yönetilen siyaseti mahkum ediyoruz, yuh diyoruz kasetlerle yönetilmeye. Temiz, başı dik bir siyaset istiyoruz. Erdemli bir siyaset istiyoruz. Bu bir devrimci talep.

MEMLEKET PARTİLİLERE SESLENDİ

“İnce'ye şunu söyleyeyim. Kasede boyun eğenler üçüncü yol değil, hiçbir yol yaratamaz. Çünkü sistemin içindeki yolların içinde çıkmaz sokaklarda bocalıyor. Memleket Partisi'nin bütün değerli yöneticilerini ve değerli üyelerinin hepsini boğulmamak için teslim olmamak için, boyun eğmemek için Vatan Partisi'ne çağırıyorum. Boyun eğmeyen, sınavlardan geçmiş, yedi ateşten geçmiş, hiçbir zaman teslim alınamamış olan Vatan Partisi'ne davet ediyorum. Üçüncü yol, ikinci yol falan... Biz devrimciyiz. Türkiye'nin sorunları artık bu sistemin içinde çözülemez.”