24 Ekim 2024 Perşembe
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Doğu Perinçek'ten TUSAŞ saldırısı yorumu

Vatan Partisi Genel Başkanı Perinçek, Türkiye'de bir hükümet krizi dayatıldığını açıkladı ve 'Bugünkü eylem, Türkiye'nin yönetilemediğini kamuoyuna ve dünyaya açıklıyor. Devlet Bahçeli, Tayyip Erdoğan'ı terk etmiştir. Türkiye bir hesaplaşma dönemine girmiştir' dedi

Doğu Perinçek'ten TUSAŞ saldırısı yorumu

Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, TUSAŞ saldırısına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Perinçek'in açıklamasından satır başları şöyle:

"Türkiye son günlerde birden iki önemli olayla karşı karşıya geldi. Biri Sayın Devlet Bahçeli'nin PKK'yı muhatap alması, PKK'nın teröristbaşını, liderini PKK'yı silah bırakmaya çağırması için Meclis'e davet etmesi, arkasından da bugün ciddi bir terörist saldırıyla Türkiye karşı karşıya geldi.

Fakat bu ikisini topladığımız zaman Türkiye'de bir hükümet krizi dayatılmakta olduğunu görüyoruz. Türkiye bir hükümet krizine girmiştir. Birincisi Devlet Bahçeli, Tayyip Erdoğan'ı terk ederek doğrudan doğruya CHP merkezinin, genel başkanının yanına geçti. CHP Başkanı Özgür Özel bayrağı birden ondan kaptı, 'Kürtlere devlet teklif ediyorum' şeklinde planın sonuçlarını açıkladı. Ve bir anlamda koalisyon oldu. Tayyip Erdoğan burada bir anlamda terk edilmiş durumda. İlk başta Sayın Devlet Bahçeli'yi biraz destekliyor gibi beraber bu işi gibiydi ama sonraları bunun Devlet Bahçeli'nin başka bir ajandası, başka bir gündemi olduğu şeklinde açıklamalar AK Parti çevrelerinden geldi. Ben bunun hakikat olduğu kanısındayım.

Fakat bugünkü eylem, Türkiye'nin yönetilemediğini kamuoyuna ve dünyaya açıklıyor. Öyle bir Türkiye ki TUSAŞ gibi bir kuruma iki terörist dalıyor, insanlarımızı şehit ediyor. Dolayısıyla Tayyip Erdoğan Türkiye'yi yönetemiyor. Bu ikisini birleştirdiğimiz zaman, bir hükümet kriziyle Türkiye'nin karşı karşıya olduğunu görüyoruz. MHP yöneticileri en azından ya da Devlet Bahçeli, Tayyip Erdoğan'ı terk etmiştir veya terk etmektedir. Öyle bir manzara var.

Bugünkü eylemi de kim yaparsa yapsın bunun ABD-İsrail güdümlü eylem olduğu gözüküyor. Çünkü başka böyle bir eyleme sahip güç yok. Ve eylemin karakteri, mahareti de doğrudan doğruya CIA-MOSSAD yani ABD'nin bu konudaki kabiliyetlerini bize hatırlatıyor. Bu eylemin bir tane sonucu vardır, Türkiye yönetilemiyor, Türkiye'de güvenlik sağlanamıyor.

Bakın İYİ Parti Genel Başkanı Musavat Dervişoğlu hemen devreye girdi ve dedi ki 'Bu hükümet gayrımeşrudur.' Birdenbire Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan, PKK ve arkasından yapılan bu eylem, ve Musavat Dervişoğlu'nun 'Türkiye hükümeti gayrımeşrudur' sözlerini topladığımız zaman şu çıkıyor; bir hükümet krizi söz konusu. Tayyip Erdoğan Türkiye'yi yönetemiyor. Yeni bir hükümet planı Türkiye'nin önüne sokuluyor. O hükümet planında da biraraya gelen güçler sahnede kendilerini gösteriyor. Yani Devlet Bahçeli, Özgür Özelle şu an aynı çizgidedir. Bahçeli'nin açıkladı PKK ile işbirliği, ittifak planının en öndeki savunucusu Özgür Özel olarak ortaya çıkmıştır. İYİ Parti de bu plana çok karşıyken birdenbire gayrımeşrudur dedi. Şimdi burada neyi hatırlıyoruz, 2020 başında 260 sayfalık Rand Corparation'un derin devlet raporu vardı. Bu raporda Erdoğan'ın devrilmesi hedefleniyordu. Bu seçim yoluyla denendi, başarılamadı. 15-16 Temmuz'da darbe yoluyla denendi, Vatan Partisi oradaki kararlı tutumu ve TSK'nın ezmesiyle, milletin desteğiyle o plan bozuldu. Ama şimdi öyle gözüküyor ki tekrar 'Tayyip Erdoğan yönetimi Türkiye'yi yönetemiyor, müttefikleri onu terkediyor. Devlet Bahçeli bile onu şu anda terketmiş durumdadır. Aynı zamanda Türkiye teröristlerin at oynattığı bir ülke haline gelmiştir. Hükümet bunu önleyememektedir. Dolayısıyla Türkiye bir hükümet sorunuyla karşı karşıyadır. O hükümetin de yavaş yavaş müttefikleri oluşturulmaktadır. Yani bir Atlantik taraftarı, ABD-İsrail taraftarı bir hükümet tabi bu CHP yönetimi eksenli oalcaktır. CHP tabanının ona itiraz etmesini, isyan etmesini herkes bekler. Devlet Bahçeli'nin onun yanına geçti. PKK da Türkiye'nin yönetilmediğini bu eylemiyle de ispatlamaya çalışıyor.

Ama madem bir hükümet krizi gelmiştir dolayısıyla bu hükümet krizine milli güçlerin de bir yanıtı olacaktır. Yani hükümet krizi yalnız başına Atlantik güçlerinin hükümet planını gündeme getirecek bir kriz değildir. Türk devletinin binlerce yıllık devlet geleneği var. Türk devrimi var, Atatürk var, Türk milleti var. Ayağa kalkan işçi sınıfı var, çiftçiler var. Sanayicilerimiz var. Bütün bunlara baktığımız zaman Atlantik sisteminin, ABD-İsrail'in Türkiye'ye dayattığı hükümete bu ülkenin milli güçleri de karşı bir hükümetle, üreticilerin milli hükümetiyle yanıt vermek durumundadır. Dolayısıyla o yanıt kaçınılmaz olarak Türkiye'nin gündemine girecektir.

Türkiye bir hesaplaşma dönemine girmiştir. Derin bir krizin içindedir. Zor bir dönemdir ama bu zorluklardan Türkiye ABD-İsrail'in planlarını bozarak bölge ülkeleriyle Suriyesiyle, Irakıyla, İranıyla, Rusyasıyla da işbirliği yaparak aynı zamanda Asya'daki ülkelerle buluşarak onlarla birlikte yükselen Asya uygarlığının ön mevzisinde yer alarak çok büyük bir atakla, büyük bir devrimci çözümle bu süreçten çıkacaktır. Herkese burada görevler düşmektedir."

TUSAŞ Saldırı PKK Recep Tayyip Erdoğan Devlet Bahçeli