19 Eylül 2024 Perşembe
İstanbul 22°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Doğu Türkistan' bölücüsü Nurcuların kanalında

Doğu Türkistan ayrılıkçılarının sözcülerinden Seyit Tümtürk, Nurcu Muhammed Emin Yıldırım’ın yönettiği Siyer Vakfı’nın Youtube kanalında ‘Doğu Türkistan’ yalanlarını sıraladı

Doğu Türkistan bölücüleri Nurcuların kanalında... Seyit Tümtürk kimdir? Seyit Tümtürk, Siyer Vakfı’nın Youtube kanalında neler söyledi?

Nurcuların yönettiği bilinen Siyer Vakfı, sözde Doğu Türkistan ayrılıkçılarının Türkiye’deki sözcülerinden Seyit Tümtürk’le söyleşi düzenledi. Muhammed Emin Yıldırım’ın Mütevelli Heyeti Başkanı olduğu Siyer Vakfı, Youtube kanalında “Doğu Türkistan Davası” başlığıyla bir video yayınladı. 11 Ağustos’ta yayınlanan videoda konuşan Seyit Tümtürk, emperyalizmin Çin’e yönelik “Uygur” yalanlarını sıraladı.

Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Uygurların seyahat, okuma yazma, dini ibadet özgürlüğünün olmadığı yalanını öne süren Tümtürk, Urumçi’deki nüfusun yüzde 90 Çinlileştirildiğini iddia etti.

SİYER’E VE YILDIRIM’A TEŞEKKÜR

Tümtürk, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, yayın için Siyer Vakfı’na ve Başkan Muhammed Emin Yıldırım’a şu sözlerle teşekkür etti:

“Siyer’in sayfalarından programlarının bu bölümünde ‘Doğu Türkistan Davası’ dosyası değerlendiriliyor. Programımız pazar günü 18.00'de ilk gösterimle Siyer Tv Youtube kanalında. Başta Muhammed Emin Yıldırım hocamıza ve emeği geçenlere teşekkürler.”

KIBRIS’LA ‘DOĞU TÜRKİSTAN’I BİR TUTTU

Çin Halk Cumhuriyeti kurulduktan sonta göç ettiklerini belirten Tümtürk, Türkiye’ye gelerek 1970’li yıllarda dernek faaliyeti yapmaya başladıklarını söyledi. Tümtürk şu açıklamaları yaptı:

“Doğu Türkistan Göçmenler Cemiyeti adı altında bir cemiyet kurduk. 1970'li yılların başında gençlerimiz Doğu Türkistan Gençlik Teşkilatı’nı kurdu. 1980 yılında 12 Eylül askeri darbesiyle birlikte Türkiye'deki bütün demokratik haklar ve sivil inisiyatifler kapandıktan sonra bizim derneğimiz de kapandı.

“1989 yılında benim de olduğum bir grup genç arkadaşla mücadelemizi özelde Türkiye’de ama genelde dünyaya anlatmak gibi bir sorumluluğumuz olduğu için Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği'ni kurduk. 89 yılında Doğu Türkistan Kültür ve Danışma Derneği'ni kurduk.

“Sonraki yıllarda Ankara'da şube açtık. Ankara'da Meclis’te daha çok hedef kitlemiz iktidar ve muhalefet bütün siyasi partileri içine alan bölücü terör örgütü mensubu siyasi partiler dışında, bütün siyasi partilerle sağ, sol, İslami, liberal, demokrat, bütün partilerle görüşerek biz Doğu Türkistan davasını tıpkı Kıbrıs meselesi gibi partiler üstü bir konuma getirme gayreti içinde olduk. Bunda da çok şükür başarılı olduk diye düşünüyoruz.

‘YABANCI MİSYONLARLA VE BÜYÜKELÇİLERLE GÖRÜŞTÜK’

“İlerleyen dönemlerde siyasi faaliyetlerimizin yanında yabancı misyonlara, Türkiye'deki yabancı ülke büyükelçiliklerine derdimizi anlatarak bu olayın, Doğu Türkistan meselesinin uluslararasılaşması için yine çaba gösterdik.

“Cenab-ı Allah bize fırsat verirse bu davayı Doğu Türkistan'ın bağımsızlığına kadar da sürdürmeyi düşünüyoruz.”

DOĞU TÜRKİSTAN İŞGAL ALTINDAYMIŞ

Sunucunun “Doğu Türkistan davası ya da meselesi, resmi bir devletin sınırları içerisinde olan özel bir bölgenin, halkının sorunu mu? Ya da bu halkın oradaki insan hakları meselesi mi?” sorusuna Tümtürk şu yanıtı verdi:

“35 milyonluk Doğu Türkistan coğrafyasının bağımsızlığı. Sovyetler Birliği'nin işgali altındaki Türk Cumhuriyetleri bugün bağımsızlığına kavuştular. Ama Doğu Türkistan hala Çin işgalinde. Bağımsız bir devletin işgal edildiği coğrafyadır Doğu Türkistan.

ÖZERK BÖLGEDE SEÇİM HAKKI YOKMUŞ!

“Çin 1949 yılında işgal ettiği Doğu Türkistan'da 1955 yasasıyla sözde özerk bölge kuruyor. Bu birkaç bölgeden, eyaletten oluşuyor. Sinciang'ın yani Çinlilerin tabiriyle söylüyorum, Doğu Türkistan'ın, otonom olduğunu söylüyorlar. Uluslararası literatürde, kendi iç işlerinde serbest ama dış işlerinde merkezi yönetime bağlı. Ama Çin'in uygulaması asla böyle olmamıştır.

“Çin, Doğu Türkistan'da, bırakın siz, iç işlerinde serbestiyeti, muhtar dahi seçme salahiyeti Doğu Türkistan'daki Müslümanlara verilmemiştir. Bugün orada resmen bir soykırım uygulanmaktadır.

‘STK’LAR BATI’DA GÜNDEME GETİRİYOR’

“Bugün Batı’da faaliyet gösteren STK'larımız, teşkilatlarımız insan hakları, demokrasi, çevre ve ekoloji, uluslararası hukuk, bunlarla Doğu Türkistan'ı gündeme getirmeye çalışıyor.

“2016'dan sonra soykırıma varan kamp ve cezaevleri ve sürgünler, katliamlar, yargısız infazlarla resmen soykırıma dönüşmüştür. Bugün Batılı ülkelerinin birçoğu Doğu Türkistan'da yaşananları kabul etti.

“Çin'in Doğu Türkistan'da bir soykırım uyguladığını Meclislerinde oylayarak parlamentolarından geçirdiler. Yaklaşık 28 ülke şu anda Çin'in Doğu Türkistan'da resmen bir soykırım uyguladığını yasal olarak kabul etmiş oldu.

YALANLARI SIRALADI

“Bugün Çin'de insan haklarından, demokrasiden, uluslararası hukuktan, bırakın uluslararası hukuku, insan hakları evrensel beyannamesinde adı geçen hukukun hiçbiri uygulanmıyor.

“Çin'in iç hukukunun bile Çin halkına uygulandığıyla ilgili ciddi şüphelerimiz var. Seyahat özgürlüğü yok. Kendi dilinde okur yazar olma özgürlüğü yok. Dini vecibelerini yerine getirme hakkı yok.

“Özellikle Doğu Türkistan'daki Müslüman Uygur Türklerinin evlilikten tutun sosyal yaşantısına kadar, seyahat özgürlüğünden tutun, ibadetlerine kadar, eğitimden tutun, bütün yaşantıları Çin Komünist Partisi'nin belirlemiş olduğu o standartlar içerisinde gerçekleşmekte.

“En ağır baskı, en ağır ihlal Doğu Türkistan'daki Müslüman Türkler üzerinde. Bunun gerekçesi de Doğu Türkistanlıların İslam inancı ve itikadına sahip olmaları.

“Doğu Türkistan'ların nefes alma dışında bütün hayatları Çin Komünist Yönetimi tarafından kontrol edilmektedir.

“Demografik yapı tamamen Çin'in lehine değişti. Kaşgar'da neredeyse yüzde 50-50. Urumçi yüzde 90 Çinlileştirildi.

KAMP YALANLARINI YİNELEDİ

“Bugün kamp ve cezaevinde 5 milyondan fazla Müslüman Uygur Türk'ünün ideolojik arındırma adı altında orada zulüm ve işkenceye tabi tutulduğunu, bu kardeşlerimiz kampta ve cezaevindeyken onların mahremi, namus ve iffeti olan hanımlarımız, kızlarımızın evlerine hanelerine Çinli erkekler gece yatılı olarak zorunlu konaklattırılmakta. Bu artık namus ve iffetlerimize uzanan bir ahlaksızlıktan başka bir şey değil.

‘GAZZE’DEN ÖNCE DOĞU TÜRKİSTAN SORUMLULUK

“Suriye'den, Irak'tan, Mısır'dan, Yemen'den, belki de Gazze'den önce Doğu Türkistan, Türkiye'nin Türk milletinin, Müslüman Türk'ün sorumluluğundadır. Çünkü hem akraba hem Müslüman hem mazlumdur.

“Emin Yıldırım Hocam bu kürsüde hep söyler. ‘İkinci Endülüs olma tehlikesiyle karşı karşıya olan bir yetim. Biz de diyoruz ümmetin yetim yurdu halinde geldik.’ Burada tespit çok doğru.

“Mehmet Efendi Yıldırım Hocamı da ben buradan minnetle iade etmek istiyorum. Gerçekten o Endülüs olma ihtimali var. Böyle bir tehlikeyle karşı karşıya Doğu Türkistan tespiti çok doğru. Çin'in nüfus potansiyelini bir soykırım aracı olarak kullandığı bu bir vaka.”

ABD DEVLETİNDEN FONLANIYORLAR

Tümtürk’ün bir dönem genel başkan yardımcılığını yaptığı Dünya Uygur Kongresi, ABD Kongresi’nin kurduğu ve “İkinci CIA” olarak adlandırılan Ulusal Demokrasi Vakfı’ndan (NED) yüksek miktarlarda fon alıyor.

Seyit Tümtürk 2019’da Euronews'e verdiği röportajda ABD’den fon aldıklarını itiraf etmişti.
NED'in sitesinde yer alan bilgiye göre 2014-2018 yılları arasında Uygur ayrılıkçı örgütlerine 3 milyon dolar aktarıldı.

Doğu Türkistan Ulusal Demokrasi Vakfı (NED) Çin Uygur ABD