ABD yine oyaladı: Ateşkeste ilerleme yok
Doha’daki yeni ateşkes görüşmelerinde bir gelişme kaydedilemedi. Bir HAMAS kaynağı açıklamasında Katar’daki görüşmelerin 2 Temmuz'da mutabık kalınanları içermediğini söyledi. Bir HAMAS yöneticisi de ‘Artık nafile müzakerelere girmeyeceğiz’ dedi
ABD, Mısır ve Katar’ın çağrısıyla 15 Ağustos’ta yapılan Doha’daki görüşmelerden sonuç çıkmadı. HAMAS kaynaklarının aktardığına göre İsrail ateşkes ve esir takası anlaşmasını raydan çıkarmak için koşullar öne sürüyor.
AFP'nin Cuma günü HAMAS’tan bir kaynağa dayandırdığı haberine göre HAMAS, tam bir ateşkes ve Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmekten daha azını kabul etmeyecek. Haberde, "Hareket, yerinden edilmiş insanların Gazze Şeridi'ndeki evlerine normal bir şekilde dönmesinden ve işgalin koşulları olmaksızın bir takas anlaşmasından daha azını kabul etmeyecek.” ifadelerine yer verildi. HAMAS kaynağına göre İsrail heyeti anlaşmayı bozma yaklaşımı bağlamında yeni koşullar ortaya koyuyor.
PHİLADELPHİA EKSENİNDE ISRAR
AFP’ye konuşan HAMAS kaynağı, İsrail’in anlaşmayı engellemek için öne sürdüğü koşullardan birinin askeri güçlerini Philadelphia ekseninde tutmakta ısrar etmek olduğuna dikkat çekti. Ajans, diğer koşulların da mahkumların isimlerini veto etme hakkına sahip olmak ve mahkumları Filistin dışına sınır dışı etmek olduğunu belirtti.
HAMAS’ın önde gelen başka bir kaynağı da Gazze'de ateşkes için Doha'da yapılan görüşmelerin sonuçlarıyla ilgili olarak hareketin liderliğine iletilenlerin 2 Temmuz'da üzerinde mutabık kalınan hususlarla ilgili bir taahhüt içermediğini bildirdi.
ABD, Katar ve Mısır tarafından yapılan ortak açıklamada "ABD'nin önerisinin Başkan Biden tarafından 31 Mayıs 2024 tarihinde belirlenen ilkeler ve Güvenlik Konseyi'nin 2735 sayılı kararıyla uyumlu olduğu" belirtilmişti.
‘HİÇ BİR ÇÖZÜME KAVUŞULMADI’
HAMAS'ın Gazze’deki siyasi bürosunun bir üyesi olan Gazi Hamad cuma günü yaptığı açıklamada İsrail'in Doha müzakerelerini ve arabulucuların çabalarını sabote ettiğini ve hiçbir ilerleme kaydedilmediğini belirtti. Hamad "Doha müzakerelerinde ihtilaflı konuların hiçbiri çözüme kavuşturulmadı." dedi.
Al Mayadeen'e verdiği röportajda Hamad, tam bir ateşkes, işgalcilerin Gazze'den çekilmesi, yerinden edilmiş insanların geri dönmesi ve bir esir takası anlaşması olmadan hiçbir anlaşmanın geçemeyeceğini söyledi.
"Artık nafile müzakerelere girmeyeceğiz" diyen Hamad, Netanyahu'nun kendilerini aldatmaya çalıştığını ve bir anlaşmaya varmak için sorulan sorulara cevap vermediğini söyledi. Hamad, Netanyahu'nun yeni koşullar belirlediğini ve daha önce üzerinde anlaşmaya varılanları baltaladığını ve amacının savaşı sürdürmek olduğunu belirterek, "Netanyahu açıkça savaşı durdurmayacağını vurguluyordu." dedi.
Hamad ayrıca İsrail’e verilecek yanıt ile ilgili "Hizbullah ve İran'ın işgalin suçlarına karşılık vermek için her türlü hakka sahip olduğunu ve bu yolun müzakerelerden ayrı olduğunu." söyledi.
ABD’YE GÖRE OLUMLUYMUŞ
HAMAS kaynaklarından gelen tüm bu yorumlara rağmen ABD görüşmelerin olumlu geçtiğini iddia ediyor. ABD Başkanı Joe Biden, önceki gün Beyaz Saray'da düzenlenen etkinlik öncesi basın mensuplarının Gazze'de ateşkes süreciyle ilgili sorusunu yanıtladı.
Biden, salona girişinde, Orta Doğu'daki ateşkes çabalarını yakından takip ettiğini ve bu sebeple toplantıya geç kaldığını söyledi.
Doha'daki ateşkes müzakerelerinin gelecek hafta devam edecek olmasıyla ilgili ümitli olduğunu ima eden Biden, "(Gazze'de ateşkese) Hiç olmadığı kadar yakınız. 3 gün öncesine göre çok çok yakınız. Uğursuzluk getirmek istemem, şu an henüz orada değiliz ama yakınız." değerlendirmesini yaptı. İsrail medyası da görüşmeleri "iyi ve yapıcı" olarak nitelendirdi ve ilerleme kaydedildiğini belirtti.
SUÇU DİRENİŞ CEPHESİNE ATMA ÇABASI
Biden ayrıca "Bölgedeki kimse ateşkes sürecine zarar verecek eylemlere girişmemeli." ifadesiyle İran ve direniş cephesinin vereceği yanıtı engelleme çabasını sürdürdü. Daha önce yapılan yorumlarda, ABD’nin amacının, ateşkes süresi içerisinde bir saldırı olursa, ateşkesi baltalayan taraf olarak İran ve direniş cephesini hedef koymak olacağı söylenmişti.
Ayrıca ABD, Katar ve Mısır yaptıkları ortak açıklamada teknik ekiplerin önümüzdeki günlerde ateşkes anlaşmasının uygulanmasına ilişkin ayrıntılar üzerinde çalışmaya devam edeceğini ve üst düzey yetkililerin önümüzdeki hafta Mısır'ın başkenti Kahire'de yeniden bir araya geleceğini teyit etti.
‘İSRAİL STRATEJİSİNDE CİDDİ BİR GERİLEME YAŞIYOR’
Foreign Policy dergisi, İsrail'in kuruluşundan bu yana ve yıllar içinde stratejik düşüncenin erozyona uğradığına ve yaratıcılığının azaldığına işaret etti.
Cuma günü çıkan makalede dergi İsrail'in, “yerleşimciler arasındaki ciddi iç bölünmeler, Gazze Şeridi'ndeki askeri harekatın hedeflerine ulaşamaması ve savaşın genişleme olasılığı karşısında ciddi bir çıkmazda olduğunu" belirtti.
Amerikan dergisi şu değerlendirmede bulundu:
"Dahası, İsrail'in son dönemdeki davranışları küresel imajına ciddi zarar verdi ve daha önce hayal bile edilemeyen yollarla bir parya haline geldi. On aydan fazla bir süre sonra, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere yönelik soykırım kampanyası, Batı Şeria'da tırmanan yerleşimci şiddetiyle birleşerek bu küresel destek dalgasını heba etti."
‘HALK DESTEĞİ AZALDI’
Foreign Policy, "ABD'de İsrail'in eylemlerine verilen desteğin keskin bir şekilde azaldığını ve genç Amerikalıların (birçok genç Amerikalı Yahudi de dahil olmak üzere) Biden yönetiminin İsrail'in eylemlerine verdiği yumuşak tepkiye karşı çıktığını" belirtti.
İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Eski Başkan Yardımcısı Eran Etzion da X’te yayınlanan bir yazısında İsrail'in "çok boyutlu tehlikeli bir stratejik durumla karşı karşıya olduğunu, gerçeklik ile gerçeklik algısı arasında ve İsrail kamuoyu ile hükümet ve koalisyon üyelerinin çoğu arasında büyük ve çok tehlikeli bir uçurum olduğunu" söyledi. Etzion, Netanyahu'nun geniş çaplı bir bölgesel savaşı ateşlemek ve İran'ı bu savaşın içine çekmeye zorlamak istediğini belirterek, ABD yönetiminin talihsiz süreç ve koşulların birikimi sonucunda tarihi bir zayıflık noktasına ulaştığını vurguladı.
EKONOMİ PROTESTOLARI
Enflasyon, artan fiyatlar ve onlarca doktorun görevden ayrılması İsrail’deki iç huzursuzluğu da artırıyor. İsrail medyası, doktorların göçünden ekonomik enflasyona ve tüm malların fiyatlarındaki çılgın artışa kadar, savaşın işgal varlığı üzerindeki sosyal ve ekonomik yansımalarının farklı yönlerinden bahsediyor.
İsrail'de kötüleşen ekonomik koşullar ve yüksek fiyatlar üzerine yapılan bir panelde Kanal 14 muhabiri Ben Yanev, çılgın yükselişin sebze ve meyveden kültür ve eğlenceye ve ev fiyatlarına kadar İsrail ekonomisinin tüm sektörlerini kapsadığını söyledi.
Ben Yanev, son aylarda genç orta sınıf ailelerin İsrail'de bir daire satın almalarının çok zor bir seviyeye geldiğini söyledi. Yanev, "Keşke başbakanın hukuk danışmanı ve özel kalem müdürüne değil de İsrail orta sınıfına nasıl yardım edilebileceğine yatırım yapsalar.” ifadelerini kullandı.
Kanal 13 de İsrail'i terk eden doktor sayısındaki önemli artışa ilişkin korkutucu olarak nitelendirdiği verilere değinerek, bu oranın normal oranın on katı olduğuna dikkat çekti.