Dokuz Eylül Rektörlüğüne ‘mobbing’ tazminatı

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Bilgin Çelik, Nükhet Hotar’ın rektörlüğü döneminde mobbinge (bezdiri) uğradığı suçlamasıyla açtığı manevi tazminat davasını kazandı. Üniversite, Çelik’e 80 bin lira tazminat ile 16 aylık faiz ödeyecek.

Geçen yıl üniversite yönetimine dava açan Çelik, suç duyurusunda 2015 yılından bu yana mobbinge maruz kaldığını, mobbingin de idare mahkemesince ispatlandığını aktardı. Kendisine yönelik hukuksuz işlemlerin de yapıldığını belirten Çelik, şunları ifade etti.

“...her ne kadar davalı idarece, davacının İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nde öğretim görevlisi olarak görev yaptığı, 2015 yılından bu yana farklı şekillerde anılan bölümde görev yapan bazı öğretim elemanları tarafından mobbinge maruz kaldığı iddialarının sübuta ermediği ileri sürülmüş̧ ise de, yukarıda aktarılan İzmir 4. İdare Mahkemesi'nin E:2020/829 sayılı dosyasında açılan davada, davacıya mobbing uygulandığı yönünde karar verildiği, bu bağlamda, davalı idarece, bahsi geçen Mahkeme kararı da göz önünde bulundurularak, ilgililer hakkında disipline aykırı davranış̧ olarak tespit edilen eylemin ve bu eyleme uygun olan disiplin cezası maddesinin tayini ve uygulanması gerekirken, davacının iddialarının sübuta ermediği gerekçesiyle reddine yönelik dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.”

‘EN UZAK KAMPÜSTE İFADESİ ALINDI’

İzmir 3. İdare Mahkemesi, 1 Temmuz’daki kararında, Çelik’e idari disiplin soruşturmalarının yapıldığı ve hukuksuzca ceza verildiği, zaman içinde baskıların arttığı, Çelik’in soruşturmada ifadesi alınması için üniversitenin en uzak kampüsüne çağırıldığı, anayasal hakkının kullanımının kısıtlandığı belirtilerek şunları ifade etti:

“Davacıya, mobbing uygulandığı, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü'nün 2018-2019 dönemi içinde davacı hakkında açmış olduğu ceza ve disiplin soruşturmaları sonucunda tesis edildiği, DEÜ Rektörüne kişisel olarak açtığı tazminat davasının İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2022/121 esas sayılı dosyasında derdest olduğu, davalı idare tarafından başlatılan manav projesi sonrasında sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı yorumlardan sonra baskıların arttığı, hakkında sürekli olarak disiplin soruşturmaları açıldığı, disiplin soruşturmalarında ifadesinin alınmak istenmesi amacıyla davalı üniveristenin en uzak birimin bulunduğu Kiraz ilçesine çağrıldığı, sosyal medyadan manav eleştirisi sonrasında hakkında peş peşe soruşturmalar açıldığı, vermiş olduğu dilekçeleri işleme konulmadığı gibi hakkında soruşturma açılmasına gerekçe gösterildiği, Yani Anayasal hakkı olan dilekçe verme hakkı tarafına açılan soruşturmalara konu edilerek dilekçe verme hakkının kısıtlandığı DEÜ Rektörlüğü'ne mobbing ve tazminat talepli dilekçesi sonrasında tarafıma disiplin ve ceza soruşturmaları açılmaya devam ettiği ve birçok haksız ceza tesis edildiği, bu cezalardan 3 tanesi Lüzum-u Muhakeme kararı olduğu ve Danıştay tarafından iptal edildiği, İzmir İdare Mahkemelerinde kesinleşmiş iptal kararlarının yanısıra ilk derece mahkemesinde iptal edilmiş olup Bölge İdara Mahkemesinde derdest olan davalarının olduğu, DEÜ Rektörlüğü'nün hakkımdaki haksız ve hukuksuz cezaları yargı kararları ile iptal edildiği, söz konusu cezaların Yakınçağ Anabilim Dalı Başkanlığı’na atanmasını engellemek ve Profesörlük kadrosunu vermemek için bahane oluşturulduğu, davalı idarede yaşanan bir takım aksaklıkların düzenlenmesi için davacı tarafından verilen dilekçelerin davacı hakkında disiplin soruşturması açılması amacıyla kullanıldığı, hakkında açılan disiplin soruşturmaları nedeni ile esas görevini icra edemediği, sürekli olarak savunmalar hazırlamak ve verilen disiplin soruşturmalarına karşı açımış olduğu davalar ile uğraşmak zorunda kaldığı ve mobbingin hala devam ettiği ileri sürülerek sürülerek davalı idareye uğradığı manevi zararın tazmini amacıyla 23/03/2023 tarihinde yapmış olduğu başvurunun cevap verilmeyerek zımnen reddi üzerine manevi olarak itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı ve sistematik mobbinge maruz kaldığı iddiasıyla 200.000,00-TL manevi tazminatın davalı idareye yapılan başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.”

BİR SUÇ DUYURUSU DAHA

Bilgin Çelik 29 Temmuz’da sosyal medyada yaptığı açıklamada, rektörlük hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirtti ve şunları ekledi:

“Bugün Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğünden sonra İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gittim. Yapmam gereken ama yoğunluğumdan dolayı ertelediğim bir konu ile ilgili suç duyurusunu yaptım. Dokuz Eylül Üniversitesinde organize suç uydurma ve kurgu soruşturmaların sorumluları hakkında işlem tesis edilmesini talep ettim.”

ÜNİVERSİTE YÖNETİMİNE YÖNELİK ŞİKAYETLER

Dokuz Eylül Üniversitesi Necat Hepkon Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Aksel Çelik, 2020’den beri çok sayıda haksız disiplin soruşturmasına maruz kaldığını belirterek yaşadıklarıyla ilgili suç duyurusunda bulundu. İzmir 4. İdare Mahkemesi, üniversitenin Çelik hakkındaki “disiplin soruşturması”, “meslekten çıkarma”, “TÜBİKAT projesinin engellenmesi” kararlarını iptal etti. Mahkeme ayrıca, üniversitenin Çelik hakkında açtığı davayı da reddetti.

2009’da beri Dokuz Eylül Üniversitesinde çalışan Çelik, 2020’ye kadar herhangi bir disiplin soruşturması dahi geçirmediğini, 2020’den sonra akademik çalışmalarının engellenmeye çalışıldığını iddia etti. Bezdiri (mobbing) ve baskılarla üniversiteden attırılmak istendiğini söyleyen Çelik, eski rektör Nükhet Hotar hakkında “görevi kötüye kullanmaktan” suç duyurusunda bulundu.

Çelik bugüne kadar 15 idari soruşturma geçirdiğini, soruşturmalarda verilen cezaların idare mahkemesinde iptal edildiğini aktardı. Çelik, soruşturmalara neden olan şikayetlerin de sahte olduğunu ileri belirti. İftira davası açtığını ifade eden Çelik, bu davayı kazandığını kaydetti.

KADROSU VERİLMİYOR

Aksel Çelik, 2017’de doçentlik unvanı almasına rağmen üniversitenin doçentlik kadrosuna geçemediğini belirtti. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Çelik, 2017’den beri üç kere doçentlik kadrosuna başvuru yaptığı, bu sürede çok sayıda kişi doçentlik kadrosuna alınmasına rağmen kendisinin alınmadığını vurguladı.

TÜBİTAK’ta önemli bir proje yürüttüğünü de belirten Çelik, “Üniversitenin proje için imza vermesi gerekiyordu. Ancak imzalar verilmedi. Çalışma yapmam engellendi. Süreci mahkemeye taşıdım. İdare mahkemesi burada da lehime karar verdi.” dedi.

‘MEB SORUŞTURMA BAŞLATMALI’

Bilgin Çelik, akademik faaliyetleri engellendiği ve yöneticilerden baskı gördüğü gerekçesiyle eski rektör Nükhet Hotar hakkında suç duyurusunda bulundu.

Ankara 6. İdare Mahkemesi, 27 Haziran 2024’teki kararında, Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) Nükhet Hotar hakkında soruşturma başlatılması gerektiğine hükmetti.