Dolar riski ülkeleri harekete geçirdi: Merkez bankaları altın rezervlerini artırıyor!
Kur risklerinden korunmak ve jeopolitik risk ortamında kendini güvenceye almak isteyen merkez bankaları birer birer dolardan vazgeçiyor. Bu yılın ilk yarısında dünya merkez bankalarının altın talebi yüzde 5 yükselirken, en çok altın alımını ise Polonya gerçekleştirdi. Serhat Latifoğlu'na sorduk...


Dünya Altın Konseyi’nin yayınladığı verilere göre dünya çapında merkez bankalarının altın talebi 2024 yılının ilk altı ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5 artarak 483 tona ulaştı. Bu yıl en öne çıkan ise Polonya Merkez Bankası (NBP) oldu. NBP rezervlerindeki altın oranını yüzde 20'ye çıkarmak amacıyla altın alımını sürdüreceğini açıkladı. NBP, Dünya Altın Konseyi'ne göre 2024 yılının ikinci çeyreğinde merkez bankaları arasında Hindistan Merkez Bankası ile birlikte en büyük altın alıcısı oldu. Merkez Bankası Başkanı Adam Glapinski de bu yılın başlarında yaptığı açıklamada bankanın rezervlerinin yüzde 20'sini altının oluşturmasını sağlamayı planladıklarını söylemişti. Şimdiye kadarki alımlar NBP'nin rezervleri içinde altın miktarını önemli oranda artırarak 377,4 tona yükseltti. Bu da tüm rezervlerin yaklaşık yüzde 14,7'sine tekabül ediyor.
Euronews'e konuşan Conotoxia'nın piyasa analisti Grzegorv Dróżdż şunları söyledi: “Bu yılın ikinci çeyreğinin sonunda Polonya'nın altın rezervleri 377.4 tona yükseldi ve bu yılın nisan ayından bu yana ağırlıklı olarak İngiltere Merkez Bankası'nda tutulan külçe altın alımlarının hızı dünyanın en büyük ekonomilerini bile geride bıraktı.” Türkiye de, Polonya ve Hindistan ile birlikte rezervlerindeki altın miktarını en çok artıran ülkelerin başında yer aldı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), bu yıl 45 ton altın satın aldı. Ürdün, Katar, Rusya, Özbekistan, Kırgızistan, Irak ve Çekya merkez bankaları da yılın ikinci çeyreğinde önemli miktarda altın satın aldı.
Gelişmeleri Aydınlık Avrupa’ya değerlendiren Aydınlık gazetesi yazarı ekonomist Serhat Latifoğlu, dünya merkez bankalarının jeopolitik risklere ve dolardan kaynaklı kur şoklarına karşı daha dayanıklı hale gelmek için rezervlerini çeşitlendirdiklerini ifade etti. Latifoğlu ayrıca, merkez bankacılığında daha aktif bir rezerv politikasının yeni yaygın yöntem olmaya başladığına ve rezervleri üzerinde hareket alanını genişletmek isteyen merkez bankalarının, altına yöneldiğine dikkat çekti.
DOLARIN KÜRESEL PAYI AZALIYOR
Merkez Bankalarının altına yönelik artan talebinin altında hangi motivasyon yatıyor?
Merkez bankalarının altına yönelik ilgisini artıran 2008 krizidir. 2008 krizinden sonra dolara olan güven sarsıldığı için merkez bankaları hem portföylerini çeşitlendirmeye hem de buna bağlı olarak altın almaya başladılar. Özellikle Batıyla sorunu olan Çin, Rusya, Türkiye gibi ülkeler zaman içerisinde portföylerindeki altını artırdılar. Dolara karşı diğer para birimlerini de portföylerine eklemeye başladılar. Yuan, yen ve bazı Kuzey Avrupa ülkelerinin para birimleri gibi eklemelerle ülkeler, portföylerini çeşitlendiriyorlar. Bu eğilim devam edecek. Artık dolar rezervlerde daha az yer bulacak, diğer para birimleri ve altının ise payları artacak.

ARTIK DAHA AKTİF BİR MERKEZ BANKACILIĞI VAR
Polonya Merkez Bankası’nın altın talebini yükselten nedenler sizce nelerdir?
Jeopolitik risklerin artmasına ek olarak, artık dünyada daha aktif bir merkez bankacılığı politikası izleniyor. Merkez bankaları rezervlerin daha aktif yönetimini hedefliyor. Mesela swaplar bu kapsamdaki işlemlere örnek gösterilebilir. Polonya'nın altın alımını artırma sebebi de diğer ülkelerle benzer şekilde savaş kaygısı ve jeopolitik riskler. Zaten savaş, Polonya'nın sınırında sayılır. Dolayısıyla Polonya'nın altın rezervlerini artırmaya devam etmesi, doğal olarak beklenebilir.
Ulusal paralarla ticaret ve dedolarizasyon süreci için altın bir araç olabilir mi?
Evet uluslararası ticarette altın artık geçerli bir emtia olacak. Altına dayalı kripto paralar şimdi yavaş yavaş deneniyor. Ve örneğin Rusya ile İran arasında uygulanıyor. Bunun denemesi fiilen gerçekleştiriliyor ve başarılı şekilde çalışıyor. Bu model muhtemelen yayılacak. Özellikle Asya ülkelerinde buna yönelik altyapı yatırımları yapılıyor. Rusya, Hindistan, Endonezya ve Çin gibi çok sayıda ülke altına dayalı kripto paralar ve buna bağlı olarak ödeme sistemleri kurmaya başladılar. Burada blok zincir teknolojisi kullanılırken, arzın idaresi merkez bankaları tarafından, dolayısıyla devlet otoritesinin güvencesiyle sağlanıyor.

KUR ŞOKLARINDAN KORUNMAK İÇİN ALTIN GEREKLİ
Euronews'te şu değerlendirmede TCMB’nin önemli miktarda altın alımı yapan merkez bankaları arasında olduğuna dikkat çekildi. TCMB bu yıl rezervlerine 45 ton daha altın ekleyerek 584 ton altına ulaştı ve dünyada 10. sıraya yerleşti. Türkiye'nin altın rezervlerinde yükselen sıralamasını neye bağlıyorsunuz?
Türkiye'nin altın alımları da benzer şekilde yine jeopolitik risklere ve geçmişte dolardan kaynaklı yaşanan kur şoklarının tecrübesine dayanıyor. Bunlardan kaçınmak için Türkiye altına yöneliyor. Bu doğru bir yaklaşım. Türkiye'nin şöyle bir özelliği de var, altınları ülke içinde tutuyor. Bu da çok önemli çünkü altınlar genelde Batı'da, Londra veya New York'ta tutuluyor. Burada Türkiye, altınını yurtiçine getirerek doğru bir adım attı. Bu devam edecek. Bütün merkez bankaları kur şoklarından korunmak ve aktif bir rezerv yönetimi için altına yatırım yapıyorlar.
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.