Dolar saltanatı çöküyor: ABD'nin ulusal borcu ilk kez 34 trilyonu aştı
Amerika Birleşik Devletleri Hazine Bakanlığı'nın yaptılan açıklamaya göre, Amerika Birleşik Devletleri federal hükümetinin toplam kamu borcu ilk kez 34 trilyon ABD dolarını aştı.
ABD'de Cuma gününe (29 Aralık 2023) ilişkin yeni yayınlanan Günlük Hazine Açıklamasına göre, Perşembe günü (28 Aralık 2023) 33.9 trilyon dolar olan toplam kamu borcu 34 trilyon dolara tırmandı.
Sorumlu Federal Bütçe Komitesi Başkanı Maya MacGuineas yaptığı açıklamada, ABD'nin brüt ulusal borcunun 33 trilyona ulaşmasından ancak üç ay sonra 34 trilyon dolara ulaştığını ve bunun gerçekten iç karartıcı bir sorun olduğunu söyledi.
MacGuineas, "Borcu bu hızla arttırmak için tek bir ekonomik neden yok, ancak ne yazık ki siyasi liderlerimiz mali durumu tersine çevirmek için ihtiyaç duyduğumuz değişiklikleri yapmakta isteksizler" dedi.
Son borç rakamı, Kongre üyelerinin federal finansman konusunda yeni bir savaşa hazırlandığı bir dönemde açıklandı. Bazı federal kurum ve programların mevcut fonları bu ay sonunda sona eriyor.
ABD hükümetinin kamu borcu, tarihte ilk kez 34 trilyon doları aştı. Bu miktar dünyanın bir sonraki en büyük borçlusu Çin’in iki katından fazlasına denk geliyor. ABD Hazine Bakanlığı salı günü yeni borç toplamını açıklayarak 2023 yılının son iş günü olan 29 Aralık itibariyle 34 trilyon doları yaklaşık 1,5 milyar dolar aştığını söyledi. Borçlu olunan miktar bir önceki günden bu yana 90 milyar dolar artmıştı.
KİŞİ BAŞI 102 BİN DOLAR
Washington’un kamu borcu şu anda ABD’deki her erkek, kadın ve çocuk için yaklaşık 102 bin dolar ya da hane başına yaklaşık 260 bin dolar. New York’ta bir mali politika grubu olan Peter G. Peterson Vakfı’nın belirttiği gibi, ABD’nin toplam kamu borcu kabaca Çin, Almanya, Japonya, Hindistan ve İngiltere ekonomilerinin toplamına eşittir. Vakıf CEO’su Michael Peterson, “Yeni bir yıla giriyoruz, ancak ulusal borcumuz aynı zarar verici ve sürdürülemez yolda ilerlemeye devam ediyor. İleriye baktığımızda, hazine mart ayı sonuna kadar yaklaşık 1 trilyon dolar daha borçlanmayı beklediği için borç hızla artmaya devam edecek.” dedi. Peterson sözlerine şöyle devam etti: “Her geçen yıl trilyon üstüne trilyon borç eklemek, ülkemizin geleceğini önemseyen her politika yapıcı için yanıp sönen bir uyarı işareti olmalıdır.” Buna kıyasla, IMF tahminlerine göre Çin’in geçen yıl itibariyle yaklaşık 14 trilyon dolar devlet borcu bulunuyordu. ABD’nin borcunun GSYH’ye oranı yüzde 123’ün üzerindeyken Çin’inki yüzde 83. Japonya yüzde 255 ile GSYH’ye oranla en büyük borç yüküne sahiptir.
‘İÇ KARARTICI BAŞARI’
Sorumlu Federal Bütçe Komitesi Başkanı Maya MacGuineas yaptığı açıklamada, ABD’nin brüt ulusal borcunun Cuma günü 34 trilyon dolara ulaştığını, bu rakamın 33 trilyona ulaşmasından sadece üç ay sonra gerçekleştiğini ve bunun gerçekten iç karartıcı bir ‘başarı’ olduğunu söyledi. MacGuineas, “Borcu bu oranda arttırmak için tek bir ekonomik neden yok, ancak ne yazık ki siyasi liderlerimiz mali durumu tersine çevirmek için ihtiyaç duyduğumuz değişiklikleri yapmakta isteksizler.” ifadelerini kullandı. Son borç miktarı, Kongre üyelerinin federal finansman konusunda yeni bir savaşa hazırlandığı bir dönemde açıklandı. Bazı federal kurum ve programların mevcut fonları bu ayın bitiminde sona erecek.
YÜZDE 23’LÜK ARTIŞ
Başkan Joe Biden’ın üç yıl önce göreve gelmesinden bu yana ABD hükümetinin borç verenlere olan borcu 6,25 trilyon dolar ya da yüzde 23 oranında arttı. Bunu bir perspektife oturtmak gerekirse, ülkenin kuruluşundan itibaren kamu borcunun 6 trilyon dolara yaklaşması yaklaşık 225 yıl sürdü. Borç büyümesi son yirmi yılda hızla arttı. Barack Obama’nın sekiz yıllık başkanlığı döneminde 9 trilyon dolardan fazla arttı, ardından Donald Trump’ın dört yıllık döneminde 7,8 trilyon dolar büyüdü. ABD’nin borç faizleri hükümetin son mali yılında 659 milyar dolara yükseldi ki bu miktar Rusya’nın tüm federal bütçesinin yaklaşık iki katı. Faiz ödemeleri bu yıl tahmini olarak 750 milyar dolar ya da günde 2 milyar doların üzerinde olacak. Biden, ABD’nin borcunu azalttığına dair defalarca yanlış iddialarda bulundu. Yıllık bütçe açığı - hükümet harcamalarının gelirleri aşma derecesi - Kovid-19 teşvik harcamalarının yokluğunu yansıtan görevdeki ilk iki yılında 1,7 trilyon dolar küçüldü, ancak bu yıl artması bekleniyor. ABD son 20 yıldır hükümet gelirlerinden daha az harcama yapmadı.
‘SINIRSIZ KAYNAK VARMIŞ GİBİ HARCADILAR’
Loyola Marymount Üniversitesi’nde ekonomi profesörü olan Sung Won Sohn, “Washington şimdiye kadar sanki sınırsız kaynağımız varmış gibi para harcadı” açıklamasını yaptı. “Ama sonuçta bedava öğle yemeği yok” diyen Sohn, “Bence görünüm oldukça vahim.” yorumunda bulundu. Sohn, daha yüksek bir borç yükünün enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı yaratabileceğini ve faiz oranlarının yüksek kalmasına neden olabileceğini, bunun da ulusal borcun geri ödenmesinin maliyetini artırabileceğini söyledi.
ULUSAL GÜVENLİĞİ ETKİLEYEBİLİR
Borcun önümüzdeki on yıllarda izleyeceği yol, ulusal güvenliği ve gelecekteki birkaç on yılda öngörülen hükümet harcamalarının en önemli itici gücü haline gelen Sosyal Güvenlik ve Medicare gibi büyük programları riske atabilir. Yatırımcıların kanun yapıcıların ABD borcunu geri ödeme istekliliği konusunda endişelenmeleri halinde, başka bir borç limiti hesaplaşması gibi hükümet işlevsizliği de finansal bir risk oluşturabilir.
YABANCILAR TAHVİLLERİ SATIYOR
Çin, Japonya, Güney Kore ve Avrupa ülkeleri gibi ABD borcunun yabancı alıcıları, ellerindeki hazine tahvillerini çoktan azalttı. Çinli yatırımcılar ağustos ayında son dört yılın en sert satışlarını yaptı. Çin Merkez Bankası’nın yatırım fonları ve özel yatırımcılar gibi alım-satım işlemlerini takip eden ABD Hazine Bakanlığı verilerine göre, 21,2 milyar dolarlık net satışların 15 milyar doları ABD Hazinesi tahvillerinin elden çıkarılmasıyla geldi. Çinli yatırımcılar tarafından yapılan Amerikan hisse senetleri satışları ise aylık yaklaşık 5 milyar dolar ile rekor seviyelere ulaştı. Peterson Vakfı tarafından yapılan bir analize göre, ABD borçlarının yabancıların elinde tutma oranı 2011 yılında yüzde 49’a ulaşmış, ancak 2022 yılı sonunda yüzde 30’a düştü.