Donbass Günlükleri 2: Donbass halkı: Savaşı bitiren savaş!
Donetsk’te halkın birinci gündemi Kiev rejimi ve neonazi tehlikesi. Halk, 'Burada yıllardır bombalanıyoruz. Bizimki can değil mi! 8 yıllık savaşa son veriliyor.' dedi
Dr. Mehmet Perinçek, Rus Savunma Bakanlığı’nın davetlisi olarak 29 Nisan - 1 Mayıs tarihleri arasında Rusya’nın Ukrayna harekâtı bölgesinde bulundu. Perinçek’in bu gezisiyle ilgili dün başlayan yazı dizisine bugün devam ediyoruz. Yazı dizisi toplam dört gün sürecek.
Mariupol’de okulun orada toplanıyoruz. Tek bir camı sağlam değil. İçi harabeye dönmüş. Ukraynalılar mevzi olarak kullanmışlar. Saat 09.00’da insani yardım dağıtımı yapılacak. Mariupol’in yerlileriyle konuşmaya başlıyoruz.
‘EVİMİZİ AZAK TABURLARI BOMBALADI’
En büyük sorun konut. Birçok ev girilecek durumda değil. Azak Taburları, evleri basmışlar, dairelerde yaşayanları zorla çıkartıp bodruma göndermişler, bir kısmını da kasıtlı katlarda tutmuşlar. Savaş hukukuna aykırı şekilde evlere silahlar yerleştirmişler. Çatı katlarına ise keskin nişancılar konuşlanmış.
Yerli halk, daha Ruslar gelmeden bazı apartmanların bizzat Azak Taburları tarafından bombalandığını belirtiyor. Bir kadın, parmağıyla kendi dairesini işaret ediyor. “Annemin külleri hâlâ orada. Ruslar yoktu daha, 10 Mart’ta evimizi bombaladılar.” Amaç, Rusya’yı daha sonra sivil katliamıyla suçlamak.
Yaşlı bir teyze anlatıyor:
“Çatışmaların daha birinci gününde Azakçılar avlumu ele geçirip silahlandırdılar. Daha o zamandan evsiz kaldık. Asansörde yaşadık. 9 katlı apartmanın her dairesinin kapısını kırıp zorla içeri girdiler. Alt komşunun çelik kapısı vardı, el bombasıyla havaya uçurdular.”
2014 REFERANDUMUNUN İNTİKAMI
“Ukrayna, devlet olarak benim için bitti; ben, Ukrayna vatandaşıyım ama artık benim için öldü.” sözlerini Mariupollülerden çok sık duyuyorsunuz. Birçoğunun çatışmalar sırasında açılan insani koridorlardan haberi dahi olmamış. Bir şekilde duyanlar ise Azakçılar tarafından engellenmiş.
Azakçıların Mariupol sakinlerinden nefret etmesinin özel bir sebebi var. 2014’te Maydan olaylarından sonra Donetsk’in bağımsızlığını ilan etmesiyle Mariupol’de de referandum yapılmış ve şehir, Donetsk Halk Cumhuriyeti’ne katılma kararı almıştı. Ancak Donetsk güçleri şehri ellerinde tutamamış ve Mariupol tekrardan Ukrayna’nın kontrolüne geçmişti. Orta yaşlı bir erkek, “işte bunun da intikamını almak istediler bizden” diyerek harabe şehri gösteriyor ve Azak Taburlarının halka yaptığı muameleyi anlatıyor.
Genç bir çiftle konuşuyoruz. Çatışmalar döneminde Azakçıların hiçbir şekilde halkla iletişim kurmadığını, halka hiçbir yardımda bulunmadıklarını, ancak Rus askerlerin yardımlarına her türlü koştuklarını ifade ediyorlar.
YOL KENARLARINDAKİ MEZARLAR
Şehirdeki diğer önemli bir sorun ise iletişim. Ne cep ne normal telefonlar çalışıyor. İnsanlar, şehirden ayrılmış yakınlarıyla hiçbir şekilde iletişim kuramıyor. Ayrıca gaz, elektrik, su da yok. Çöpler, başka bir dert. Sıcaklar başlayınca sorun yaratabileceği söyleniyor.
Hayatını kaybedenlerin gömülmesi de ayrı bir acı. Okulun önüne gelen bir kadın günlerdir annesinin naaşının avluda durmasından şikâyetçi. Yetkililerden sorunun çözümü için söz alıyor. Sayfamızda fotoğrafını gördüğünüz üzere sokakta yolların kenarlarında geçici mezarlar var. Kimisi çareyi bu şekilde bulmuş. Daha sonra bu mezarların taşınacağı ifade ediliyor.
RUBLEYE GEÇİŞ BAŞLADI
Ukrayna tarafı Mariupol ellerinden çıkınca emekli maaşlarını yatırmayı da kesmiş. Dolayısıyla kentte para sıkıntısı da var. Ruble yavaş yavaş grivnanın yerini alacak gibi gözüküyor. Şimdiden altyapısı yapılıyor.
Ama her şeye rağmen çatışmaların durmasıyla kente geri dönüşler de başlamış. Konuştuğumuz insanlar gözyaşları içinde “Burası bizim evimiz, ne olursa olsun buradan ayrılmayacağız.” diyor.
DONETSK, RUSYA’YA KATILACAK MI?
Puşilin’e Donetsk’in geleceğinin nerede olacağını soruyoruz, Rusya’yla birleşme referandumunu hatırlatıyoruz. Referandumda Rusya’yla birleşme kararı çıktığının altını çiziyor. Ama ilk hedeflerinin toprak bütünlüğünü sağlamak olduğunu, ardından Rusya’yla birleşme sürecinin başlayacağını vurguluyor.
Tayyip Erdoğan’ın isteği üzerine Azakçıların rehin tuttuğu 150'den fazla Türkün Rus kuvvetleri tarafından kurtarıldığı camii de Mariupol’de bulunuyor. Ancak ters bir tarafta kaldığı için orayı göremiyoruz.
YANMIŞ TANKLAR, ATILMIŞ FÜZE PARÇALARI
Mariupol’ün şehir merkezinden ayrılıyoruz. Bir sonraki durak çatışmaların yine en yoğun yaşandığı Mariupol limanı. Ukrayna mevzilerine yaklaşmamak adına yolu oldukça uzatarak gidiyoruz.
Yolda gördüğümüz sivil arabalardan neredeyse yarısının camları ya kırık ya çatlak. Bazı arabaların üzerine tükenmez kalemle yazılmış “ÇOCUK VAR” kâğıtları yapıştırılmış. Ayrıca yol üzerinde çok sayıda imha edilmiş Ukrayna zırhlı araçlarına ya da atılmış füze parçalarına rastlıyoruz. Çok sayıdaki Rus kontrol noktaları da güvenliği sağlıyor.
KARAGÂHTAN ÇIKAN HİTLER PORTRESİ
Yol uzun, vakti boşa geçirmemek üzere sohbete başlıyoruz. Mariupol, Azak Taburlarının en önemli merkezlerinden biriymiş. İstisnasız hepsi, Nazi ideolojisiyle donanmış. Ruslar, çok kısa bir süre önce Azakçıların Mariupol’deki gizli karargâhını bulmuş. Bir yetkili, bu karargâhtan kendi çektiği fotoğrafları gösteriyor. İşlemeli Hitler portrelerinden Nazi sembollerine kadar her türlü faşist ideolojiyi temsil eden “dekor” mevcut. O fotoğraflardan örnekleri sayfamızda da görebilirsiniz.
Aklıma Sovyet zamanı çekilen meşhur “Olağan Faşizm” (1965) belgeseli geliyor.
‘HİTLER: DEMOKRAT’
Azakçılar hakkında çok şey duymama rağmen duvarlarındaki bazı posterler, insanı dehşete düşürüyor. Sadece Rus devletine, Kremlin’e değil, bütün Ruslara nefret kusan, hepsini ortadan kaldırma iddiasında slogan ve resimlerle dolu. Hele bir de kitap var ki, başlığı: “Hitler: Demokrat”.
UKRAYNA ORDUSUNDA UYUŞTURUCU
Azakçıların kendi çektikleri bazı videolar da ele geçirilmiş. Ortaçağdan kalma törenler. Bahçeye konulan putların etrafında toplanıp bileklerini kesip kanlarını toprağa akıtıp yemin ediyorlar. “Uyuşturucu kullanmadan mümkün değil herhalde” diyorum. Gerçekten de Azak Taburlarında ve Ukrayna Ordusunda çok yaygınmış. Hatta bir Ukraynalı esirin ifadesini izletiyorlar. Üst kademelerin talimatıyla ağrı kesici adı altında uyuşturucu hap dağıtıldığını anlatıyor.
‘AZAK TABURLARI VE ORDU ARASINDA FARK KALMADI’
“Peki, Ukrayna Ordusuyla Azak Taburları arasında bir fark yok mu? Ne de olsa Sovyet geleneğinden geliyor, düşman da olsa bir asker kültürüne sahip değiller mi?” sorusunu yöneltiyorum. “İlk başlarda bunu vurgulamaya çalıştık, hatta Ukrayna Ordusuna ‘siz, gerçek askerlersiniz, gelin konuşalım’ da dedik.” diyorlar. Onları yüreklendirmeye çalışmışlar. Ben de Putin’in harekâtın başında bu temelde yaptığı konuşmayı ve Ukrayna Ordusu komuta kademesine seslenmesini hatırlatıyorum.
Ama anlamışlar ki aralarında pek fark kalmamış. Ordu içerisinde çok ciddi bir temizlik yapılmış, NATO’nun da tüm gövdesiyle girmesi önemli bir etken olmuş. Neonazizm orduyu da sarmış. Zaten Kiev rejiminin resmi ideolojisi.
KRUŞÇEV’İN SUÇU
Bu arada Rus yetkililer arasında Kruşçev’e de bu çerçevede tepki var. Kırım’ın Ukrayna’ya vermesi ayrı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanya’sıyla işbirliği yapan Banderacıları Kruşçev, af çıkartarak serbest bırakıyor. Bugünlere gelinmesinde Kruşçev’in de payı olduğu düşünülüyor. Dönemin Sovyet liderinin Ukrayna kökenli olduğunu tekrar hatırlatalım.
MARİUPOL LİMANINDA REHİN ALINAN GEMİLER
Artık Mariupol limanına varıyoruz. Yerle bir olmuş durumda. Çatışmaların şiddeti hemen göze çarpıyor. Hayalet şehir gibi. Limanın karadan girişinde patlamamış mayınlar da görüyoruz. Limanda da Mariupol merkezde ya da Azovstal’de uygulanan taktik kullanılmış. Azakçılar, sivil gemilerin çıkmasına izin vermeyip limanın çevresini, denizi mayınlamışlar. Bu sefer sivil gemileri canlı kalkan olarak kullanmışlar. Rehin tutulan gemilerin mürettebatının da gemilerden çıkmasına izin verilmemiş.
MAYIN TEMİZLİĞİ
Liman, Mariupol’de Rusların kontrol altına aldığı son yer. Denizde ve karada mayın temizliği faaliyetleri devam ediyor. Bizzat bu faaliyetlere tanık oluyoruz. Hatta Donetsk Halk Cumhuriyeti’nin bu konudaki yetkilisi, bu çalışmalarla ilgili bilgi de veriyor. Şimdiye kadar Donetsk sınırları içinde Ukrayna’dan ele geçirilen bölgelerde 10 binden fazla patlayıcı madde etkisiz hale getirilmiş.
Limandan da Azovstal görünüyor. Tekrardan top sesleri duyulmaya başlıyor ve takiben çıkan siyah dumanlar.
MOSKOVA’DA NATO GENİŞLEMESİ, DONETSK’TE FAŞİZM TEHLİKESİ
Gece kalmak üzere Donetsk’e gidiyoruz. Donetsklilerin temel mesajı: “Burada savaş yeni başlamadı. 8 yıldır sürüyor. 8 yıldır bombalanıyoruz, sivil yerleşim yerlerinde terör saldırıları oluyor, kadınlar, çocuklar 8 yıldır ölüyor. Minsk Anlaşmaları’na Kiev hiçbir zaman uymadı. Batı, bunlara hiçbir zaman sesini çıkarmadı. Bizimki can değil mi! Rusya’nın harekâtı bu sürecin bir sonucu, yoksa savaşın başlangıcı değil. Tam tersine 8 yıllık savaşa son verecek.”
Gerçekten de kaldığımız otelden Donetsk’in mahallerine o gece yapılan füze saldırılarını duyuyoruz. Ertesi sabah öğreniyoruz ki, hayatını kaybeden siviller mevcut.
Moskova’da Ukrayna meselesi konusunda ana gündem NATO’nun genişlemesi ve ABD saldırganlığıysa, Donetsk’te birinci sırada Kiev rejimi ve Neonazi tehlikesi var.
YARIN DEVAM EDECEK